Bazı insanların Suudi Arabistan futbol takımlarından el-Nasr’ı karşılamasını normal İran halkının gösterdiği sevinci ve kutlama gösterilerini iyiye işaret olarak görmüştü. Çünkü bu takımın simgesi Portekizli dünyaca ünlü yıldız Cristiano Ronaldo'dur.
O zaman bu gösterilerin hatırlanması gereken gerçekleri kanıtladığı söylenmişti; İran halkı, hayatı seven, futboldan, yıldızlarından, müzikten, sanattan ve hayatın tüm eğlencelerinden keyif alan halklar ailesindendir. Bir diğer gerçek, halkın bu doğal görünümünün, milyonlarca İranlının havasını, güneşini ve doğal davranmasını engelleyen “Devrim Muhafızları” ve Humeyni ideologları sınıfı tarafından karartıldığıdır. Ama bu durumun devam etmesini istemeyenler de var. Bunlar gerilimden beslenen, spontane ışıklar altında kalmaya dayanamayan, nefret hayatı kin ve öfke sularına dayanan kişilerdir.
Son olarak Suudi Arabistan’ın futbol takımı el-Ittihad ile İran'ın Sepâhân İsfahan takımı arasındaki futbol maçı, statın girişinde Kasım Süleymani'nin heykelinin bulunması, rejimin hakim ideolojisine yönelik propaganda sloganlarının atılmasının yanı sıra seyirciler arasında ideolojik ve siyasi tezahürat yapanlar nedeniyle iptal edildi.
Olay, geçen Pazartesi akşamı gerçekleşti ve el-Ittihad takımı sahaya çıkmayarak şehrin havaalanına yöneldi ve Krallığa döndü. AFC, maçın "öngörülemeyen koşullar" nedeniyle iptal edildiğini belirten bir açıklama yaptı.
El-Ittihad takımının kadrosunda, Fransız Karim Benzema başta olmak üzere dünyaca ünlü yıldızlar bulunuyor. Gençlerden ve yıldızın hayranlarından oluşan seyirciler onu sahada izlemenin keyfini çıkarmak için gelmişlerdi ancak İran ekibi Sepâhân bu sevinci bozdu.
On binlerce İranlı taraftar, maçın siyasallaştırılmasını protesto etmek amacıyla Kasım Süleymani'nin heykeline taş ve su şişeleri attı. Basında çıkan haberlere ve sosyal medyaya göre "Futbolun siyasileştirilmesini istemiyoruz" ve Kasım Süleymani'yi kastederek "diktatör" sloganları attılar.
Nakşı Cihan stadından başlayıp “sosyal medyaya” ulaşan ve doğal bir futbol coşkusu ve sevincinin bozulmasına yönelik öfkeli tezahüratlar, sıradan insanlarla rejim liderleri özellikle de Devrim Muhafızları'nın şahinleri ve diğer ordu, güvenlik, propaganda, dini ve mali ideolojik oluşum ve kurumlar arasındaki büyük uçurumu gözler önüne seriyor.
Kasım Süleymani, Trump'ın emriyle Ocak 2020'de Bağdat Havaalanı yakınında düzenlenen bir hava saldırısında, Iraklı öğrencisi Mühendis ve bazı Iraklı-İranlı milis liderleriyle birlikte bir Amerikan insansız hava aracı tarafından öldürülmüştü. Bu adam rejimin imajının itici tarafı, daha doğrusu onun en gerçek yüzüydü. Irak'tan Suriye'ye, Lübnan'dan Körfez ve Yemen'e kadar Arap dünyasındaki tüm yozlaşmış çetelerin ve milislerin lideriydi.
İran propaganda makinesinin ve yandaşlarının gürültüler kopararak üzerinde çalıştıkları Süleymani kutsamasının temel hedefi, Ebu Müslim el-Horasani kılığında, Kisra döneminden Rüstem’in cübbesini giyinmiş ve Kudüs Gücü’nün Filistin tadı taşıyan puanlı atkısını takmış doğaüstü bir İran mucizesi yaratmaktır.
Futbol taraftarlarının sıradan duyguları, İran ideolojik sisteminin oluşumları ve yandaşlarını harekete geçirme yöntemlerine galip gelebilecek mi?
