Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Lütufta bulunmak

Winston Churchill'e yazdığı yazı için 500 sterlin ödeniyordu. Yani bugüne kıyasla yaklaşık 10 bin cuneyh.
Bu, sivil, askeri ya da edebi ondan başkasının ulaşamadığı bir dizi mertebeye, Büyük Britanya Başbakanı ve Kurtarıcısı ünvanının eklemesinden önceydi.
Savaş muhabiri olarak başladı, ömrü savaşlarda geçti ve İkinci Dünya Savaşı’ndan kahraman olarak çıktı.
Karşılığında 500 sterlin aldığı en önemli yazılarından biri de şuydu: Savaşta yaşam kendi içinde çoğalır ve yoğunlaşır: Yaralanma olasılığı, hayatta kalabilme, tehlikeler, şans, kurtuluş ve kader kapsamına giren her şey.
Bazı gazetecilerin yüzde 99,9'unun kendisiyle ilgili olmak üzere toplamda -örneğin- 50 kitap yayınladığı söylenebilir. Gerisi aşağı yukarı aynıdır. Onlardan biri 17 veya 7 sayfaya da sığabilecek 700 sayfalık bir hatırat çıkardı. Bu her halükârda uğurlu bir sayıdır. Elbette ne kimseyi Churchill ile ne de İngiliz basınını Arap basını ile karşılaştırıyorum. Bir imparatorluk olana kadar Lübnan'ı da şişiremem. Allah’a her daim hamd olsun. Ancak bu, kimsenin denemediği anlamına gelmez.
Neden tüm bu düşünceler şimdi aklıma geliyor? Ne ilgisi var? Gazeteci Winston Churchill'in Winston ya da Churchill olmayan bir gazeteciyle ortak yönü nedir?
Bir savaş durumunda gibiyiz: Seyahat yasağı, sokağa çıkma yasağı ve nefes alma yasağı… Fakat okuma artıyor ve yoğunlaşıyor. Churchill'i okumaktan dolayı üzerinize tatlı bir yorgunluk çöktüğünde, ‘hiçbir şey’ okuyarak kendinizi rahatlatmaya çalışıyorsunuz ya da pamuk helvayla. Hani şu bir şeker tanesinin ateşe konularak renkli saçtan bir tepsiye dönüştürüldüğü, Paris Hilton’un saçına benzeyen tatlı var ya…
Ya da böyle bir şey.
Affedersiniz. ‘Hiçbir şey’ okunmuyor. Fakat özellikle de sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde şöyle bir bakınıyorsunuz. 500 veya 600 sayfa. Hiçbir şey yok. Korona zamanı ve mekânı dolduruyor. İnsanlar korku, dehşet ve umutsuzluk içinde.
Dünyanın en kötü haberlerini güzellikleri ile birlikte okuyorsunuz. Bu dünyanın haberleri için O'na hamdolsun.
Her türlü zarar ziyanda da kendisine hamd edilecek yegâne varlık O’dur. İnananlar, Allah’ın her imtihanının sonunun yardımla ve güzellikle biteceğini söylerler.
Arap ülkelerindeki haberlerin çirkinliğini oluşturan şey (Arap haberleri olması gerekmiyor) spikerlerdir.
Bu arada falcılardan özür dilerim!