İstemi Yılmaz
TT

Türkiye, Kuzey Irak'ta yeni bir operasyona hazırlanıyor

Türkiye'de eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın dışişleri bakanlığı görevine getirilmesinin ardından kamuoyunda istihbaratın diplomaside daha ağır bir rol oynayacağına dair algı oluşmuştu. Aradan geçen dört ayda Fidan, selefi Mevlüt Çavuşoğlu'nun siyasetinin çizgilerinden pek çıkmamayı tercih etti. Ancak son günlerde Bağdat-Erbil-Tahran hattında yaşanan gelişmeler, Türk dış politikasında "Fidan etkisinin" iyiden iyiye hissedilmeye başladığına işaret ediyor.

Hafta başında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) başkenti Erbil'de öğlen 13.30 sularında bir binadan birkaç kez silah sesi duyuldu. Maske takma gereği dahi duymayan saldırganın girdiği bina terör örgütü PKK'yla ilişkili çatı örgüt Kürdistan Ulusal Kongresi'ne (KNK) aitti. Saldırıda hedef alınan kişiyse "Deniz Gever” ve “Deniz Hevi” adıyla da bilinen PKK üyesi Deniz Cevdet Bülbün idi. Bülbün kafasına isabet eden kurşunla olay yerinde hayatını kaybederken, saldırgan sırra kadem bastı.

KNK'ye göre yaşananlarda Erbil'i kontrol eden, Barzani ailesinin Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) güvenlik açığı mevcut. Elbette bölgedeki tüm Kürt parti ve örgütlerini PKK etkisine sokmayı amaçlayan KNK sadece bir paravan. Hedef alınan terör örgütü.

PKK'lı teröristin infazı bölgeyi sarsmaya yetmemiş gibi 18 Eylül'de ise IKBY'nin Süleymaniye kentindeki Erbet Tarım Havalimanı bombalandı. SİHA'lı saldırıda Talabani ailesinin partisi Kürdistan Yurtseverler Birliği'ne (YNK) bağlı 3 peşmerge hayatını kaybetti.

Ilk bakışta anlam verilemeyen saldırıda büyük soru işaretleri mevcut. Ölü sayısı önce 9 olarak açıklandı. Hatta PKK'ya bağlı sosyal medya hesapları üyelerinin hedef alındığını isimleriyle birlikte duyurdu.

Bombalı saldırı sonrası Bağdat hükümeti ve YNK isim vermeden fail olarak Ankara'yı gösterdi. Fakat Türk Dışişleri'nden yapılan açıklamada saldırı üstlenilmedi. Bununla birlikte "ölen YNK'lilerin PKK'lı teröristleri havalimanında eğittiği" vurgulanarak saldırıya gerekçe sunuldu.

Türkiye bu noktada haklı olabilir. Zira saldırı günü, aslında İranlı milislerin YNK'ye verdiğı mühletin son dakikalarıydı. Tahran'a bağlı güçler YNK'te "Süleymaniye'yi silahlı güçlerden temizle" uyarısında bulunmuştu.

Saldıyı önemli kılan esas mesele, hayatını kaybedenlerden birinin Raber Enwer olması. Enwer, YNK'nin SİHA çalışmalarının beyni olarak nam salmıştı ve bu teknolojiyi PKK'nın hizmetine sunacağı belirtiliyordu.

Her iki saldırıda da oklar Ankara'yı gösteriyor. Yine de Türkiye'nin "vuran değil oyun kuran" olduğunu söylemek gerek. KDP ağır silahlarını kaydırdığı Kandil'in kuzeyindeki Biradost'ta sivilleri uzaklaştırıyor. Bunun PKK'ya karşı operasyon hazırlığı olduğunu net. Türkiye, Fidan sonrası, KDP'yi bölgesel politikalarda kendine "mahkum" ederek Kuzey Irak'ı teröristlerden temizlemeyi amaçlıyor. İran ise geriden destek vererek gölgedeki ortak olarak iş birliğinin üçüncü ayağını oluşturuyor.