Gassan Şerbil
Şarku'l Avsat Genel Yayın Yönetmeni
TT

Trump geri döndü: Lütfen emniyet kemerlerinizi bağlayın

Bugün, öncekilerden farklı bir gün. ABD ve dünyada iz bırakacak bir gün. Ne ülke normal ne de adam. Sahne heyecanlı, şiddetli, parlak ve dokunaklı. ABD, Donald Trump'ın göreve başlamasını kutlarken, dünya ekranlara kilitlenmeli.

Hiç kimsenin meşguliyetlerini bahane etme hakkı yok. Daha büyük ve daha tehlikeli bir tarih bulunamaz. Katılım zorunlu ve mazeret üretmenin bir faydası yok. Buna sıradan vatandaşın yanı sıra Mao Zedong’un tahtına oturan imparator da dahil. Endişeli Zelenskiy kadar Çar da kaygılı.

İster Charles de Gaulle'ün ofisinde ister Winston Churchill'in ofisinde olun, katılım zorunlu. Bugün, Binyamin Netanyahu’yu da ilgilendiriyor. Beyaz Saray'ın yeni efendisi imajından taviz vermiyor. Joe Biden ile mümkün olan artık mümkün değil. Küçük bir müttefikin, damarlarına kan pompalayan imparatorluğa müdahale etme hakkı yok. Trump, oyunu kendi kaotik kurallarına göre yönetmekten başka hiçbir şeyi kabul etmeyecektir. Bu tarih aynı zamanda İran liderini de ilgilendiriyor. Süleymani'nin öldürülmesi emrini veren adam kokpite geri döndü, İran için kemerler bağlanmalı.

Dikkat çekici bir tarih. Adamın kendisi dikkat çekici, şaşırtıcı ve öngörülemez. Kafasının içinde neler döndüğü tahmin edilemez. Anlaşma da yapabilir, masayı da devirebilir. Taraflı ve nefret dolu bir adam. Kısa cümleleri büyük bombalar gibi. İradesi demir, talihi altın gibi.

Bugün onun gurur dağlarına bir yenisi eklenecek. Onları yendi; kendisini bir davetsiz misafir olarak gören Cumhuriyetçi Parti’nin baronlarını ve Demokrat Parti’den rakiplerini yendi. Joe Biden’ı ringin dışına itti ve Kamala Harris'i mağlup etti. Hillary Clinton ve eşini, Michelle Obama ve eşini yendi. Ekranlarda ve sosyal medyada kolayca her şeyini ortaya döken medya devlerini yendi. Karşısına çıktığı mahkemeleri, kendilerine ve eşlerine güçlü adama diz çöktürme yemini eden yargıçları yendi. Kendisine açılan vergi kaçırma, taciz ve uygunsuz davranış davalarını kazandı. ABD'de bir suçlama bile başkanı emekliye ayırmaya yeter.

Trump ise bambaşka bir hikâye. Suçlamalar denizinde yüzüyor ama hep meydanda. Taraftarlarıyla nasıl konuşulacağını biliyor. Onlar Sayın Başkana bağlılık yemini etmişler ve kendisine yöneltilen hiçbir suçlamaya inanmıyorlar. Onları kendisine bağlayan bağı yenilemekte usta. Sloganlarıyla, şapkasıyla, el kol hareketleriyle, dansıyla. Yüzünde bir kan izi görülürken yukarı kaldırdığı yumruğunun görüntüsüyle. Kurtulduğu kurşun rakiplerine isabet etti.

Yanlış hesap yaptılar. Önceki döneminin sayfasını çevirdiklerinde onu emekliliğe, yaşlılığa, acı yaralara ve anılara ittiklerini sandılar. Ama kurallar Trump’a işlemez. Onun hikayesi farklı ve hiçbir şeye benzemiyor. Kendi imajını ve kendi tarzını yarattı. O vuruşlar ve anlaşmalar adamı. ABD'nin kimliği, ekonomisi ve rolü konusunda korku duyan bir kitleye hitap ediyor. O ne sessizce giren ne de sessizce çıkan bir adam. Öylece ve hiçbir inandırıcı gerekçeye dayanmadan bir önceki seçimin sonuçlarını reddetti. Onları Beyaz Saray'ı kendisinden çalmakla suçladı. Taraftarları onun bir komplo sonucu görevden alındığına, görevden alınmasının sebebinin de ABD'yi yeniden büyük yapma konusundaki ısrarı olduğuna inandılar. Böylece kendisinden çalınan sarayı geri kazanmanın ilk adımını attı.

Şimdi geri döndü. Lütfen kemerlerinizi bağlayın. Uzakta olduğunuzu, bunun sizi ilgilendirmediğini, ülkenizin gözünü bile kırpmadan önceki başkanları tükettiğini iddia etmeyin. Amerikalılar sandık başına gittiğinde başkanlarını seçiyor ve onu “küresel köyün” generali olarak taçlandırıyorlar. Bunu kanıtlamak için çok fazla delile gerek yok. Cehennem rüzgarlarının korkusu Gazze mutabakatının imzalanmasını hızlandırdı. Güney Lübnan'daki ateşkes anlaşması Amerikan kuluçka makinesinde doğdu. Uygulanmasını denetleyen komitenin başkanlığını bir Amerikalı general yürütüyor.

Yolculuk uzun olsa bile ABD’siz olmaz. Ortadoğu'nun geleceğini, İran'ın geleceğini, Tayvan'ın geleceğini, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının kaderini, gezegenimizin geleceğini, küresel ısınmayı ve daha fazlasını bilmek istiyorsanız onsuz bilemezsiniz. ABD sıra dışı bir hikayedir; güçlü, mobil devletleri andıran filolardan ibaret değildir; bir ekonomidir, girişimlerdir, özgürlüklerdir, teknolojidir, üniversitelerdir, yapay zekadır ve sıra dışı bir hata yapma ve düzeltme gücüdür.

ABD başkanı hiçbir zaman Beşşar Esed'in sahip olduğu yetkilere, Saddam Hüseyin'i çevreleyen haleye, Muammer Kaddafi'nin tekeline aldığı ülke ve halk üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunma özgürlüğüne sahip olmadı. Kaddafi ABD'yi zayıf görüyor, sesini yükselterek “ABD’de kimmiş” diyordu. Saddam, ABD'nin ne şekilde olursa olsun güçlüye saygı duyduğuna inanıyordu. Beşşar, “Büyük Şeytan” ve “Sezar Yasası” konusunda uzlaşabileceğine inanıyordu. Babası Hafız, Moskova'nın koynunda yaşıyormuş gibi davranıyordu ama gözleri Washington'daydı. Şimdi Beşşar nerede? Saddam nerede? Kaddafi nerede? Ülkeleri için ne yaptılar? Ülkelerine neler yaptılar?

ABD tecrübeli bir oyuncudur, düşer ve kalkar. Fidel Castro eteklerini ateşe verdi ve neredeyse nükleer bir savaşa yol açacaktı. Ho Chi Minh onu aşağıladı ve o da bayrağıyla birlikte Saygon'dan yenik ayrıldı. Çin ve Sovyetler Birliği Kore Savaşı'nda ona kan kaybettirmek için iş birliği yaptılar. Şimdi Küba Castro sonrası dönemin sıkıntılarını yaşıyor. Vietnam, Amerikalı yatırımcıları ve turistleri ülkeye çekmeye çalışıyor. Kore ikiye ayrıldı. Kuzeyi Kim İl-Sung'un torununun yoksulluk ve füzelerle yönettiği bir dönemden geçerken, güneyi ise Amerikan şemsiyesi altında başka bir dönemi yaşıyor. Sovyetler Birliği üzgün bir şekilde tarihin müzelerinde yaşıyor.

O geri döndü. Çin'in TikTok'undan İran'ın nükleer programına,“Çin tehdidi” ile başa çıkmaktan göç tehdidiyle yüzleşmeye, Ortadoğu'da barıştan Ukrayna'da barışa, zor barıştan ağır bedellere kadar dikkat çekici bir dönem olacak. Onları cehennemle tehdit etti ve onlar da bu tehdidi ciddiye aldılar. O zor bir adam. O, Beyaz Saray'ın efendisi. Kaybetmeyi kabul etmeyen büyük bir kumarbaz. ABD onu seçerek dünya gölüne büyük bir taş atmış oldu. Şimdi lütfen emniyet kemerlerinizi bağlayın.