Batılılar, İran'ın yayılma politikasıyla yüzleşme konusunda gerçekten ciddi mi? Bu yüzleşmenin gözle görülen ve elle tutulan görüntüleri ve pratik özellikleri neler?!
ABD, Avrupa ve diğer Batı ülkelerinin Filistinli Hamas örgütünü İran'la ilişkisi nedeniyle kınadıklarını duyuyoruz. Bu zaten Batı'dan önce Araplar tarafından biliniyordu. Yani bu yeni bir sır mı?!
Almanya Parlamentosu, Hamburg İslam Merkezi'ni kapatmak için oylama yaptı. Almanya İçişleri Bakanlığı, bu oylamadan bir yıl sonra İran'la bağlantısı nedeniyle, Hamburg İslam Merkezi'ne ve yedi Alman eyaletinde onunla bağlantılı diğer kuruluşları hedef alan baskınlar düzenlemek için harekete geçti. Özel kuvvetler, Hamburg İslam Merkezi'nin yanı sıra başkent Berlin de dahil olmak üzere birçok eyalette 53 adrese daha baskın düzenledi. Bu operasyona yüzlerce polis ve özel kuvvet katıldı.
Gazze savaşının ortasında olduğumuz şu günlerde, ABD ve Batı'nın İsrail'in arkasında yer aldığı bir dönemde, ABD yönetimi ve Biden ekibinin İran rejimi lehine on milyar doları serbest bıraktığı haberini nasıl anlayacağız?!
Bundan önce Biden yönetimi ve ABD, Tahran'a bağlı Yemenli Husi milislerinin adını terörist gruplar listesinden çıkarmıştı. Şimdi de Husilere karşı gerçek bir çatışma olmadan sözlü olarak saldırıyor.
ABD, özellikle de Biden ve Obama yönetimi, Suudi Arabistan ve onu destekleyen Batı yönetimlerinin, Yemen'i İranlı Husilerin pençesinden kurtarmasını kasten engelledi. El-Hudeyde şehri ve limanı İran-Husi işgalinden kurtarılmak üzereyken, Arap koalisyonuna ve Yemenli meşru güçlerin başlarına nasıl üşüştüklerini hepimiz hatırlıyoruz.
Kısa bir soru: Batı, İran Humeyni rejimiyle yüzleşmek, onun bölgedeki yayılmasını, operasyonlarını ve sabotajlarını engellemek konusunda ciddi mi? Yoksa İran'ın kalmasını ve Batı'nın koşullarına, sınırlarına ve gizli hedeflerine göre oynamasını mı istiyor?
“Size ne oluyor? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?!”*
*(Kalem Suresi / 36. Ayet ç.n.)
