Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Spor ruhu

Lübnan asıllı ABD vatandaşı meşhur doktor Philip Salem, hem ABD'de hem de Lübnan'da siyasi işlerle uğraşıyor. Onlarca yıldır Lübnan'ın içinde mülteci olmayan tek ülke olduğuyla övünüyordu. Bu büyük ölçüde doğruydu. Zira Lübnan toplumu birlik ve dayanışma yanlısıydı. Yabancılar, her koşulda ülke sakinlerine daima yardım ediyorlardı. Yaklaşık 15 yıl süren iç savaş sırasında Lübnanlılar yeryüzünün farklı köşelerine dağıldılar, ancak aç kalmadılar, çadırlarda uyumadılar ve mülteci hanesine eklenmediler.
Ancak şimdi denizdeler ve başkalarıyla korku botlarındalar. Sakinlerinin paralarını ve işlerini kaybetmesine yol açan otorite, yabancıların mevduatlarını da kaybetmesine sebep oldu. Halk karada ve denizde açlıktan kırılıp sefalet içerisinde yaşarken, siyasi otorite tek bir iş yapıyor. O da halka seçilecek veya seçecek bir şey bırakmamışken parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanmak. Lübnan Cumhurbaşkanı, Körfez ile bozulan ilişkilerin bir kısmını düzeltmek istedi. Bunun için Katar'ın ev sahipliğinde yapılan 2021 FIFA Arap Kupası maçlarına katıldı. Bir dizi gazete ve televizyon kanalına röportajlar verdi. Röportajların ana odak noktası cumhurbaşkanlığı seçimleriydi. Diğerlerinde olduğu gibi bu seçimde de Lübnan'ın adı bir mesele, mevzu veya konu olarak geçmiyor. Cumhurbaşkanı, Lübnan Enformasyon Bakanı George Kordahi'yi, sağduyusunu ve ulusal çalışma vizyonunu övmekten geri durmadı.
Arap ve uluslararası gözlemciler gördüklerine ve duyduklarına inanmıyorlar. Lübnanlılar ise ne bugün, ne dün, ne de yarın şaşırtıcı. Cumhurbaşkanın tabirine göre, yarışta 'önde olan' Cibran Basil. Bay Basil, Enerji Bakanlığı'ndaki görevini devraldığından beri önünde zayıf bir cumhuriyet, kanun koyucu bir devlet ve mağara döneminden kalma bir halk görmesine rağmen, hala kayınpederinin mirasını almakta ısrarcı. Basil Enerji Bakanlığı’ndaki görevini devraldığı gün 24 saat elektrik sözü vermiş ve gerçekten de elektrik kesintisi 24 saate ulaşmıştı.
Lübnanlılar, o meşhur pervasızlıklarıyla, ucuz şeylerin "bir Suriye Lirası değerinde" olduğunu söylerlerdi. Merkez Bankası, çalışanların maaşlarını ödeyebilmek için 60 trilyon Lübnan Lirası bastı. Bu tür bir çöküş ancak Hitler'in savaşı, Saddam Hüseyin'in savaşları ve Slobodan Miloşeviç'in savaşları gibi büyük savaşlarda olur.
Lübnan'da olup bitenler bir Balkan savaşından daha fazlası. Zira bu yaşananlar Lübnan için nihai bir yıkım, tüm kurumların işlerliğinin durdurulması, tüm kurtuluş yollarının tıkanması ve ardından aç ve hasta insanların yardım çığlıklarının duyulmaması için bütün kulakların kapatılması savaşıdır. Şimdi denizde herhangi bir kara ya da sığınağa doğru kaçanlar var.
Herkes bu gördüğümüz Lübnan mı diyor. Hiç kimse Lübnan'ın başına gelenlere inanamıyor. Ancak ortada tebrik edilmeyi hakeden bir şey var o da, Katar'daki 2021 FIFA Arap Kupası ve Avn'ın Kordahi'nin dayanıklılığına yaptığı vurgu. Her tebrikte devlet 1 trilyon daha basıyor.