İstemi Yılmaz
TT

Türkiye ve İsrail: İbrahim’in çocukları

Rusya’nın Ukrayna işgali tam gaz devam ederken Türkiye, Ortadoğu’da barış ve istikrarı etkileyecek bir ziyarete ev sahipliği yaptı. İsrail Cumhurbaşkanı Yitzhak Herzog, hafta içerisinde Türkiye’ye gelerek iki günlük program kapsamında önce Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ardından da İstanbul’da Türk Musevi toplumuyla bir araya geldi.
Herzog’un ziyareti tarihi bir anlam taşıyordu. Zira kendisi 2008’den sonra Türkiye’ye ayak basan ilk İsrailli lider. Herzog’dan önce İsrail Başbakanı Ehud Olmert Ankara’ya gelerek Erdoğan ile görüşmüştü. İkili zirve, Gazze’ye yönelik kanlı operasyondan günler önce gerçekleşmiş, bir ay sonra ise Davos’taki ünlü “One minute” çıkışı yaşanmıştı.
Herzog’un Ankara ziyaretine bakıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ulusal ve uluslararası arenada ününe ün katan “One minute” krizinin altından çok sular akmışa benziyor. Aradan geçen 13 yılda pek çok bölgesel savaş ve çatışma geride kaldı. Suriye ve Irak fiilen parçalandı. Filistin’de statüko bozuldu. Barışmaz denilen Arap ülkeleri dahi Tel Aviv ile doğrudan ilişki kurma kararı aldı. İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülke sıfatı hesaba katıldığında Türkiye’nin ilişkileri bu kadar uzun bir müddet dondurması diplomatik açıdan sağlıklı değildi.
Bugüne kadar Filistin meselesinde doğrudan taraf olmayı tercih eden Ankara, bölgedeki “eski hasımlarla helalleşme” kampanyasında İsrail’e son sırada yer verdi. Fakat Ankara’nın Tel Aviv’le normalleşme kararı aceleye getirilmiş bir adım değil. Türkiye, İsrail’in eski Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun koltuğunu kaybetmesini dört gözle bekliyordu. Hükümet krizi nedeniyle bir senede üç kez sandığın kurulduğu İsrail’de aranan muhatap sonunda bulundu; İsrail’in solcu Cumhurbaşkanı Yitzhak Herzog. İrlanda kökenli “Cumhuriyetçi haham” bir dedenin torunu ve eski İsrail Cumhurbaşkanı’nın oğlu olan Herzog, göreve geldiği ilk günden itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirilen görüşmelerin yüzü haline geldi.
Herzog’un yeni bir isim olması ilişkilerin onarılması açısından oldukça katkı sağladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile 2 saati aşan ikili görüşme sonrası Ankara’daki basın toplantısında Nazım Hikmet’ten alıntılar yapan Herzog’un mesajı netti: “Hem sizin milletiniz ve hem de benim milletim Allah'a inananların babası olan Hz. İbrahim'in çocuklarıyız.” İsrail’in Türkiye ile ilişkilerini düzeltme iradesine yapılan vurgu bir yana Herzog, siyasi meseleleri Başbakan Naftali Bennett’e bırakmış gözüküyor. Buna karşılık Ankara’nın talep ve arzuları oldukça açık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında enerji ve ticaret hacminin ana gündem maddesi olduğu anlaşılıyor. Ankara, İsrail kıyılarında doğal gaz aranması ve çıkarılacak gazın Avrupa’ya çıkarılması hususlarında gönüllü. ABD’nin itirazıyla baltalanan Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail’i bir araya getiren EastMed boru hattı projesine karşı Türkiye en uygun “enerji müttefiki”. Fakat Tel Aviv’in Akdeniz’deki ortaklarını yüzüstü bırakmaya niyeti yok. Herzog’un Ankara’ya gelmeden önce Yunanistan ve Güney Kıbrıs’a giderek muhataplarıyla bir araya gelmesi de bunun göstergesi.
Türkiye-İsrail ilişkilerinde en kritik mesele hiç kuşkusuz Filistin. Tel Aviv’in Ankara’dan talebi Hamas ve diğer Filistin direniş örgütlerine desteğin kesilmesi. Bazı Hamas üyelerinin Türkiye topraklarında yaşaması ve İsrail’deki eylemlerin emrini buradan vermesi İsrail’i rahatsız ediyor. Ankara ise bu talebin karşılığında özellikle TİKA ve Türk Kızılay’ının Doğu Kudüs’teki faaliyetlerinin engellenmemesini istiyor.
Tarafların enerjiden ticarete, spordan diplomasiye değin üzerinde ortaklaşacakları konular mevcut. İsrail ve Türkiye savunma sanayii konusunda dahi ortaklık geliştirebilir. Fakat Ankara’nın Filistin meselesinde kendisini doğrudan taraf kabul etmesi ilişkilerin sınırlandırıyor. Yarın Kudüs’te veya Gazze’de gerçekleşecek olası bir İsrail operasyonu, Herzog’un teması sonrası oluşan pembe tabloyu siyaha boyayabilir.