Mehmet Atalay
Gençlik ve Spor eski Genel Müdürü ve Basın İlan Kurumu eski Genel Müdürü
TT

Kurban Bayramı'nda futbol tatili olmalı artık

Türkiye’de mübarek günlerde, özellikle de Ramazan ve Kurban Bayramlarında futbol sezonu devam ediyor, bayramın birinci gününde bile maç oynanıyor...
Hıristiyanların dini bayramlarında, Christmas’ta ülkemizde oynayan yabancı oyuncular, tatillerini yaparken, Müslüman futbolcular, ne bayramı yaşayabiliyor, ne de sıla-i rahim yapabiliyor...
Bayram günlerini takım kampında geçiriyor, bayramda maç yapıyor ve maç sonrası sadece bir, en fazla iki gün izin kullanabiliyor...
O iki günde de ancak haftalık tatilini yapabiliyor. Ne şehir değiştirebiliyor, ne de yılda iki defa idrak ettiği bayramlarda ailesi, dostları ve akrabalarıyla buluşabiliyor...
Dolayısıyla, Hıristiyan futbolcular, istedikleri gibi özgürce ülkelerine gidebilirken, Türk ve Müslüman futbolcular, dini vecibeleri yerine getirmekten mahrum kalıyor...
Tepkiler çığ gibi
Bu durum, başta yerli oyuncular olmak üzere, ülkemizdeki İslam dinine mensup futbolcuları, teknik ekip ve spor elemanlarını, hatta kulüp başkanı ve idarecileri, hakemleri ve diğer görevlileri, polis teşkilatı gibi daha pek çok birimi, mağdur ediyor, haklı olarak çok büyük tepki göstermesine sebep oluyor...
Başta Süper Lig olmak üzere, her kategoriden yükselen büyük tepkilere rağmen, Türkiye Futbol Federasyonu’nun kulaklarını tıkaması, hiç bir şey olmamış gibi davranması, tepkilerin çığ gibi büyümesine yol açıyor...
Bayramlarda lig tatil olmalı
Şimdi en yakın tarihte Kurban Bayramı var. Futbol Federasyonu’nun şimdiden kararını vermesi ve fikstürü ona göre planlaması şart. Maç takvimleri, ne kadar erken ilan edilirse de bütün kulüpler ve de tabii ki teknik kadro, planlamasını ona göre yapacak...
Herhangi bir aksaklığa fırsat vermeden, bayramda kaybedilecek zamanı da telafi edecek bir düzenlemeyi de, en güzel şekilde düzene koyma imkanı olacak...
Aksi halde, tepkilerin artmasından sonra oluşacak baskı unsuruyla, son anda verilecek erteleme kararı, hem lig fikstürünü sarsacak, hem de maç takviminin aksamasına sebep olacak...
Tabii ki de Milli Takım’ımızın çalışma programını etkileyecek, bu yüzden de lüzumsuz puan kayıplarına sebep olabilecek...
Keza, Avrupa Kupaları’nda Türkiye’yi temsil edecek kulüp takımlarımıza da büyük zarar verecek...
Buna göre Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, bir an önce toplanıp bu konuda kararını almalı ve bunu da ivedilikle takvime bağlayıp şimdiden ilan etmeli...
Bu kompleksten kurtulmalı
Ne yazık ki Osmanlı’nın çöküş döneminden beri, Tanzimat ve Meşrutiyetle beraber başlayıp iyice yoğunlaşan ve de ne yazık ki Cumhuriyet döneminde de yaşanmaya devam eden aşağılık kompleksi, aydınlarımızın büyük kısmını ve bazı yöneticilerimizi istila etmiş durumda...
Batılı bir değere sahip çıkmakta birbirleriyle yarışanlar, onların hassasiyetini fazlasıyla gözetenler, ne yazık ki bizim örf ve adetlerimizi, dini inancımızın gerektirdiği vecibeleri ihmal etmekte bir beis görmüyorlar...
Oyunun kurallarını belirleyen Batılı güçler, ne yazık ki bizim kendi organizasyonumuz içinde de kendi oyuncularının hukukunu koruyabiliyor, tatillerini, eğlence ve bayramlarını güvence altına alıyorlar...
Yerli oyuncu ve hocalar ise, üvertür sanatçı olarak sadece biçilen rolü oynamak zorunda kalıyorlar...
İşin enteresan tarafı ise, neredeyse her kesim bundan hoşnutsuz olduğu halde, seslerini yükseltemiyor, tepki koyamıyor, rol oynamaya devam ediyorlar...
Bir kaç ismin tepkisi de, kale alınmayacak cılızlıkta görülüyor ve yanlışı devam ettiriyorlar...
Artık Futbol Federasyonu’nun gayrımüslim futbolculara koyamadığı sınırlamayı, yerlilerden de esirgememeli ve bayramda liglere ara verilmelidir...
İki asra yakındır süren bu kompleksi de kırmalı, şahsiyetli bir duruş sergilemeli...