Velid Haduri
Enerji konusunda uzman, Iraklı yazar
TT

Doğu Akdeniz gazı

İki bölge arasındaki coğrafi yakınlık dikkate alındığında, Avrupa, Doğu Akdeniz gazı için en iyi pazar. Bu nedenle çoğu çalışma Doğu Akdeniz gazının Avrupa'ya ihraç edilmesine odaklandı, ancak aynı zamanda bu hipoteze eklenen iki önemli faktör öne çıktı; kesin rezervler Avrupa'nın talebini karşılamak için yeterli mi? Peki ya yerel ve bölgesel taleplere ne olacak? Son zamanlarda bu ikisine bir de “Ukrayna faktörü” eklendi; yani Doğu Akdeniz gazının Avrupa'nın boykot etmeye karar verdiği Rus gaz arzını telafi etmesi mümkün mü?
Doğu Akdeniz gazının Avrupa'ya ihracı konusunu incelerken ihracat yöntemleri de göz önünde bulundurulmalı; gaz Akdeniz'i geçecek bir boru hattı yoluyla mı ihraç edilmeli ve bu boru hattı için en uygun rota hangisi? Yoksa şu anda Mısır'da olduğu gibi sıvılaştırılıp ardından Avrupa'ya mı gönderilmeli? Bu faktörlere ek diğer jeostratejik faktör; gaz ihracatı, Kıbrıs adasından geçerek Yunanistan'a uzanan bir boru hattıyla mı yoksa bir deniz boru hattının şu anda Türkiye'de faaliyet gösteren ve güney ile güneydoğu Avrupa ülkelerine kadar uzanan kara boru hatlarından birine bağlanması yoluyla mı yapılmalı? Son olarak, nakliye veya sıvılaştırma tesislerinin maliyetleri meselesi ve bunların gazın nihai fiyatı üzerindeki etkisi faktörü var. İlk soru otomatik olarak kendisini dayatıyor; Doğu Akdeniz gazının kanıtlanmış rezervleri Avrupa'nın talebini ve aynı zamanda bölgesel gaz talebini karşılamak için yeterli mi? Zira bir yanda iki büyük Mısır ve Türkiye pazarı, diğer yanda Ürdün, Filistin, İsrail, Lübnan ve Kıbrıs adası pazarları bulunuyor ve bunlar şimdiye kadar bilinen başka yeterli enerji kaynağının olmadığı pazarlar. Doğal gaz, petrol ve kömür ile rekabetçi fiyatı ve diğer fosil yakıtlara göre “temiz” bir yakıt olması sayesinde, elektrik üretim santralleri ile fabrikaların yakıt ikmalinde güvenilir bir unsur haline geldi.
Şimdiye kadar Mısır, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi kara sularında keşfedilen toplam doğrulanmış gaz rezervleri yaklaşık 2400 milyar metreküp veya yaklaşık 85 trilyon fit küp ve devam eden keşifler sonucunda bu miktarın artması muhtemel. Mısır'ın doğal gaz sıvılaştırma (LNG)  kapasitesi şu anda Doğu Akdeniz'den gaz ihracı için en büyük potansiyeli oluşturuyor. Doğu Akdeniz'den gaz ihraç kapasitesinin 2030’lu yılların başında yaklaşık 50 milyar metreküpe çıkması bekleniyor.
Avrupa pazarı ülkelerinin yaklaşık 210 milyar metreküp, yani kıtanın 2021'deki gaz talebinin yüzde 38'ini ürettiğini belirtmekte fayda var. Aynı zamanda Rusya da boru hattı ağı aracılığıyla Avrupa'ya yaklaşık 167 milyar metreküp veya 551 milyar metreküp olan toplam gaz arzının yaklaşık yüzde 30'unu ihraç etti. Bu, Doğu Akdeniz rezervlerinin yeterli olduğu, ancak Avrupa'nın (hızla Rus gazının telafi edilmesine ihtiyaç duyan) talebini karşılamakta geciktiği anlamına geliyor.
Bilindiği üzere modern teknolojiler giderek daha fazla elektrik kullanımına dayanıyor. Bu, elektrik tüketiminde her yıl  artış demektir. Bu ise özellikle bazıları görülmemiş büyük bir elektrik açığı yaşayan bölge ülkelerinin, elektriğe bağımlılıkları arttıkça, gelecekte daha fazla elektrik enerjisine ihtiyaç duyacakları anlamına geliyor. Elektrikli otomobiller ve elektriğe dayalı birçok tüketim mallarının kullanımındaki artışla birlikte, yerel ve bölgesel gaz tüketiminde beklenen hızlı artışı da hesaba katmak gerekiyor. Doğu Akdeniz'deki gaz ihraç eden ülkeler, kısa mesafeli ve nispeten düşük maliyetli ağlar ve boru hatları yoluyla bölgesel pazarlardan da yararlanıyorlar. Gerçekten de şimdi Mısır, Ürdün ve İsrail'in çevrelerindeki elektrik santrallerinin büyük bir çoğunluğuna gaz tedarik ettiklerini görüyoruz.
Öte yandan, Filistin Otoritesine bağlı bölgelerde bulunan tek elektrik santrali, İsrail'in gaz tedarik ettiği Gazze elektrik santrali, bu nedenle yakıt ikmali İsrail'in insafına kalmış durumda. İsrail politik baskı yapmak istediğinde, santrale gaz arzını durduruyor ve kesiyor. Batı Şeria’da şu ana kadar bir elektrik santrali bulunmuyor, çünkü elektrik ihtiyacını Gazze santralinin yanı sıra güneş enerjisiyle karşılıyor. Filistin Otoritesi, Gazze karasularında keşfedilmiş ve İsrail'in geliştirmeyi durdurduğu bir doğal gaz sahasına sahip. Saha yetersiz rezervlerine rağmen İsrail geliştirilmesine izin verirse hem Gazze'ye hem de Batı Şeria'ya yeterli yakıt sağlayabilir.
Şu anda önemli olan mesele, Ukrayna savaşı gölgesinde Avrupa'nın gaz talebidir. Ama Fransa ve Almanya ile müttefiklerinin ekonomik çıkarları farklı olduğundan, Avrupa pazarı ülkeleri arasında şu an geleceğe dönük enerji politikaları konusunda anlaşmazlık yaşanıyor. Avrupa enerji sektöründeki anlaşmazlık, geleceğe dönük politikalarında bir ayrışmaya yol açtı. Şu anda Almanya ve Fransa ile Avrupalı ​​müttefikleri, içten yanmalı motorlu araçların satışının ne zaman durdurulacağı konusunda ihtilaf halindeler. Fransa 2035 yılında durdurulmasını talep ederken, Almanya daha ileri bir tarihte durdurulmasını talep etmenin yanı sıra, içten yanmalı motorlu araçların "hurdaya çıkarılması" yerine "temiz yakıt" ile kullanılmaya devam edilmesi çağrısında bulunuyor. Geçtiğimiz iki hafta içinde, iki büyük Avrupa ülkesi arasında, nükleer enerjinin gelecek için benimsenen diğer sürdürülebilir enerjiler gibi sürdürülebilir bir enerji türü olarak benimsenip benimsenmemesiyle ilgili yeni bir anlaşmazlık konusu çıktı. Almanya nükleer enerji kullanımına karşı çıkarken, Fransa onlarca nükleer santrale sahip olup komşu ülkelere elektrik ihraç ediyor.
Avrupa'da gaza bağımlılık en azından "enerji geçişi" aşamasında devam ediyor. Sorun şu ki, Kuzey Avrupa, özellikle Almanya, Avusturya ve Hollanda, tamamen boru hatları yoluyla ithal edilen Rus gazına bel bağlamış durumda. Bu, arz ile ilgili herhangi bir değişiklikte, LNG tedariki amacıyla limanlar ve tesisler inşa etmek için biraz zamana ihtiyaç duyacakları anlamına geliyor. Almanya, yaklaşık 6 milyar avroluk bir maliyetle ve 2 yıl içinde tamamlamak üzere gerekli inşaatları başlattı. Güney Avrupa ülkelerine gelince, bu ülkeler yıllardır başta Cezayir (o da güney Avrupa ülkelerine LNG tedarik ediyor) olmak üzere, Akdeniz boyunca uzanan gaz boru hatlarına bağlı olduklarından durumları daha iyi. Buna ek olarak Cezayir ve Libya ile aralarındaki boru hatları ve Mısır üzerinden arz edilen LNG gibi ek gaz imkanlarına sahipler.
Avrupa delegasyonları, Rus gazına alternatif bulmak için gaz ihraç eden ülkeleri ziyaret ediyor. Gaz ihracatçısı ülkeler, Akdeniz bölgesi dışındaki ülkelere başta LNG olmak üzere doğal gaz ihraç etmeye hazır olsalar da Avrupa ülkelerinin önünde büyük bir engel var; 20 yıl ve üzeri arasında gidip gelen sözleşme süreleri. Bu süre genellikle ihracatçı ülkenin yaptığı fahiş masraflar için gerekli, ancak Avrupalılar bu süreyi yaklaşık 15 yıla indirmeye çalışıyorlar. İhracatçı ülkeler ise bunun kendileri için ekonomik olmadığını düşünüyorlar. Gazın fiyat denklemi konusunda elbette pazarlıklar yapılıyor.