Oprah Winfrey 70 yaşına girdi. Bu önemli mi? Anlatmaya çalışacağım. Hollywood filmlerini izlemeye başladığımızda, bir "siyahi" oyuncuya verilen en büyük rol, dünyanın bugüne kadar en yüksek gişe hasılatı yapan ve ünlü filmi "Rüzgar Gibi Geçti"de olduğu gibi, kendini güzel, zengin, beyaz hanımefendisine adamış iyi bir hizmetçi rolüydü. Siyah Amerikalıların 1960'lı yıllardaki en önemli “zaferi” Rosa Parks'ın otobüste beyazlara ayrılan ön koltuklara oturma cesareti göstermesiydi.
Doğum günün kutlu olsun, oyuncu, yayıncı, sunucu, siyaset bilimci, iş kadını, net 2,8 milyar dolarlık bir servetin sahibi olan sevgili Oprah. Ama 2,8 milyar dolar sevgili hanımefendi Oprah’ın hayatındaki en önemli rakam değil, asıl önemli olan rakam, aç bir kızdan yıldızlığa geçiş yaptığı 40 yıl içinde hayır kurumlarına bağışladığı 450 milyon dolardır. Babası, çocuğu annesinin velayetine bırakarak ailesini terk etmişti. Büyükannesi ona “patates çuvalından” dikilmiş elbiseler dışında bir şey giydiremezdi. Başarısının ardından yaptığı ilk hayır işi, Güney Afrika'da "Kızlarım" adını verdiği bir kız okulu kurmak oldu.
Oprah, en etkili Amerikalı kadınlar arasında 31. sırada yer alıyor. Patates çuvalı giyen kızın arkadaşları arasında Başkan Bill Clinton ve Barack Obama da var. Başkan aday olacağı söylendi ancak o, "Bu benim genlerimde yok" diyerek bunu yalanladı.
Kendisi muhtemelen tarihin en çok eziyet ve baskı gören rengini taşıyan insanlar arasında en popüler kadın. Resmi kayıtlarda bu kişilere kısaca “köle” deniyordu. Ama artık siyahi bir dışişleri bakanı ve bir başkan oldu. Köle ticaretinin başkenti İngiltere’de de Afrika kökenli birisi dışişleri bakanı olurken, başka bir renkten birisi Downing Sokağı 10 Numaranın ana sakini oldu.
Siyah tenliler, korkunç bir insanlık destanının ardından özgürlük savaşını kazandılar. Avusturyalı Çavuş Adolf Hitler, yaptığı sınıflandırmada Afrikalıları 13. sıraya yerleştirmişti. Her ne kadar komünist olsalar da Lenin'in halefleri, beyaz adamın üstünlüğünün nedenlerini incelemek için beyninin bir parçasını Berlin'e göndermişlerdi. Oprah Winfrey, yapısal olarak aşağı olmak ile suçlanan bir sınıf olan kadınlar ve Afrikalıların başarılı bir modeli. Ruanda, kabile vahşetinin en korkunç örneği iken, bir yıl içinde insani uzlaşının en büyük modeli haline geldi.
Tutsiler ve Hutulardan oluşan ortak bir heyetin, aynı anavatanın veya bir ormanın çocukları arasındaki iletişim konusunda dersler vermek üzere Lübnan'ı ziyaret etmesini ne kadar isterdim. Ancak sosyal iletişimin çöküşünün bir örneğini gördüklerinde buna tenezzül etmeyeceklerdir, çünkü insan buna katlanamaz.
