Herkes Gazze'nin enkazında bir zafer arıyor. Her grup, bu enkazdaki rolünü, askeri yıkımdaki etik ve ahlaki bir zafer olarak tasvir etmek istiyor. İran, insansız hava aracı ve füze sürülerini Şam'daki konsolosluğunda kaybettiği yedi liderinin diyeti olarak görüyor. Savaşlarda artık konsoloslukta çalışma ile toplu suikast arasında bir fark kalmadı. Çatışma, Gazze'nin varlığını sürdürmesi etrafında dönen bir mücadeleden İran'ın onuru üzerine bir düelloya dönüşürken, insanlar Gazze sınırlarının dağılan duvarların altına gömüldüğünü, çocuk cesetleriyle doldurulduğunu ve sadece tek bir şeyin, ölüleri, yaralıları ve yerinden edilmişleri sayan sayacın düzenli çalıştığını unutuyorlar.
Ölüm, zaferin ölçüsü haline geldiğinde: Halid Meşal'e göre zafer, "Filistin kanının Ürdün kanına karışması" haline gelir. İsrail'e göre paraşütler dışında hiçbir yolla Gazze'ye bir ekmeğin bile ulaştırılamamasıdır. Netanyahu’ya göre Gazze'nin tamamen yok edilmesi ve kendisinin yargılanmamasıdır. İran’a göre Arap dünyasının kendi kanıyla meşgul iken, kendisinin Ortadoğu semalarını ağır çekim ile rengarenk insansız hava araçlarıyla doldurmasıdır.
Savaşlar yaşam ve ölüm dahil tüm kavramları değiştirir. Bizim gibi zayıflar İsmail Heniyye'nin oğullarının ve torunlarının şehadeti ile sarsılırken, o haberi aldığında Allah’a hamd eder. O tarihi anı yakalamak için kameraman da oradadır. Heniyye haberi aldığında ne elleri titredi. Ne de kalbi. Zayıf kalplilerin İsrail'in Filistinli çocukları, babalarını ve annelerini hedef aldığı çatışmaların dışında kalmaları gerektiğini kabul etmeliyiz.
Zayıflara yer yok, çünkü onlar direniş duygularını zayıflatıyor ve İHA’lar zaferden zafere koşarken acil ateşkes talep ediyorlar.
İlginçtir ki, Filistin savaşları her zaman Araplar arasında yaşanmıştır. Ancak bu sefer İran'ın da ses ve görüntüyle buna katıldığını gördük; Ukrayna'da kullanılmak üzere Rusya'ya gönderilmeyen İHA sürüleri, Ortadoğu'daki ebedi savaşların kaynağına gönderildi. İran, Hamas ve Şam'daki Bab Tuma'dan, desteğin deniz yoluyla verildiği Babu’l Mendeb’e kadar Gazze'nin savunmasına katılan "dört başkent" arasındaki eşit ilişkinin vurguladığı gibi, bu kez "Filistin'in kararı tamamen bağımsızdı."
Gazze Sağlık Dairesi sözcüsü hâlâ kaydedilen günlük rakamları açıklıyor. Canavar Tel Aviv hâlâ çocukların boynunu tutarak Refah'ı tehdit ediyor. Güvenlik Konseyi, bir eli "veto" olarak bilinen zehrin üzerinde iken, tutanaklar tutmaya devam ediyor. Sinyor Guterres Gazze için ağlıyor ve dünyanın zayıf insanları da onunla birlikte ağlıyor. Zayıfların bir kalpten ve hakikatten başka hiçbir şeyleri yok.
