Abdurrahman Raşid
Suudi Arabistan’lı gazeteci. Şarku’l Avsat’ın eski genel yayın yönetmeni
TT

Ürdün ve devlete sadakat testi

Ürdün, bölgedeki siyasi istikrarsızlıktan en çok etkilenen ülkedir. Yerlerinden ve yurtlarından edilen Filistinliler, işgalinin ardından Irak ile sınırını aşıp kendisine sığınan yüz binler, 2011'den sonra da ülkelerinden kaçan 1 milyondan fazla Suriyelinin oluşturduğu mülteci dalgaları nedeniyle defalarca bedel ödedi. Ürdün jeopolitiğinin, yani bugüne kadar istikrara kavuşamayan 3 ülke arasında yer almasının kurbanıdır. Ürdün'deki milyonlarca eski ve yeni mülteci halkı ile birlikte yaşamaya, geçimini paylaşmaya devam ediyor. Buna bir de Haşimi Krallığı'nın omuzlarında biriken siyasi riskler ekleniyor. Komşulardaki savaşlardan kaynaklanan gerginlik ve olası huzursuzluk tehditlerine rağmen, Ürdün güçlü bir devletin varlığı, rejim ile halk arasındaki yakın ilişki sayesinde iç barışını korudu.
Ürdün devletinin sabırlı olduğunu biliyoruz. Ancak Prens Hamza davasında sanıkların tutuklandığını, davalarının Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde görüleceğini, kendisini kaosla tehdit eden her türlü çabaya karşı ülkeyi korumak için yasaların uygulanacağını açıklaması sabrının tükenmiş olduğunu gösteriyor. Uluslararası tepkiler yoğun ve kararlıydı, tüm büyük ve bölgesel güçler Ürdün ve Kral Abdullah'a desteklerini açıkladılar. Siyasi rejimi zor durumda bırakacaklarını, ülkeyi kendi içinde eksenlere bölünmeye iteceklerini zannedenler, beklentilerinin aksine, bunun devlete ve Ürdün liderliğine içten ve dıştan açık bir destek gösterisine dönüştüğünü keşfettiler.
Statüko ve istikrarı sarsmak için komplo kurmakla suçlananların tutuklandığı gece yapılan açıklamada verilen ilk mesaj, durumun kontrol altında olduğuydu. Kendisine eşlik eden sokaklardan görüntüler de bunu yansıttı. Ne tanklar sokaklara indi ne de güvenlik güçleri konuşlandırıldı. Aynı şekilde protestolar da düzenlenmedi. Ürdünlülerin yorumlarının hepsi rejim ve istikrara verdikleri destek ve önemle ilgiliydi.   
Kral Abdullah bin el Hüseyin, onlara yakın olduğu, hükümet kurumlarını görevlerini yerine getirmeye teşvik ettiği için vatandaşları arasında popüler.
Zor yıllar boyunca Ürdün sosyal ve ekonomik dengesini korudu. Ürdün’ün petrol kaynakları yok, denize erişimi kısıtlı ve nehirleri az olan bir ülke, onun zenginliği eğitim ve öğretimi, sermayesi de insanı. Yüksek meslek sahipleri, ülkeleri için temel bir ekonomik kaynak. Zayıf finansal kaynaklarla bile, Dünya Bankası Ürdün'ü en iyi altyapıya sahip ülkeler arasında tasnif etti. Ürdün talihinin dönmesini bekliyorsa, açıklanan tahminlere göre gelecek yılın başında çıkarılması beklenen kaya petrolü bu talih olabilir. Bu tahminlere göre Ürdün, büyük bir kaya petrolü denizi üzerinde yüzüyor.
Bununla birlikte, bölgenin geri kalanı gibi Ürdün'ün sorunu da sadece ekonomik değil, O da bölge ülkeleri gibi yatırımcıları korkutan, risklerini önlemenin devlete ağır yükler yüklediği, komşu ülkelerdeki huzursuzluklardan muzdarip. Irak ve Suriye'ye istikrar ve normal hayatın döndüğü gün Ürdün’ün de güvenlik ve ekonomi alanında talihi dönecektir. Aynı şey, arzu edilen Filistin devletinin kurulması halinde batı sınırı için de geçerli. Bu hafta içinde Ürdün’de başarısız olan girişim, alev alev yangınlarla dolu bölgede, siyasi depremlerin geri dönüşüne engel olmanın kolektif bir talep olduğuna dair herkese bir uyarıdır.