Şarkul Avsat Türkçe https://turkish.aawsat.com Şarkul El-Avsat gazetesi dünyaca en ünlü günlük Arapça gazetesi sayılır. Farklı dört kıtada bulunan 12 şehirde aynı anda basılmaktadır. http://feedly.com/icon.svg

Sudani ve Körfez

Sudani ve Körfez

Pazartesi, 7 Kasım, 2022 - 11:15
Abdurrahman Raşid
Suudi Arabistan’lı gazeteci. Şarku’l Avsat’ın eski genel yayın yönetmeni

Irak, bulunduğu tünelden çıkıp tamamen normal bir hayata giden yolunu tamamlaması için ettiğimiz duaları hak ediyor. Umarız yeni siyasi geçiş, Saddam Hüseyin’in ülkesini bölgede bugün yaşanan krizlerin tohumlarını atan yıkıcı ve faydasız savaşlara sokmasıyla başlayan uzun dramatik dönemlerin kapanışı olur.

Bugün Irak’ta başbakanlık koltuğunda Muhammed Şiya es-Sudani oturuyor. Uzun süredir parti ve siyaset alanında çalışmasına rağmen kendisini tanımıyorduk ve hakkında pek bir şey bilmiyorduk. Tanıdıkları, onun dikkatleri üzerine çekme peşinde olanlardan biri olmadığını söylüyor. Dolayısıyla yeni aşamadaki yönetimin nasıl olacağı müphem. Yeni başbakanın İran'a ve kesinlikle Tahran’a yakın olanlarla yakın olduğuyla ilgili dolaşan söylentiler onu bu şekilde sınıflandırmak için yeterli değil. En nihayetinde bugün Sudani, büyük ve önemli bir Arap komşu ülkesi olan Irak'ın başbakanıdır. Sudani’nin iç meselelere dikkat etme ve devletin idari sistemleri ile yürütme mekanizmalarını geliştirme vaadi, Irak'ı dış akımlardan ve çekişmelerden uzak tutarak başarıya götüreceği konusunda büyük bir umut veriyor.

İşin ironik yanı, Irak nispeten fakir bir ülkeyken hükümet zengindir. 100 milyar dolar, Sudani hükümetinin bütçesini ülke tarihinin en zengin bütçesi yapıyor. Buradaki asıl zorluk bu bütçenin yolsuzluk altında nasıl harcanacağıdır. Tabii para her şey değil. Ülke, devletin otoritesi dışında varlıkları orman kanununun önceliğini getiren Şii ve Sünni milislerden mustarip. Ayrıca ülkenin bozulmasında terörden daha tehlikeli bir rol oynayan büyük yolsuzluktan ve merkezi otoritenin zayıflığından faydalanarak mantar gibi türeyen dış müdahalelerden de mustarip. Saddam 20 yıl önce, ABD’liler ise 10 yıl önce gitmiş olsa da Irak hala yolun başında. Güvenlik ve siyasi istikrara, ferasetli bir yönetime ve yeniden yapılanmanın başlamasına ihtiyacı var.

Peki ya dış baskılar ve dışa bağımlılık sorunu? Hiç kimse başbakanın ve yeni liderlerin Irak'ı Suudi Arabistan, İran veya ABD'ye tabi olmaya itmesini beklemiyor. Irak tam egemen bir ülke olursa, bu Iraklıların ve genel olarak bölgenin çıkarına olur. Zira egemenlik eksikliği, Lübnan, Filistin, Somali ve bu gibi devletlerin devam eden başarısızlıklarının sebebidir.

Görevden ayrılan ve her zaman iyimser olan Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih “Ben yeni Irak tarihinin dokuzuncu cumhurbaşkanıyım. Hepimiz -cumhurbaşkanları ve başbakanlar- görev süremiz sona erdiğinde hapse değil evlerimize gittik. Bu Irak'ta bizim için çok şey ifade ediyor” diyor.

Dışarıya gelirsek, Bağdat jeopolitik konumu, komşularıyla meselelerinin örtüşmesi ya da en azından bir tarafı diğerine karşı desteklememesi nedeniyle Körfez gerilimlerini yatıştırmada, Suriye krizinde ya da Türkiye ile ilgili meselelerde bölgesel olarak olumlu bir rol oynayabilir. Savaşların kazananı yoktur. Yeni başbakan, istikrarlı ve müreffeh bir bölgeye doğru olumlu yönde teşvik edici ve bu kadar önemli bir rol oluşturabilecek mi?


DİĞER KÖŞE YAZILARI

Editörün Seçimi

Multimedya