Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Neden sadece Selman Rüşdi?

İran asıllı ABD’li yazar Karim Sadjadpour’un New York Times için kaleme aldığı bir yazıya göre, ABD doğumlu İran kampına yakın bir kişinin İngiliz yazar Selman Rüşdi’ye suikast düzenlemeye kalkışmasına karşı ABD tarafından farklı ve kararlı bir tepki bekleyen herkes hayal görüyor.
Mevcut İran rejiminin kurucusu Ruhullah Humeyni'nin 1989'da ‘Şeytan Ayetleri’ adlı romanı nedeniyle öldürülmesi gerektiğine dair bir fetva yayınlamasının ardından Rüşdi’nin hayatı tamamen değişti.
ABD makamlarından suikast girişimine ilişkin gelen ilk yorum, fail Hadi Matar’ın Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ile doğrudan bir ilişkisi olduğunun henüz kanıtlanmadığını söylemek gibi soğuk bir yorum şeklindeydi! Hâlbuki aynı ABD makamlarının ifadelerine göre Lübnan’ın güneyindeki Yarun beldesinden gelen Lübnanlı genç, Humeyni’nin bardağından son damlasına kadar kana kana içmiş biri.
Hadi bunu bırakın. Humeyni'nin halefi Ali Hamaney'in 2019'da Twitter hesabından yinelediği 89'daki fetvası ve Asr-e İran gazetesinde iki gün önce yer alan bir haberde, Hamaney’in ‘Humeyni tarafından atılan okun bir gün hedefini vuracağına’ dair ifadesine yer verilmesini de bir kenara bırakın.
Bunların hepsini bir kenara bırakın. Şuna bakın İran ve Lübnan, Irak ve Yemen’deki takipçileri Lübnanlı genç aktivistlerinin insanların gözü önünde New York’taki bir sahnede Selman Rüşdi’nin bıçaklanmasını kutluyorlar. Bundan önce, Londra'da genç bir Lübnanlı tarafından da böyle bir girişimde bulunulmuştu.
İran’ın Dini Lideri Hamaney'e bağlı Kayhan gazetesi olayla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“New York'ta mürted ve şirret Selman Rüşdi’ye saldıran cesur ve itaatkâra selam olsun. Allah’a düşman olan kişinin boynuna vuranın eli öpülmelidir.”
Karim Sadjadpour yazısında, ABD liberal siyasi sınıfının hastalığının kökeninin İran Humeyni rejiminin doğasına ilişkin yaklaşımdan kaynaklandığını öne sürüyor.
Karim’e göre Obama yönetiminin uzantısı olan Biden yönetimi eskiden beri şu soruyla karşı karşıya: Washington, işbirliği yapmak için elini uzatırken Tahran neden gerilimi tırmandırıyor? Bu bağlamda Karim, İranlı ajanların İranlı aktivist Masih Alinejad'a ABD’de iki kez suikast düzenleme girişimini hatırlattı. John Bolton ve Mike Pompeo'yu öldürme girişimine gelince, Obama rahipleri siyasi olarak bundan sıyrılmak için bir sebep bulmuş olabilir!
ABD karşıtlığı veya bu sloganın kullanımı, İran’da rejimi sürdürme araçlarının bir parçasıdır. George Issa'nın en-Nehar'da açıkladığı gibi, yazar mollaların sevmediği bir roman nedeniyle Humeyni'nin 89'da verdiği fetvanın gerçek nedenine iniyor.
Gerçek neden, Humeyni’nin Irak’ta Saddam Hüseyin’in sonunu getireceğine dair insanlara söz verdiği ancak başarısız olduğu savaşın kaybedilmesiydi. ‘Zehir dolu bardak içildikten’ ve Birleşmiş Milletler’in (BM) 598 sayılı kararıyla ateşkes imzalandıktan sonra, böylesine bir kritik zamanda ‘Şeytan Ayetleri’ kitabı, savaş kaybını telafi etmek ve böylece rejimin dünya çapında İslam'ın ve Müslümanların ‘savunucusu’ itibarını yeniden kazanması için Tahran'a bir bahane sağladı. İran bugün hala bu sloganla gurur duyuyor.
Bu, günümüz Obamacı siyasi liberalizminin ‘İran sorunu’na yönelik yanılsamalarından ve batıl düşüncelerinden uzak bir yaklaşımdır.
Batı'da veya Doğu'da Sünni veya Şii kökenli Müslümanlar tarafından yazılmış, ‘Şeytan Ayetleri’nden önce ve sonra yayınlanmış Rüşdi’ninki gibi yüzlerce değilse de onlarca roman var ancak Humeynizmin bunlara karşı harekete geçtiği görülmedi. Öyle görünüyor ki Sadjadpour’un sözleri İran rejiminin özüne dair doğru bir anlayışı yansıtıyor.