Memun Fendi
TT

Kongre baskını: Bina ve mana

ABD Başkanı Donald Trump'ın destekçilerine yaptığı ve Beyaz Saray'ı halkın evi Capitol’e bağlayan Pennsylvania Caddesi'nden Kongre Binası'na yürümeye teşvik ettiği konuşmaya tüm dünya tanık oldu. Kongre adı verilen bina hem Temsilciler Meclisi hem de Senato’ya ev sahipliği yapıyor ve Trump’ın söz konusu çağrıyı yaptığı anda, Joe Biden’ın başkanlığının resmileşmesinin son ritüellerinden birine şahit oluyordu. Pensilvanya Caddesi’ndeki yürüyüş, Pensilvanya eyaletinin seçim sonuçları ve Kongre’nin ana salonunda bazı Cumhuriyetçi senatör ve üyelerin itirazları, olup bitenleri yanlış anlamamak, kendisini ABD demokrasisinin köklü başkentindeki yapıların anlamlarını ve taşıdıkları sembolleri anlamayabilecek yerli gözlerimizle okumamak için üzerinde durulması gereken önemli sembollerdir.
Başlangıçtan beri, bazılarımız ABD gibi eski bir cumhuriyette olup bitenleri yanlış okumaya saplanmış bir durumdaydı. Bazı Arapların ABD seçimlerini, ardından yargıya yapılan şikayetleri ve eyaletlerdeki, özellikle Pennsylvania, Arizona, Michigan ve Wisconsin'deki oyların yeniden sayılması işlemlerini yanlış yorumladıkları aşikardı. Görev süresi sona eren ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray önünde destekçilerine yaptığı konuşma, Trump'ın iktidarda kalabileceği gibi yanlış okuma yapanların son umuduydu. Bu konuşmada Trump, destekçilerini bir gösteri düzenleyerek Kongre binasına (Capitol) kadar yürümeleri için kışkırttı. Aralarından bir grup binayı istila etmeye cüret edince, bizim bu yanlış okumalar yapan grubumuz da yönetime karşı yapılmış bu darbenin, birkaç yıl önce Türkiye’de yaşanan darbenin Erdoğan’ı yeniden cumhurbaşkanlığına getirmesi gibi Trump’ı yeniden başkan yapacağını sandılar.
Kongre’nin, Amerikan bilincinde bir anlamı ve sembolizmi vardır. Bu yapıya bakmak, Firavun Akhenaton’un güneş (Aton) diski gibi bir sembolizme sahip bu görkemli mimariye yapıya tek bir bakış atmak, başkentteki merkezi konumunu fark etmek için yeterlidir. Kendisi başkentteki en büyük ve ABD Cumhuriyeti’nde (ABD demokrasi değil cumhuriyettir) en büyük güç ve iktidarın halkın olduğunu mimari olarak ifade eden bir yapıdır.
George Washington 1791 yılında Fransız asıllı Pierre L’Enfant’ı başkent Washington’un planlayıcısı ve tasarımcısı olarak görevlendirdiğinde L’Enfant, yönetim merkezi olan Capitol Binasını şehrin merkezine yerleştirdi. L’Enfant’ın planlarında Capitol, Akhenaton’un güneş diski gibiydi. Sanki kendisi şehrin üzerine doğan güneş, şehrin caddeleri de bu güneşin diyagonal bir şekilde uzanan ışınlarıydı. L’Enfant’ın tasarımı, Paris şehrinin planlarından ve Versay Sarayı’nın şehir içindeki konumundan etkilenmişti. Paris’te güneş diskini, caddelerin ondan yola çıkıp yine ona bağlandıkları Kralın yatak odası sembolize ediyordu. Başkent Washington’da ise güneş diskini, caddelerin ondan başlayıp tekrar ona bağlandıkları Kongre Binası temsil ediyordu. Bu tasarım, ABD federal sisteminden, güçler dengesinden, ayrıca ABD Cumhuriyeti'nin en yüksek değerlerini temsil eden vatandaşlar arasındaki eşitlik fikrinden esinlenmişti. L’Enfant’ın federal başkent için çizdiği planda, vatandaşlar şehrin her yerinden yönetim merkezini görebilirlerdi. Keza devlet de yönetim merkezinden başkentin her yerini kuşbakışı görebilirdi. Bu, mükemmel demokratik planlama, sadece Trump taraftarlarının Kongre’ye ilerleyişleri sırasında değil, “Siyahların hayatı önemli” sloganı ile yazın düzenlenen gösterilerde de açıkça görüldü. Göstericiler birbirlerinden ayrı düşüp ara caddelerde kaybolduklarında, şehirdeki en yüksek yapı olan Kongre Binası ve kubbesi, onlara gösteri ve protestoların merkezinin nerede olduğunu gösteren bir fener ve yol gösterici oldu. Mimar L’Enfant ve George Washington'un vatandaşlar arasında eşitliğe ve protesto özgürlüğüne dayalı bir federasyon için planladıkları demokratik başkent vizyonları buydu. L’Enfant daha sonra George Washington ile ihtilafa düşüp görevinden istifa ettiği için başkent Washington onun zamanında inşa edilmedi. L’Enfant öldüğünde beş parasızdı ve bu nedenle komşu Maryland eyaletindeki köleler mezarlığına defnedilmişti. 1909 yılında mezarı başkente taşındı ve törenle kahramanlara tahsis edilmiş Arlington Ulusal Mezarlığı’na gömüldü. L’Enfant’ın istifa etmesinin ve başkentin 20’inci yüzyılın başında yeniden inşa edilmesinin tabii ki birçok sebebi var ama yerimiz yetmeyeceği için bunlara değinmeyip, L’Enfant’ın planlarının çok değiştirilmeden uygulandığını söylemekle yetineceğiz. Yeni planda da halkın evi ve iktidarının kaynağı Kongre Binası merkezdeydi. Caddelerin diyagonal bir şekilde uzanan güneş ışınları gibi ondan doğduğu demokrasi güneşi diskini temsil ediyordu. Kuzeyden güneye dikey bir şekilde uzanan ve adları rakamlardan oluşan caddeler ile doğudan batıya uzanan ve adları harflerden oluşan caddelerin kesiştiği bir ağla çevriliydi. Avrupa ülkelerinin aksine Beyaz Saray veya başkanlık sarayının yüzölçümü Kongre’den çok daha küçüktür. Bununla, ilham kaynağının başkanın temsil ettiği yürütme organı olmadığı vurgulanır. Kongre’nin kubbesi ise yasamanın merkezi olduğundan her zaman şehrin en yüksek yapısı oldu ve olmaya da devam ediyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi başkentin her yerinden görünmesi için tam anlamıyla şehrin merkezinde yer alıyor.
Halk ile temsilcilerini birbirine bağlayan yol, gösteri ve protestolara açıktır. Nitekim Pensilvanya Caddesi de Başkan ve destekçilerinin Kongre baskını ile sonuçlanan protestoları için kullandıkları rota oldu. Fakat aynı yol, Başkan’ın yargılanması, kınanması hatta belki de başkentin birbirilerine bağlı caddeleri gibi bir ağ oluşturan anayasanın maddeleri aracılığıyla azledilmesine giden yol da olabilir.
Washington, sadece binalar, hükümet sistemi, kuvvetler ayrılığı değerleri, aynı zamanda hem şehrin hem de federal birliğin yönetim merkezi değil. Washington’daki Kongre binası birçok önemli ve büyük hadiseye tanıklık etti. Tarihe bir göz attığımızda, Çarşamba günü gerçekleşen Kongre baskınının, ABD demokrasisini en az tehdit eden olaylardan biri olduğunu görürüz.
Abraham Lincoln 1861’de seçimleri kazanıp başkan seçildiğinde, güneyli 7 eyalet federasyondan ayrıldıklarını deklare ederek Jefferson Davis'i kendilerine başkan seçmişlerdi. Yemin töreni öncesinde ortam o kadar  gergin ve düşmanlık yüklüydü ki Lincoln arkadaşlarından birine “Kadınların törene katılmaması daha iyi olur” demişti. Pensilvanya Caddesi silahlı kuvvetler tarafından korunuyordu ama yine de görev süresi sona eren James Buchanan ile Abraham Lincoln devir teslim törenine aynı araba ile gitmişlerdi. O dönemde Kongre Binasının inşaatı henüz tamamlanmamış ve kubbesi inşa edilmemişti. Bununla birlikte, Lincoln burada yaptığı konuşmada, Kongre Binasını karşı karşıya olduğu en büyük meydan okumalardan biri olarak gördüğü ABD’nin birleşmesinin tamamlanması misyonunun önemli bir sembolü olarak nitelemişti. İkinci kez seçildikten sonra yapılan törende ise Lincoln, ABD tarihinde yaraları saran en önemli başkanlık konuşmalarından biri sayılan uzlaşıcı bir konuşma yapmıştı. Peki, Joe Biden böyle bir konuşma yapma yeteneğine sahip mi? Yahut Trump, barışçıl bir iktidar devir teslimi için rakibiyle aynı araca binecek kadar ahlaki bir cesarete sahip mi? Elbette hayır, ancak böyle bir dönemde Biden'ın yapacağı konuşma yine de önemini koruyor. Karşı karşıya olduğu meydan okuma düzeyinde olması gerekiyor. Trump destekçilerinin başka muhtemel baskınları olabileceği söylense de, tepenin üzerine kurulu Kongre Binası ile yamaçtaki Beyaz Saray’ın karşılıklı konumları, o eski demokratik başkentteki binalarla ilişkilendirilen mana ve sembolizmi tanımlıyor. Washington, Trump’ın destekçileri ve baskınlarından daha zor olaylar ve daha büyük tehditler yaşadı, ama 200 yıldan fazla bir süredir Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti olmaya devam ediyor. Bazı camları kırılsa da Kongre, ABD demokrasisinin sembolü olmayı sürdürüyor. ABD başkanlarının yıllık “Birliğin Durumu” konuşmalarında hep bir dilek gibi duyduğumuz “more perfect union” yani daha mükemmel bir birlik arayışı düşüncesinin temelinde de işte bu vardır.
ABD ve binaları, kararlarının ve orada olup bitenlerin yaşamımızı ve tüm dünyanın yaşamını etkileyen başkenti yanlış anlamamak için Amerikan bağlamına göre okumamız, yerel kodlarımızla deşifre etmememiz gereken anlam ve sembollere sahiptir.