Allah Teâlâ’nın yaratmış olduğu en muhteşem varlıklardan birisi insandır. İnsan, sahip olduğu hem biyolojik, fiziksel özellikler hem de akıl ve düşünebilme nimeti sebebiyle diğer varlıklar içerisinde müstesna bir yere sahiptir. Bütün bunlara rağmen insanı insan yapan ve onu değerli kılan başka şeyler de vardır. Bu özellikler olmadığı zaman insan, insan olma özelliğinden uzaklaşarak diğer canlı varlıklar gibi alelade bir canlıya dönüşmektedir.
İnsanın değeri konusunda Harezmî’nin kendisine sorulan bir soruya verdiği cevap üzerinden bir değerlendirme yapmak mümkündür. Matematiğin babası sayılan ve aynı zamanda Müslüman âlimler arasında önemli bir yeri olan Harezmî’ye “İnsan nedir?” diye sormuşlar. Demiş ki;
“İnsan güzel ahlaklı ise 1 eder.
Yakışıklı ise buna bir sıfır ekleyin 10 eder.
Varlıklı ise bir sıfır daha ekleyin 100 eder.
Soylu ve neseb sahibi ise bir sıfır daha ekleyin 1000 eder.
Fakat "ahlak" olan 1 giderse, insanın kıymeti gider, geriye değeri olmayan sıfırlar kalır.”
Harezmî’nin bu cevabından insanı değerli kılacak temel hususun ahlak, diğer unsurların tamamlayıcı ve güzelleştirici hususlar olduğunu ifade etmek mümkündür. İnsanın ahlaklı olması önemli olduğu gibi sahip olduğu ahlakın referansları da önemlidir. Çünkü Ahlâk Arapça’da “seciye, tabiat, huy” gibi mânalara gelir. Sözlüklerde çoğunlukla insanın fiziki yapısı için halk, mânevî yapısı için hulk kelimelerinin kullanıldığı ifade edilir. İslâmî kaynaklarda hulk ve ahlâk terimleri genellikle iyi ve kötü huyları, fazilet ve rezîletleri ifade etmek üzere kullanılmıştır. İyi huylar ve faziletli davranışlar hüsnü’l-huluk, mehâsinü’l-ahlâk, mekârimü’l-ahlâk, el-ahlâku’l-hasene, el-ahlâku’l-hamîde, kötü huylar ve fena hareketler ise sûü’l-huluk, el-ahlâku’z-zemîme, el-ahlâku’s-seyyie gibi terimlerle karşılanmıştır.[1] Ahlâk kavramıyla ilgili bu bilgiler de göstermektedir ki standart bir ahlaktan söz etmek güçtür. Çünkü herkesin kendine göre ahlakla ilişkilendirerek iyi veya kötü diye niteleyebileceği söz, eylem ve durumlar söz konusudur. Bu durum da ahlaki referansların kaynağı meselesini gündeme getirmektedir.
Ahlak normlarını belirlerken mutlaka bir dayanağınız olmak durumundadır. Nasıl ki sıfırlar 1-9 rakamlarının arkasında geldiğinde bir anlam ifade ediyor ve değer katıyorsa kişinin ahlaklı veya ahlaksız oluşunu belirleyecek bir takım değerlerin olması kaçınılmaz hale gelmektedir. Nitekim son dönemlerde bütün ülkelerde gündem oluşturmaya başlayan LGBT meselesi vahye dayalı inanç mensupları tarafından büyük bir ahlaksızlık olarak nitelenirken, bazıları tarafından ise son derece normal ve kişisel bir tercih olarak kabul görmekte ve ahlaksızlık olarak da nitelenmemektedir. O halde ahlak insanı değerli kılıyorsa ister istemez nasıl bir ahlak sorusu da gündeme gelir. Böyle bir durumda “insanın kimi referans aldığı, kime yaslandığı, kimin ardında yer aldığı gibi hususlar önemli hale gelmektedir.
1 (bir) kendinden sonraki sıfırlara nasıl değer katıyorsa BİR OLAN’a bel bağlanmak, O’nun yolunda yürümek, O’nun nurundan-aydınlığından faydalanmak da insana değer katar ve onu değerli kılar. Belki de bu sebeple birçok ayeti kerimede şu hususlara dikkat çekilir: “Dürüst ve erdemlice bir hayat sürerek, tüm ruhu ve benliğiyle bir tek Allah’a teslim olan ve her türlü bâtıl inançtan yüz çevirerek İbrahim’in inanç sistemine uyan kimsenin dininden daha güzel din olabilir mi? Allah, işte bu yüzden İbrahim’i dostluğuyla şereflendirmiştir.”[2]
“İnsanları Allah’a kul olmaya çağıran, güzel ve yararlı işler yapan ve “Ben, tam bir teslimiyetle Allah’ın hükümlerine boyun eğen bir Müslümanım!” diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?”[3]
“… Şüphesiz, Allah katında en üstün olanınız, O’na karşı derin bir sorumluluk bilincine sahip olanınızdır…”[4]
Kendisi muhteşem bir ahlaka sahip[5] olan, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildiğini söyleyen[6] ve o ahlakı Kur’an’dan aldığı ifade edilen[7] Hz. Muhammed’in ahlakıyla ahlaklanmak insanı Allah katında da insanlar nezdinde de değerli kılacak yegâne şeydir. Zira bu muhteşem ahlaka sahip olan Hz. Peygamber, iman edenlere usve-i hasene-güzel örnek-rol model[8] olarak kılınmış ve ona iman edip ardından gelerek onun yolunda yürümeye söz verenlere şahit kılınmıştır. Ona bağlı olan ümmetin diğer ümmetlere örnek ve şahit kılınmasının[9] nedeni söz konusu o muhteşem ahlaktır.
O halde Allah katında değerli olmak istiyorsak; Kur’an’ın Hz. Peygamberi şekillendirdiği o ahlakla ahlaklanmak zorundayız. “Allah’ın ahlakı ile ahlaklanmak” denilen şey bu olsa gerektir. Zira “Allah’ın ahlakı ile ahlaklanmak”, Kur’an’ın bildirip Hz. Muhammed’in pratiğe dönüştürdüğü ahlak ile ahlaklanmaktır. Bu da insanı değerli kılan şeydir…
[1] Mustafa Çağırıcı, “Ahlak”, DİA, (İstanbul: TDV Yayınları, 1989), 2/10
[2] en-Nisa 4/125
[3] el-Fussilet 41/33
[4] el- Hucurat 49/13
[5] el-Kalem 68/4
[6] İmam Malik, Huluk 8.
[7] Müslim, Müsâfirîn, 139; Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 26.
[8] El-Ahzab 33/
[9] El-Bakara 2/