Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, televizyonda yayınlanan konuşmasında, Hizbullah’ın İsrail'in çekilmesi için belirlenen sürenin uzatılmasına yönelik hiçbir gerekçeyi kabul etmeyeceğini söyledi. İsrail geri çekilmeli, çünkü “60 gün geçti. Bu sürenin bir an veya bir gün bile uzatılmasına yönelik hiçbir gerekçeyi kabul etmiyoruz. Çekilme tarihinin uzatılmasını kabul etmiyoruz” dedi. Kasım bütün bunları, İsrail'in Lübnan topraklarından çekilmesinin 18 Şubat'a kadar uzatılması kararının onaylandığı gün söylediğinde, bu ne anlama geliyor?
Bunun kayıtlı bir konuşma olduğunu söyleyebilirsiniz. Peki neden yayınlandı? Hizbullah’ta karar alıcı gerçekten Kasım mı? Kasım Lübnan'da mı? Burada çok sayıda soru var ve bunların kamuoyunda gündeme getirilmesi ve tartışılması gerekiyor. Kasım, Hizbullah’ın İsrail'in gücü karşısında şaşkınlığa uğradığını söylediğinde bu ifade kime yöneliktir? Kendisini destekleyen çevreye sunulmuş bir gerekçe midir? Savaş bir oyun mudur? Hasan Nasrallah, 2006'daki savaşın ardından yaptığı açıklamada, sonuçlarını bilseydim savaşa girişmezdim demişti. Şimdi de Kasım, İsrail'in gücü karşısında şaşkınlığa uğradıklarını söylüyor!
Biz ve akıllı olanlar, ki maalesef sayıları çok fazla değil, aradaki güç uçurumu ve İsrail'e gerekçe sunmanın saçmalığı konusunda uyardığımızda, suçlamalara ve hakaretlere maruz kaldık. Örneğin, tekrarlıyorum ve bunu tekrarlamaktan yorulmayacağım, bu köşede 7 Ekim 2023'ten sonra Gazze'de haritaların değişmesine karşı uyardığımda, o gün, aralarında aydınların, gazetecilerin, hatta siyasetçilerin de bulunduğu bazı kişiler küstahça sözlerle beni hedef almışlardı, bazıları açıkça karşı çıkmış, benim hafife alarak ve küçümseyerek yazdığımı söylemişlerdi. Ve işte bugün ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze halkını Mısır ve Ürdün'e göç ettirme fikrinden dolayı yaşanan medya savaşını ve siyasi gerginliği görüyoruz.
Peki Hizbullah Genel Sekreteri şimdi ne hakkında konuşuyor ve kime konuşuyor? Hizbullah’ın “ateşkes anlaşmasına tam anlamıyla bağlı kaldığını, ancak İsrail’in bunu 1.350 kez ihlal ettiğini” söylemenin ne faydası var? Bağlı kalmaktan başka bir şey yapabilir mi? İhlaller 3 bini de bulsa bir karşılık verebilir mi? Hayır.
İşleri bu noktaya getiren Hizbullah ile birlikte Hamas’tır. Şimdi gerçekle yüzleşmek istemeyen, bunun yerine yanılsamalarda yaşayanlar da onlardır. Buna karşılık sahadaki gerçekler her şeyi değiştirmiştir ve değiştirecektir. Ve bu gerçekler tarafından kaydedilen tüm ilerlemeler bilinmezliğe, daha geniş ufuklara değil daha derin bir uçuruma doğrudur.
Mesela Hizbullah, yenildiğinin, Hasan Nasrallah ve liderlerinin çoğunun tasfiye edildiğinin, İran'ın kendi coğrafyasına geri döndüğünün, artık cani Beşşar Esed rejiminin olmadığının, Lübnan’da, bunu reddeden Hizbullah’a rağmen “yeni bir dönemin” başladığının farkında değil.
İşler değişti, direniş ve kararlılıktan bahsetmek bir fanteziye dönüştü, tüm bölgede sloganlarla övünmek maliyetli hale geldi. İran bile yatıştırmanın ve çatışmadan kaçınmanın yollarını arıyor. Acaba Hizbullah ve Genel Sekreteri bunun farkında mı?
Gerçeğe dönüp, mezhepçiliğin ve dışarıdan destek aramanın maliyetli ve yıkıcı bir beyhudeliğe dönüştüğünü, bugün bölgede hiç kimsenin denenmiş olanı yeniden denemeye ve milislerin oyununa gelmeye yanaşmadığını fark edecekler mi?
Hizbullah veya herhangi bir milis gücünün bunu fark edeceğinden şüpheliyim ama önemli olan, intikam almak için değil, bu yıkımın ortasında telafi edilebilecek olanı telafi etmek için, bunu onlara fark ettirmektir.