Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Abdulaziz el-Esved’in ağlayanı yok

Hudeyde vilayetinden 18 yaşındaki Yemenli genç Abdulaziz el-Esved, son günlerde Yemen’deki en büyük sahneydi. Ancak bu sahne kışkırtıcı ve üzücü bir sahneydi.
İnsanlar Abdulaziz’in mavi elbiseleri içinde Sana’daki Tahrir Meydanı'nda Husi milislerinin kurşunları altında son nefeslerini veren sekiz yoldaşını izlerken yıkılmış görüntüsünü konuşuyor.
Husiler, Abdulaziz’i dört yıl önce yani daha 14 yaşındayken tutuklamışlardı. Husiler Abdulaziz’i, 2018 yılının Nisan ayında hak ettiği bir hava saldırısında öldürülen Husi Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı Salih es-Samed’in suikastına karışmakla suçlamışlardı. Böylece daha 18 yaşında olan bu genç geçtiğimiz Cumartesi günü törenle idam edildi. Genç kendisine sıra gelene dek sekiz kişinin kurşuna dizilmesini izledi.
Hudeyde vilayetinden terörist Salih es-Samed’in öldürülmesine karışmakla suçlanarak tutuklanan kişilerin sayısı 10’du. Ancak raporlara göre içlerinden birisi Husilerin işkence odalarında hayatını kaybetti. Geri kalan dokuz kişinin vücutlarına kurşunlar isabet etmeden önce tutuklu oldukları yıllarda neler çektiğini siz düşünün artık.
Tabii ki Şarku’l Avsat’ın haberine göre gözlemcilerin çoğu ve hatta hala içlerinde biraz akıl ve vicdan kırıntısı olan Husi kampına bağlı olanların bir kısmı, bu göstermelik mahkemelerden rahatsız oldu ve tüm olup bitenleri doğrudan öldürme talimatı olarak gördüler.
Yemen’in meşru hükümetinde Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Tüm bu olup bitenlerin, El-Kaide ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin uyguladıkları meydan infazı suçlarından bir farkı yok” ifadelerini kullandı.
Yemenli bakan, uluslararası toplumu ve Birleşmiş Milletleri (BM) ve ABD elçilerini, Husi milislerine suç işlemeyi kesmeleri için baskı yapmaya çağırdı. Ancak artık çok geç. Uluslararası toplumun kulakları duymaz oldu.
Yemen İnsan Hakları İhlallerini İzleme Koalisyonu’ndan (YCMHRV) insan hakları aktivisti Riyad ed-Dubai konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Husi grubu bununla kalmayarak daha menfur ve daha çirkin suçlar işleyecek. Yemen halkı uzun zaman önce uluslararası karar mercilerinin hesaplarından düştüğü için Husilerin bu suçları kınanmayacak bile” dedi.
Bazı Batı medya kuruluşlarına kısaca bir göz attığımda engelli genç Abdulaziz el-Esved ve beraberindekilerin soğukkanlı bir şekilde, alenen, vahşice ve göstermelik bir mahkemeyle öldürülmesi hakkında ‘büyük’ ve devam eden bir etki görmedim.
Abdulaziz el-Esved ve beraberindekilerin bu şekilde öldürülmesi hususunda Batı medyası ne yapıyor? Maazallah başka bir Arap ülkesi bu iğrenç eylemi yapsaydı ne olurdu? The Washington Post, CNN ve BBC buna nasıl tepki verirdi? Nancy Pelosi ABD Kongresi’nin kürsüsüne çıkıp köpürüp gürleyerek hararetli açıklamalarda bulunmayacak mı?
Tabi ya unuttum. Portekizli BM Genel Sekreteri Guterres tipik ve soğuk tepkisini göstererek Husileri siyasi diyaloğa davet edip bütün tarafları ve yetkilileri derhal idam cezasını uygulamayı durdurmaya çağırdı. Savaşta müminlere Allah yeter!
Yemen krizine ilişkin Batılı tarafların tutumları olmasaydı -Yemen'in iç siyasi yolsuzluğunu ve Yemenliler arasında kötü niyetleri olanları göz ardı etmiyorum- Abdulaziz el-Esved'in trajedisi uzun zaman önce sona erebilirdi.