Riyad Kitap Fuarı bu yıl, Vizyon 2030 yolunda ilerleyen Suudi Arabistan için yenilenen kültürel sermaye örtüsü altına giren aydınlatıcı bağlamlar içinde, ‘İlham verici destinasyon’ başlığı altında açıldı.
Suudi Arabistan Edebiyat, Yayın ve Çeviri Kurumu'ndan fuarı düzenleyen yetkililer, bu başlığı seçmekle iyi iş çıkardılar. Çünkü bugün sosyal medya ile zorlu ve meşakkatli bir yarışa giren ‘kitap’ dışında tarih boyunca başka bir ‘ilham verici destinasyon’ yok.
Bu yılki Riyad Kitap Fuarı etkinlikleri, fuarın katılımcılarına yönelik 200'den fazla etkinliğin yer aldığı, başlı başına bir kültürel düğün gibi görünüyor. Etkinliklerin tamamı zihne faydalı olan ve hayatın koşuşturmacasının ruhtaki tozunu süpüren şeyleri vaat ediyor.
Riyad Kitap Fuarı’na gelen ziyaretçiler, Suudi Arabistan içinden ve dışından önde gelen yazar ve düşünürlerin katıldığı panellerden şiir akşamlarına, atölye çalışmalarından tiyatro gösterilerine ve konserlere kadar, yenilenme ve aydınlanma savaşlarını arayanlara yakışan bir tür Suudi entelektüel rönesansını hissediyor.
Sorgulama, içtenlikle soru sormak ve cevap aramak anlamına gelir: ‘Kitap fuarlarından ne gibi faydalar elde edilebileceğini görüyor musunuz? Kitap fuarlarının katma değeri nedir?’
Kesin olan şu ki, kitap fuarları ve bunların çevresinde gerçekleşen kültürel faaliyet ve etkinlikler, ‘başka kültürlere’ ait zihinlerle kültürleşmeye olanak sağlıyor. Başka kültürler ifadesini kullandım. Çünkü özellikle 21’inci yüzyılın üçüncü on yılında kimlik meselesinin yapışkan bir mesele haline gelmesinden sonra ‘farklı medeniyetler’ ifadesini kullanmayacağız. Dünya değişen standartlara ve yenilenebilir verilere göre şekilleniyor, bu da tüm yaratılışın neredeyse tek bir kültürel kaynak haline gelmesi anlamına geliyor.
32'den fazla ülkenin katılımıyla Kral Suud Üniversitesi kampüsünde düzenlenen Riyad Kitap Fuarı'nın merkezde yer aldığı son derece değerli ve son derece ilerici bu eylemin, okumanın değerini koruyarak onun rolünü yeniden teşvik etmek ve etkinleştirmek olduğunu söylersek belki de abartmış olmayız. Papirüsün soyundan gelen, deri ve parşömenin meşru çocuğu olan kâğıttan kitaplar; bizim için düşüncenin suyunu, bilginin ürününü, anlayışın özünü ve insan deneyimlerinin cevherini koruyan araçlar olmanın yanı sıra, dünyanın dört bir yanında yazılan, okunan ve yayınlanan ilahi mesajları bize ulaştıran ve insanlığın hakikatlerini onlardan aldığı araçlardır.
Riyad Kitap Fuarı dünyanın dört bir yanından yaklaşık bin 800 yayınevi için yaratıcı bir etkinlik gibi görünüyor. Okuyucu, yaklaşık 46 bin metrekarelik bir alana stant kuran bu yayınevlerinin sunduğu kozmolojik vizyonların geniş anlatımının boyutunu hayal edebilir. Fuarda ayrıca bir grup yazarın en son yayınlarını imzalayıp okuyucularına hediye etmesi için kitap imzalama platformları da bulunuyor.
Belki de Riyad Kitap Fuarı’nda çocuklara ayrılan geniş alan ve içerdiği etkinlikler gurur ve takdiri hak ediyor.
Efendiler! Okuyan bir çocuk, Suudi Arabistan’ın ulusal, insani ve yaratıcı bir değeridir. Okuyan bir çocuk, bilişsel ve epistemolojik vizyonların derinliğine erkenden dalmıştır. Böylece bugün dünyanın mustarip olduğu katı ve aşırı ideolojilerin ve dogmatizmlerin kıyılarını terk etmek anlamına gelen bir faaliyetin içine girmiş demektir. Ne yazık ki Batılı kuluçka makineleri bir gün geldiler ve dünyaya aydınlanma, felsefe ve bilim ihraç ettiler. Bugün ise kendisini aşırı sağcılığın, kapalı zihniyetin ve tek bir nevrotik hareketin tuzağına düşmenin eşiğinde buluyorlar.
Bu yılki Riyad Kitap Fuarı, etnik veya uluslararası kotalar olmaksızın, Doğu ile Batı, Kuzey ile Güney arasında bilgi alışverişi için insani bir çıkış noktası eklemek üzere geliyor. Bu da toprakta var olan aydınlanma deneyiminin etkinliğini gösteriyor Günümüzün Suudi Arabistan'ı, insani ve duygusal yakınlaşma yolunu zorluyor ve belli bir iyi ve değişen yol içerisinde, pek çok psikolojik ve zihinsel hastalığa yakalanmış, işlevsiz ve hasta dünyamız için en iyiyi getiriyor.
Dünyanın herhangi bir noktasında, herhangi bir bölgesinde, bir kitap fuarında düzenlenen tek bir sempozyum, çatışma ve rekabet olasılığını azaltır. Çünkü okuyanlar kavga etmez, okuyanlar kaybetmez.
Riyad Kitap Fuarı aynı zamanda tercüme konusuna ve yabancı dillerden tercüme edilen kitapların Arapçaya sunulmasına da dikkat çekiyor. Çeviri, eylemlerle birlikte düşünce ve söz merdiveninde başkalarının adımlarına ayak uydurmak için gerekli bir ihtiyaç olduğundan bu, kesinlikle övgüye değer bir çaba.
Çeviri, farklı insanların yaşam tarzlarına sempati duyarak farklı dünyanın deneyimlerine, ulusların ve halkların yaşam doktrinlerine zengin bir açıklık sunmak anlamına gelir. Bunun küreselleşme zamanlarında belirli güçler tarafından kullanılan yumuşak kültürel nüfuz araçlarından biri olduğunu söyleyen kireçlenmiş ve kemikleşmiş olan sözleri boş verin. Zira ‘entelektüel istilanın’ askeri işgale alternatif olduğu yerde bu, tek kelimeyle çarpıtılmış bir vizyondur.
Hiç şüphe yok ki Riyad Kitap Fuarı, Suudi Arabistan’ın yumuşak gücünü artıran ve destekleyen başarılı deneyimler ve uzmanlıklar biriktirmektedir. Böylece Suudi Arabistan’ın, dünyanın geri kalan yerleriyle, yakınıyla uzağıyla karşılaştığında, büyük uluslararası beyinleri ağırladığında, onlara bir arada yaşama yolculuğunun canlı bir gerçekliğini anlattığını görüyoruz. Bunu yaparken basmakalıp konuşmalara değil de coğrafi ve demografik bir medeniyetin tarihinin anlatımını esas almaktadır. Bu bölümleri sevgi dolu bir ruhla, Arapların cömertliği ve rahatlığıyla yeniden okumanın zamanı geldi.