Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Taşradan Mars’a

Gazeteci olarak Dubai’ye ilk kez 1964 yılında gittim. Arap Birliği Genel Sekreteri Abdulhâlik Hassuna Paşa başkanlığındaki ilk heyete eşlik ediyordum. Paşa’ya yüceliğe işaret eden sıfatlar yakışıyordu. Heyet yeni açılan, üç veya dört kattan oluşan ve o zamanlar ülkenin ilk ve en yüksek gökdeleni olan “Körfez” Oteli’nde kaldı. Daha doğrusu heyet, sonraları Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olarak anılacak bölgenin başından sonuna kadar parçalanmış, kırılgan, harap olmuş ve sürekli sarsılan bir Arap dünyasının en güzel binasında kaldı.
Kendimi o yıl “Körfez” Oteli’nin lobisinde otururken hayal ettim. Hassuna Paşa tüm ihtişamıyla bana doğru geliyor ve azı dişimin ağrısını iyileştirebilecek bir diş doktoru bulup bulamadığımı soruyordu. Sonra oturanları eğlendirmek için “Biliyor musunuz suların kesildiği bu lokantanın yerine dünyanın en görkemli otelini yapacaklar ve bu önünüzdeki tozlu caddeden dünyanın en yüksek gökdeleni yükselecek” diyor.
Hepimiz gülüyoruz. Hepimiz Paşa’nın hayal gücüne hayran olduğumuzu ifade ediyoruz. İltifat hoşuna gitmiş gibi gözüküyor. Sonra geleceği görür gibi sözlerine şöyle devam ediyor: “Biliyorum bu sözlerime inanmıyorsunuz. Ancak şu an Şarika’da olan bu emirliğin havaalanı bir gün dünyadaki en kalabalık havaalanı olacak. Evet. Sadece ABD’de ya da Avrupa’da da değil. Tüm dünyada.”
İçimizden birisi lobinin penceresinden bakıyor ve oldukça kibar bir şekilde Paşa’nın sözünü keserek “Efendim, en lüks oteli anladık. En yüksek gökdelen onu da anladık ancak dünyanın en kalabalık havaalanı konusuna gelince binlerce uçağı ve milyonlarca yolcuyu nereden getireceğiz? Burası New York, Şikago ya da Hindistan değil ki!” diyor. Paşa aynı bilgece tavrıyla sözlerine devam ederek “Şaşırmanızı anlıyorum. Tabi ki hayal kurduğumu biliyorsunuz. Ancak günün birinde bir adam gelecek ve hayali gerçeğe dönüştürecek” dedi.
“BAE Mars Misyonu” ve “kızıl gezegene” yolculuk ile ilgili yazılanları ilk okuduğumda kendi kendime bu taşrada birileri şaka yapmayı çok seviyor herhalde demiştim. Ancak 1964 yılından günümüze kadar öğrenmiş olmam lazımdı. Bu bölgenin insanları şaka yapmaz. İşte şimdi Mars’ın yörüngesindeler. Bu bölge en lüks otelin, en yüksek gökdelenin ve en yoğun havaalanı hikayesinin gerçeğe dönüştüğü yer. Bölgenin en büyük ticaret trafiğini de yönettiğini unutmamalıyız.
Şükürler olsun iyi haberlerin ve geleceğe yönelik umutların gelmeye devam ettiği başka bir Arap bölgesi daha var. Ne zaman büyük çaplı projeler hakkında yazsam, bin nazar boncuğu ile başlıyorum. Bunu iki katına çıkaralım. Zira “BAE Mars Misyonu” yedi ayda tam yarım milyar kilometre yol kat etti. Şaşkınlığım ve saflığım için bağışlanmalıyım. Bu bölgeyi daha asfalt yollar döşerken biliyordum.