Bülent Şahin Erdeğer
TT

Kur’an’ı anlamada nüzul ortamı, tarihsellik ve tarihselcilik

Tarihsellik ve Tarihselcilik birbirinden ayrı iki kavramdır.
Kur'an ilk muhatabı esas alır. Bu sebeple Kur'ân'ı anlamada Nüzul ortamını tanımak çok önemlidir. Biz buna Kur'ân'ın tarihsel boyutu diyoruz. 
Kur'an'ın anlam boyutlarında ilk aşama ilk muhatabın aşamasıdır. Buna anlamın minumum haddi/ Haddi ednâ denir. Kur'ân da genel de minimumu esas alarak konuşur ki bu Vahyi evrensel kılar. Örneğin sadece bir profesörün anlatacağı şeylerden bahsetseydi sıradan bir köylü bunu anlamayabilirdi. Ama sıradan/fıtratına sadık birinin düzeyinde anlattığında minimumdan maksimuma kadar tüm kesimlerin anlayabileceği bir manâ alanı açmış olursunuz. Bu yüzden Vahyin tarihsel zemini aslında onun evrenselliğine araçtır. Sadeliğin ihtişamı yani...
Kur'ân'da Allah ilk muhatabın seviyesini esas alsa da bu o seviyeye mahkum olduğu, o seviyedeki bilgileri/tasavvuru doğru-yanlış kabullendiği anlamına gelmez. Örneğin siz bir çocuğa soyut kavramları bile somut örneklerle anlatırsınız ama bunu yaparken ona yanlış bilgiler vermezsiniz. Doğruyu doğru mantık önermeleriyle ama onun seviyesinde anlatmış olursunuz.
Tarihsellik/Nüzul Ortamı Kur'an'ın karakterini, tarzını, üslup özelliklerini tanımamıza yardımcı olurken Tarihselcilik Kur'an'ı bir tarih aralığına hapsetmemize, O'nun bugün bize sunacağı evrensel anlam alanlarını görmememize yol açar. Kur'an'ın sadece o dönem insanının tasavvuruyla şekillenmiş olduğunu düşünmek bugünün insanı için Kur'an'ın tümünü ya da bir kısmını "anlamsızlaştırır"
Tarihselcilik ilerlemeci modern tarih felsefesine dayandığından kendisini gelişmiş/ilerlemiş nüzul asrını ise geri kabul ettiğinden Vahyin hangi tasavvıur değişimi başlattığını da tespit etmede başarısızdır.
Tarihselcilik bugün şekillenmiş homojen evrensel bir vicdandan bahseder. Bu "insanlık onuru" Batılı standartlardır çoğu zaman. Bu yüzden Kur'an'a bakışında "kabul edemediği" tarihsel unsurlara rastlar. Oysa Evrensel Vicdan şayet Fıtrat ise Kur'ân'ın nüzul çağında da bu fıtrata aykırı şeyler söylememesi gerekir. Allah sırf ilk muhatabın hatrına bir çok şeyi değiştirirken mesela Çocuk yaşta evliliği/pedofiliyi kabullenebiliyorsa(!) neden bugün de kabullenmesin!? Oysa o evrensel ahlak/fıtratın o gün de bugün de aynı minimum haddi esas almasın? 
Evrensel bir Ahlak Yasası vardır. İlk bilinçli insandan lıyametten önceki son insana kadar geçerli olan Ahlak. Neden? Çünkü İnsanın fıtratı ilkten sona hiç değişmedi-değişmez.