Prof. Dr. Ahmet Abay
Akademisyen
TT

Birbiri için elbise olabilen eşler (2) 

Elbise-beden ilişkisi üzerinden eşlerin birbirleri için nasıl bir anlam ifade ettiğini ele almaya geçen haftaki yazımız başlamıştık. Kaldığımız yerden devam edelim… 

İltisak/temas Etmek 

 Elbisenin tene temas edip onu sarmaladığı gibi eşlerde yataktaki birlikteliklerinde tıpkı elbise gibi birbirlerinin tenlerine temas etmekte ve birbirlerini sarmalamaktadırlar. Birçok müfessir,1 konumuzun temelini oluşturan ayetteki “eşlerin birbirleri için elbise” oluşunu elbisenin teni sarmalayıp ona temas etmesi gibi eşlerde birbirleriyle birlikte oldukları zaman tenlerinin birbirine değmesine vurgu yaparak izah etmişlerdir.  Bu durum başka bir ayeti kerimede şu şekilde tasvir edilir: “Hem karı-koca olarak birbirinizle bu kadar içli-dışlı olduktan ve hem ruhunuzla hem bedeninizle âdeta bir bütün hâline geldikten sonra, hangi yüzle onlara verdiklerinizi geri alacaksınız? …”2 Adeta birbiriniz için elbise olmuş, tenleriniz bile birbirine temas etmişken eşlerinize vermiş olduğunuz mal ve paranın hesabını yapmak size yakışmaz denilmektedir. 

Tezeyyün/süslenmek/güzel görünmek 

Elbise giyinmenin diğer amaç ve yararlarının yanında elbiseyi giyen kişi güzel ve şık göstermesidir. Bu sebeple ister erkek ister kadın olsun her insan kılık kıyafetiyle karşı tarafa güzel ve şık görünmek ister. Elbise giyinmenin gayelerinden biridir güzel görünmek zira elbisenin var ediliş gayelerinden biri de budur.3 Bu vesileyle eşler hem birbirleri için güzel elbiseler giyinerek süslenmeli şık ve güzel görünmek için çaba göstermeli hem de ahlaklarıyla, hal ve hareketleriyle birbirlerinin süsü olmalıdırlar.  

İhtiva etmek/kapsamak ve mesken olmak 

 Elbise onu giyen kişiyi içine alır adeta onu içinde barındırır. Eşler de bu manada birbirlerini kapsamalı adeta aynı muhtevaya sahip olmalı birbirleriyle içkinleşmelidirler. Birbirleri için öyle olmalıdırlar ki eşlerden birisi diğerinin yanına geldiğinde kendisini cennete kavuşmuş hissetsin. Adeta birbirlerinin cenneti olmalıdırlar. 

Himaye etmek/korumak 

 Elbiseler insanları soğuğa, sıcağa ve elbisenin özelliğine bağlı olarak dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı insanı korur. Eşler de birbirlerini dış etkenlerden kendilerine gelebilecek tehlikelere ve zararlara karşı birbirlerini himaye etmeli korumalıdır. Hatta elbise olarak nitelenen zırhın insanı darbelerden koruması gibi eşler de birbirlerini her türlü tehlikeden korumaya gayret etmelidirler. Zira eşler birbirlerinin emanetidir.4 Emaneti korumak ve muhafaza etmek gerekir.  

Eşlerin birbirleri için maddi himaye ve korumanın yanında bir de manevi bir himaye ve koruma sağladıklarını göz ardı etmemek gerekir. Eşler birbirlerini harama ve günaha meyletmekten ve düşmekten de korurlar. Zira Allah Teâlâ maddi Libâstan/elbiseden söz ettiği gibi manevi Libâstan/elbiseden de bahsetmektedir: “… Takvâ elbisesi var ya: işte o en hayırlı olandır…”5 Ayette zikredilen “takva” kelimesi korumayı sakınmayı ifade etmektedir. “Libâs” kavramıyla birlikte ele alındığında “Libâsu’t-Takva- koruyan-sakınılmayı sağlayan elbise” anlamına gelmektedir. Bu bağlamla birlikte düşündüğümüzde eşler, birbirleri için sadece “Libâs/elbise” değil, aynı zamanda onları korunmaları ve sakınmaları gereken şeylerden muhafaza eden “Libâsu’t-Takva/takva elbisesidirler. 

Temizlik 

Giyilen elbiselerde dikkat edilen hususlardan birisi de temiz olmalarıdır. Mecburiyet olmadığı sürece temiz olmayan elbise hiç kimse tarafından giyilmek istenmez. Bu mana da eşlerde birbirlerine karşı hem maddi hem de manevi açıdan temiz olmalıdırlar. Görünen görünmeyen her türlü kirden arınmaları gerekir. Nitekim sadece eşler değil her bir insan şu emrin muhatabıdır: “Elbiseni tertemiz tut, maddî manevî kirlerden arın, Pis ve murdar olan her şeyden kaçın.”6 Eşlerin birbirlerine karşı maddi bakımdan temiz olmaları, temiz elbiseler giyinmeleri ve hoş kokular sürünmeleri gerekirken manevi açıdan da temizliklerine ve saflıklarına zarar verebilecek her türlü kötü ve çirkin söz ve davranıştan kaçınmaları da bir zorunluluktur. 

Fahr/övünç 

 Birçok insanın giyimi onun için bir övünç kaynağıdır. Gösteriş amaçlı olmadığı sürece de güzel ve şık giymenin bir övünç vesilesi olmasında bir sakınca yoktur. Bu anlam da eşler de ahlaklarıyla, muameleleriyle, işlerindeki başarılarıyla birbirleri için övünç/iftihar vesilesi olmalıdırlar. Birbirlerini küçük düşürecek, utandıracak şeylerden uzak durmalıdırlar. Utandırıcı ve küçük düşürücü şeyler giyim kuşam gibi şeyler de olabileceği gibi söz ve davranışlarda da olabilir. Bu nedenle nasıl ki övünülecek ve kabul görecek elbiseler tercih ediliyorsa eşler de birbirleri için böyle bir tercih vesilesi olmalıdırlar. Her başarılı bir eşin arkasında başarılı bir başka eşin olduğunu unutmamak gerekir. 

İncelik/zarafet, kaba, sert rahatsız edici olmaması 

Elbiselerde en çok aranan özelliklerden birisi de üretildiği malzemenin bedeni rahatsız edecek bir özellikte olmamasıdır. Eğer elbise, kaba, sert ve bedeni tahriş edici bir yapıya sahipse kabul görmez. Bedenin sahibi onu giymek istemez. Eşler de birbirlerine karşı sözlerinde, davranışlarında nazik, zarif ve incelikli olmalıdır. Eğer onlar birbirlerine karşı kaba, kırıcı ve sert muamelelerde bulunacak olurlarsa birliktelikleri uzun süreli olmaz. Bedeni rahatsız eden elbise nasıl çıkarılıp atılırsa devamlı olarak hayat arkadaşına kaba, katı, zarafet ve incelikten uzak davranan eş de bir müddet sonra aile hayatından çıkarılmak durumunda kalır. Ayrıca eşlerin birbirleriyle ilişkileri “maruf” ölçüleri7 içerisinde olmak durumundadır. 

Bakara Suresi 187. Ayette ifade edilen "eşlerin birbirine örtü" olması meselesi “Libâs/elbise-vücut ilişkisi” üzerinde okuduğunda sonuç olarak şunları ifade etmek mümkün olur: Libâs/elbise, nasıl ki bedeni örtüyor, ona sükûnet/rahatlama hissi veriyor, ölçü bakımından onunla uyumlu oluyorsa, ona temas ettiğinde onunla bir bütünlük oluşturuyorsa, onu süsleyip güzel görünmesini sağlıyorsa, onu adeta bir mesken gibi içine ve kapsamına alıyorsa, onu iklim şartlarına ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı himaye edip koruyorsa, temizliğiyle, incelik ve zarafetiyle övünç ve iftihar vesilesi oluyorsa eşler de birbirlerine karşı bütün özellikleri ifa etmelidir. Çünkü Allah Teâlâ onları birbirleri için Libâs/elbise-örtü olarak nitelemiştir. Nasıl ki elbise sayılan tüm bu özellikleri ve görevleri icra ediyorsa eşler de birbirlerine karşı bunları yerine getirmelidirler.