Mustafa Fahs
TT

Cevap ve karşı cevap arasında Viyana

Yanıt ve karşı yanıt arasında Viyana nükleer müzakereleri giderek daha belirsiz hale geliyor.
Bu belirsizlik bazı ilgili tarafların ABD’nin müzakerelerde riskli bir yöne doğru evrilip çözüm olması gereken şeyin, her an kızışmaya hazır olan bölgede gerilimin tırmanmasına yol açacak bir krize dönüşmesine ilişkin korkularını artırıyor.
Nitekim anlaşma imzalansa da imzalanmasa da tarafların çoğunun seçimleri daralıp gerginliğe doğru gitmeye başladı. Zira bir taraf nükleer bir anlaşmanın imzalanmamasının askeri bir çatışmaya yol açabileceğini düşünürken diğer taraf da anlaşmanın imzalanmasının çatışmaya yol açacağını savunuyor.
Bir o bir bu düşünce arasında müzakereler ve bununla birlikte Orta Doğu bölgesi, zor ve külfetli olasılıklara açık temkinli bir bekleyiş aşamasına giriyor.
Şu ana kadar verilen karşılıklı tavizler anlaşma üzerinde uzlaşılmasını hızlandırmış gibi görünmüyor. Müzakereler hala yanıt ve karşı yanıtlar arasında takılı kalmış durumda. Her yanıtta taraflar yeni bir taviz paketi talep ediyor, ki bunlar her iki ülkenin de kırmızı çizgilerine dokunuyor gibi görünüyor. Bu, müzakereleri başlangıç noktası döndürüp Washington’un Avrupalı arabulucu aracılığıyla sunduğu teklife İran’ın verdiği yanıta ABD’nin tepkisinden saatler öncesinde görülen iyimserlik atmosferini bozabilir. Ancak Washington'un olası tavizlerin son seviyesine ulaştığı ve Tahran'ın sorularına tatmin edici olmayan cevaplar verdiği açık. Zira geçen perşembe günü ABD'li bir yetkili Politico'ya verdiği demeçte bunu dile getirdi. Yetkili ‘Washington'un nükleer anlaşmayla ilgili İran'a verdiği yanıtın Tahran'ın beklentilerini karşılamadığını ve ülkesinin Tahran'ın bu yanıtı kabul etmesini beklediğini yoksa baskıyı sürdüreceğini’ söyledi.
Müzakerelerde bir kolaylık paketine karşılık bir taviz paketi var. Ancak İsrail’in eleştirilerinden anlaşılanlar dışında ABD’nin sağladığı kolaylıkların boyutu şu ana kadar netlik kazanmadı. Aynı şekilde Tahran'dan talep edilen tavizlerin boyutu, karşılıklı yanıtlar ile bunlara ilişkin açıklamalar arasında hala bilinmiyor. Geçen çarşamba günü Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Mariano Grossi tarafından söylenenler, karışıklığın hala çözülemediğini kesinleştiriyor.
Grossi, CNN'ye yaptığı açıklamada, "İran, halen araştırılmakta olan üç şüpheli bölgede bulunan uranyum izlerine ilişkin ikna edici bir yanıt vermedi" dedi.
Bu, Washington'un UAEA'nın İran üzerindeki baskısını hafifletmek için müdahale etmediği ve soruşturmayı tamamlamaya kararlı olduğu gibi, İran'ın da henüz kendi şartlarını dayatamadığı anlamına geliyor. Bu, İran'ın gerçek tavizler verdiğini ve müzakerelerin tamamlanmasını UAEA’nın soruşturmalarının durdurulmasına bağlamadığını gösteriyor.
Bu da İran medyasının öne sürdüğü şeyin tam tersi bir durum. Çünkü soruşturmanın devam etmesi, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) hassas konularda Washington'un değil de İran'ın taviz verdiği yönünde yaptığı açıklamayı daha çok destekliyor.
Başarısızlığını ilan etmenin külfeti ile başarılı olmasının zorluğu arasında sıkışıp kalan müzakereler, gerilime yol açıyor. Zira tarafların Viyana dışında sert araçlarını kullanmaya devam ettikleri aşikâr.
Washington, Suriye'deki İran askeri tesislerine düzenlenen hava saldırısını üstlendi. Buna karşılık Tahran, 150 silahlı insansız hava aracının (SİHA) katılımıyla Basra Körfezi ve Umman Denizi sularında askeri tatbikat duyurusu yaptı.
Washington'un bölgedeki başlıca müttefiki Tel Aviv'e gelince, İsrail liderliği, İran ile büyük güçler arasında bir nükleer anlaşmaya yol açabilecek riskli bir ABD hamlesine karşı uyarıda bulunarak anlaşmanın kendilerini bağlamadığını söyledi.
İsrail Başbakanı Yair Lapid, "İranlılara tüm yükümlülüklerini ihlal ettikleri için ödülmüş gibi yılda 100 milyar dolar veren bir anlaşmaya nasıl imza atabiliriz?" dedi.
Lapid, mevcut anlaşma taslağının ABD Başkanı Joe Biden tarafından belirlenen kriterlere uymadığını söyleyerek İran'ın nükleer bir devlet olmasını engelleme sözü verdi.
Dolayısıyla karşılıklı yanıtlar ışığında ilgililerin Viyana duvarlarının dışında çözmeye başvurabilecekleri karmaşık yanıtlar ve zor sorular arasında sıkışan iyimserlik durdu.