Memduh Muheyni
Al Arabiyya Genel Yayın Yönetmeni
TT

Teröristleri tahrik etmeyin!

11 Eylül olaylarından ve Bush yönetiminin Afganistan'daki El Kaide'yi ortadan kaldırmaya hazır olmasından sonra, dünyanın dört bir yanındaki radikalleri tahrik etmemek ve onları misilleme yapmaya teşvik etmemek bahanesiyle sınırlı operasyonlar yapılması ve sadece liderlerin peşine düşülmesi çağrısında bulunan sesler yükseldi. Neyse ki, ABD yönetimi kararlılığını sürdürdü, El Kaide'yi parçaladı ve liderlerini -sonuncusu, balkonunda öldürülen Eymen ez-Zevahiri- tasfiye etti. Yönetim tahrik etmeme bahanesiyle bunu yapmasaydı, hayal edilen diğer senaryo felaket olurdu.
2010 yılında New York'ta durduk yere bir olay patlak verdi. Göstericiler, New York'un Ground Zero bölgesinde bombalamaların yapıldığı yerin yakınında bir cami ve İslam Kültür Merkezi’nin inşa edilmesine karşı protesto düzenledi. İtirazlarında haklı değillerdi. Ancak yine de ortalık sakinleşinceye kadar camiyi başka bir yere taşımak daha akıllıca olurdu. Ne var ki caminin imamı Faysal Abdurrauf, o dönem bunu yapmadı. O zaman, ‘radikalleri tahrik etmeyin’ argümanını kullandı. Hatta bunun kapsamını daha da genişleterek olayı ‘dünyadaki Müslümanları tahrik etmeyine’ getirdi. Müslümanları, farklı görüşleri olduğu için anlaşmazlık yaşadıkları kişilere saldırmaya hazır canavarlar gibi gösterdi! Bunun ardından caminin yeri değiştirildi ve öfkeli imamı tehdit eden hiçbir şey olmadı.
Teröristleri veya radikalleri tahrik etmeyin sözü bir bahanedir. Bu şekilde teröristlere ve radikallere taviz verilmiş ve dünyadaki güçleri ve meşruiyetleri kabul edilmiş olur. Nitekim bu tehlikeli fikre olan inancın ve onlara boyun eğmenin, Arap ve İslam ülkelerini tamamen bu kişilerin kontrolü altına ittiğini gördük. Tahrik etme argümanıyla başlayan fikir, zamanla aşırılık yanlısı gündemlerin sahada yayılmasına ve empoze edilmesine dönüşür. Daha sonra bu durumdan paçayı sıyırmak zorlaşır.
Gazetecilik mesleğim sırasında parlamentoda milletvekili olan bir propagandacı ile karşılaştım. Radikallerin ders kitapları, kadınların giysileri ve İngilizce öğrenimi ile tahrik edildiği bahanesini kullanıyordu. Hatta liberal entelektüellerin konuşmalarını ve eline geçen her şeyi radikalleri tahrik eden nedenler olarak öne sürüyordu. Ancak aslında sahada tam anlamıyla radikallerin planlarını uygulamış oluyordu. Trajik bir hikâye anlatmak isterim. Radikallerden biri günün birinde kapalı bir kadının gözlerini örtmemesinden tahrik olduğunu söyleyip homurdanarak “Neden iki gözün de açık?! Pazardaki meyveleri ve kumaşları satın almak için bir gözün yetmiyor mu?!” der.
İşin daha ciddi bir boyutuna bakacak olursak, prestijli üniversitelerde bile Batılı önermelerde, süslü akademik cümlelerin arkasına gizlenmiş olsa da ‘radikalleri tahrik etmeyin’ teorisinin yankılarını duyuyoruz. Terör örgütlerini, radikal ve ılımlı kollara bölen bir yazar görmek beni dehşete düşürdü! Bundaki amacı onları içeriden bölüp ABD yönetimini sözde ılımlı tarafla muhatap olmaya teşvik etmekmiş!
Ne yazık ki, tahrik etme fikri en başta teröristleri, kızdıranların kurbanları olduğunu söyleyerek suçu onlara atmaya kadar varıyor. Böylece bu propaganda, en prestijli üniversitelerde bile öğrencilerin zihinlerini kontrol edebiliyor. Tanınmış tarihçi Niall Ferguson, bir zamanlar UC Berkeley Üniversitesi’nde bir profesörün yerine bir programa katıldığını ve 11 Eylül bombalamalarının arkasındaki dini nedenlere işaret ettiğini söylüyor. Öğrencilerin bu gerçekle ilgili huzursuz ve rahatsız olduklarını ve 11 Eylül’ü ABD ‘emperyalizmine’ bir tepki olarak görmek de dahil olmak üzere, zihinlerine empoze edilen diğer nedenlere bağlamayı tercih ettiler.
Diğer bir deyişle, Usame bin Ladin'i, Zevahiri'yi, Süleymani'yi ve dünyadaki diğer terörist liderleri kışkırtan ve onları terörist yapan emperyalizmdi. Sözde sömürgecilik ve emperyalizm olmasaydı, onlar uysal barış güvercinleri ya da çevre aktivistleri olurdu (!)
Tahrik etme argümanı yanıltıcı ve tehlikelidir. Radikallerin ve teröristlerin kendilerini tahrik etmeleri için kimseye ihtiyaçları yoktur. Zira onlar kafalarında uç fikirler taşırlar ve bunları gerçeğe dönüştürmeye çalıştıkları gündemlerine inanırlar. Onları güzellemeye, memnun etmeye ve öfkelerini dindirmeye çalışmak, onlara taviz vermek demektir. Tahrik edilmemiş tek terörist ölü teröristtir!