Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Sorun takipçilerde

Donald Trump, 75 milyon ABD’linin kendisine oy verdiğini söylerken haklıydı. Nitekim tarihsel gerçek, konuşma sahibinde değil, alkışlayan kitlelerde zuhur eder her zaman.
Trump, milyonlarca insan tarafından takip edilen ilk popülist fenomen değil. En korkunç örnek, Avusturyalı Adolf Hitler'in arkasında Alman halkı gibi bir halkın belirmesinde kendini gösteriyor. Hitler’i alkışlayan, tempo tutup tezahüratta bulunan, aynı zamanda savaşan, işgal eden ve harap eden bir halk.
ABD’nin Trump’ın Twitter'ını kapatarak özgürlük ilkesini ihlal ettiğini söylemek, bozuk bir basitleştirmedir. Zirâ bu karar, takipçilerinin kongre binasını yerle bir etmeleri, ülkeyi bölmeleri, başkenti neredeyse yakıp yıkmaları ardından geldi. Ki bu, sadece ABD’nin değil, aynı zamanda tüm Batı’nın tarihinde demokrasiye yapılan en kötü saldırıdır.
Sorun her zaman, kitlelerin çılgınca, şiddete ve sabotaja meyyal bir halde kontrolden çıkışları, sağduyulu olmayı ve yaptıkları üzerine düşünmeyi reddetmelerindedir. Bu kitleler, harekete geçme, öfkelenme, vandalizm ve sabotaja kaymaya, önlerine çıkan her şeyi yok etmeye hazır yönde sanki tek beden ve tek zihin olmuştur.
Arap dünyasında, kitlesel seferberliğin ciddi bir tarihsel suç sayıldığı iki felaket deneyim mevcut: 200 bin kişinin ölümü ile sonuçlanan Lübnan'da iç savaş ve 250 bin kişinin hayatını kaybettiği Cezayir’deki iç savaş. Buna eşlik eden diğer kayıplardan bahsetmiyorum bile.
Twitter; sabah selamı ve açılış çağrısı olabileceği gibi, DEAŞ dili ve medyası da olabilir. Ancak insan hayatı, hukuk, güvenlik ve özgürlükten daha ehemdir. Demokrasi ise bir orman değil, binlerce yıllık insan deneyimlerini kaynak alan bir dizi norm ve kuraldır. Pek çok diktatör, demokrasiyi ‘itibarını sarsmak ve taşıdığı anlamı yırtmak’ için kullanmıştır. Hatta Doğu Avrupa'daki tüm komünist ülkeler, kendilerine demokrat adını vermiştir.
Hiç şüphe yok ki ABD şuanda büyük bir sıkıntı içerisinde.
Nitekim Washington’da 6 Ocak’ta kaydedilen sahneler unutulmayacak: ‘Özgür dünya’ bir anda özgürlüğü ve demokrasisiyle suçlanan dünya ile eşdeğer görülüyor. Dünyayı yoğun bir hüzün sarıyor: Bu evrensel sisteme aynı anda neler oluyor? Salgın hastalıklar, yoksullaşma, bir kargaşa peşi sıra geliyor. Öncelikli başkenti ise demokrasiden korkuya geçiş yapıyor.