Kıyafetlerin, sadece vücudu örtmek ve onu sıcaktan ve soğuktan korumaktan veya dış görünüşü süslemekten öte kadınlar ve hatta erkekler için işlevleri vardır. Kıyafetler birçok durumda kültürel ve politik bir mesaj taşır.
Bu, ‘tüm’ medeniyetler, kültürler ve dinlerin yanı sıra ulusal faşist veya uluslararası devrimci komünist çizgideki dini eğilimli olmayan partiler için de geçerlidir.
Bireyin hayatını en ince ayrıntısına kadar tasarlamak isteyen totaliter yapıdaki rejimler, giyim konusuna daha fazla önem atfeder. İran halkının şiddetli fırtınasını ortaya çıkaran kıvılcımın tek sebebi, İran Ahlak Polisi tarafından İranlı genç kadın Mahsa Emini’nin örtüsünün kontrol edilmesine karşı çıkılmasıydı.
İran halkının Humeyni rejimine karşı kopardığı şiddetli fırtına yedinci haftasına girdi ve hala da devam ediyor. Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) öfkeli İranlı sivilleri avlamak için kılıçlarını biliyor ve pençelerindeki tırnakları törpülüyor.
Her gün çatışma artıyor. Bu da halkın taleplerinin arttığını, hastalığın ve musibetin kaynağına gidildiğini ve meselelerin kenarlarının bırakılıp özüne doğru inildiğini gösteriyor.
Hastalığın kökeni, Humeynici ‘sarık’ rejimidir. Bu yönetici sınıf, Şii ilmiye havzalarındaki dini bilimler öğrencilerinden oluşan geniş bir sınıftır. Bunlar rejimin, rejimlerinin ahlaki çiti ve sosyal koruyucu kalkanıdırlar.
Beyaz ve siyah sarık sahipleri… Birincisi sıradan insanlar için, ikincisi efendileri için. Belki bazıları eski eğitim anlayışına göre din bilimlerini ve makine bilimlerini (dil, mantık vb.) anlamasalar da hem rejim için kuluçka görevi gören hem de rejim tarafından korunan bu üst sosyal sınıfa ait olduklarını göstermek için sarık takıyorlar.
Tüm bunları fark eden İranlılar, sosyal ağlarda “SarıklarıUçurma” hashtagini başlattı. Videolarda genç erkeklerin sarıklıların yanına koştuğu ve sarıklarını düşürmek için ellerini uzattıkları görülüyor. Videolardan biri, İran'daki muhafazakarların kalesi olan Meşhed şehrini gösteriyor.
İranlı bir Twitter kullanıcısı tarafından yapılan paylaşımlarda “İslam Cumhuriyeti, gençler arasındaki bu kin ve öfke boyutunu görüyor mu? Bir molla sıradan bir vatandaş değil, bizden farklı. Sarığını uçurmak, suçtan taraf olduğu için ödemesi gereken en düşük bedeldir” ifadeleri kullanıldı.
Sarıklılar eğer Arap dini mirasını gerçekten anlıyorlarsa, sarık takan kalpazanlar, budalaların sarıklarının büyüklüğü ve Mısırlı büyük reformist Şeyh Muhammed Abduh’un (ö. 1905) İslam adına endişelendiği sarıklar ile ilgili hiciv literatürünün bir kısmını bilmelidir. Şeyh Muhammed Abduh bu konuda şöyle der:
“Ancak düzeltmek istediğim dine
Sarıklıların zarar vermesinden korkarım!”
Bu bağlamda, doksanların başında Bahreynli veya Iraklı bir kadro tarafından okunan İran'ın ‘uyanış’ marşında geçen sözleri hatırlıyorum. “Bu inançsızlık uyanış için güç topladı” ifadelerinin geçtiği aynı marşta, Humeynici sarığa özel bir övgü vardı:
“Ancak sarığı ihmal ettiğimiz için imamet yolundan ayrıldık!”
Keşke bu marşın yazarı, bugün İran'ın genç erkek ve kadınlarının, gasp edilen İran'ın yüzünden sarıkları nasıl düşürmeye çalıştıklarını kendi gözleriyle ve kalbiyle görebilseydi. Humeyni'nin ekibinin sarığına karşı Mahsa’nın kanı… Başına örtü takan ancak bu ekibin istediği şekilde takmayan Mahsa’nın kanı…