Tarık Alhomayed
Suudi yazar. Şarku'l Avsat eski genel yayın yönetmeni
TT

Ey şoke olmuş insanlar! Size selam olsun

Bu makaleyi size daha önce anlattığım şeylerle ilgili yazmadım. Daha ziyade, okumadığımızı ve okusak bile öğrenemediğimizi söylemek için yazdım. Zira bizim topraklarımız kuruntuların kurbanı olmuştur. Neden? Bunun nedeni, Hamas temsilcisinin Husilerle görüşmesi nedeniyle birçok kişinin yaşadığı büyük şok.
Marib'de, Yemenli bir kızın yakılmasını görmezden gelmeleri gibi bunu da görmezden gelmeye karar vermiş olan uluslararası haber ajansları dışında herkesin bildiği bir haber, Hamas’ın Sana’daki temsilcisi Muaz Ebu Şamala’nın, Husi milislerin lideri Muhammed Ali el-Husi’yi ziyaret etti.
Görüşmede Hamas temsilcisi, el Husi’ye bir hatıra kalkanı takdim etti ve ziyaretin aralarındaki ilişkinin doruk noktası olduğunu belirtti. Zafer ve kurtuluş yolunda buluşmalarını ve direnişe karşı düzenlenen komploları kırmalarını temenni ettiğini iletti. Ebu Şamala, yakın bir zafer sözü vererek Hamas ve Husilerin Filistin’in kurtuluşunda ve El-Aksa’nın ve tüm Müslümanların kutsalının savunulmasında ortak olacaklarını söyledi. Bunun ötesinde bir siyasi şafak olabilir mi?
Şoklara dönecek olursak, medyamız beş yıldan fazla zamandan bu yana İran ve ajanları için bir propaganda sahnesine dönüşmek yerine bilgiyle, eleştirel okumayla gerçekleri sunabilseydi bugün kimse Hamas, Hizbullah veya diğer grupların yaptıkları karşısında şoke olmazdı.
Bu makaleyi kahramanlık taslamak için yazmadım. Ancak biz ve bizim gibi makale yazarı olan çok çok az kimse, Hamas, Hizbullah ve diğer gruplar hakkından önceden beri uyarılarda bulunduk. Sonucunda aşağılamalarla ve hakaretlerle karşılık aldık. Ancak her geçen gün yaşanan olaylar, bu grupların bir kötülüğün yani vatanımızı yok etmenin yüzü olduklarını kanıtladı.
Hamas sadece yalan söylemiyor. Hamas’ın kendisi kurulduğu günden bu yana büyük bir yalan. Hamas’ın kurulması, Filistin davasını yok etme ve İran ve İsrail’in kendileri için siyasi bir binek yaratma projesidir. İran için Hamas, devlet ve barış mantığını ötekileştirmeye yönelik bir silahlanma projesidir.
İsrail’e göre ise Hamas, Filistinlilerin arasına Filistinlilerden bir kama sokma projesidir. Körfez’den Beşar Esad’a kadar Hamas’ı kullandılar. İşte bu yüzden şu anda Hamas’ın Yemen’i yok eden, halkını öldüren ve İran füzeleriyle Suudi Arabistan’ı hedef alan Husilerin yanında durduğunu görüyoruz.
Hamas, Filistin’in kurtuluşundan bahsederken yalan söylüyor, Müslüman Kardeşler’in adamlarından Mansur Abbas, kurulan İsrail hükümetinde yer alıyor. Hamas, binaları Gazze Savaşı’na alet etmediği konusunda yalan söyledi. Daha sonra bir Hamas yetkilisi, binaların kullanıldığını doğruladı.
Hamas, Suriye’deki konumu hakkında yalan söyledi sonra da Kâbe örtüsü altında yemini bozdu. Mısırlılara yalan söyledi ve sahte “Arap baharı” sırasında hapishanelerini Hizbullah’ın yararına açtı. Hamas, Gazze seçimlerinden sonra da yalan söyledi. İsrail’in dahi Filistinlilere karşı yapmadığını yaparak iktidardaki isimleri binalardan attı. Hamas, İsrail ile dört savaşa sebep olurken de yalan söyledi ve hiçbirinde zafer kazanamadı.
Hamas, Kudüs’ün çıkarları için tek bir kurşun bile sıkmamış terörist Kasım Süleymani’yi “Kudüs Şehidi” diye isimlendirirken yalan söyledi. Hamas liderleri, Doha otellerinde direniş naraları atıp maaşlarını İsrail’in gözetiminde alırken yalan söylediler.
Bizim topraklarımız, öğrenmeyi bilmediği için bu böyle oluyor. Bazıları, Hamas’ı İran’ın kollarına bizim ülkelerimizin ittiğini söyleyebilir. Bu sadece dolandırıcılık ve siyasi palyaçoluktur. Kıdemli bir diplomat bana şöyle demişti: “Korkarım ki bir gün İran’ı bile İran kollarına bizim ittiğimizi söyleyecekler.”
Ey şoke olmuş insanlar! Size selam olsun.