Hüda Huseyni
Lübnanlı gazeteci-yazar ve siyasi analist
TT

ABD'nin askeri kararları siviller tarafından alınıyor!

Ortadoğu, İran'ın desteklediği grupların katkıda bulunduğu birçok sorunla birlikte özellikle çalkantılı bir anla karşı karşıya bulunuyor. General Kenneth "Frank" McKenzie (emekli) bu gruplara, bu gerilimlere ve İran ile ilgili tehditlere derinden aşina bir isim. McKenzie, “Erime Noktası: Yirmi Birinci Yüzyılda Yüksek Komuta ve Savaş” adlı yeni kitabında, hem müttefikleri hem de düşmanlarıyla bölgeye doğrudan katılımından bahsediyor.

McKenzie, zoom aracılığı ile düzenlenen bir sempozyumda, İranlı lider Kasım Süleymani'yi etkisiz hale getiren saldırıdaki rolü de dahil olmak üzere İran ile ilgili deneyimlerinin yanı sıra ABD’nin sivil ve askeri liderleri arasındaki ilişkilerden bahsetti.

"Hiçbir teşvik ya da alkış yoktu, tam bir sessizlik vardı." Mackenzie, kendisi ve diğer üst düzey subayların "Süleymani suikastı görevinin" uygulanmasını izlediği odadaki atmosfer hakkında bunu söyledi ve ekledi: “Görevi yerine getirenler çok kompleks, tehlikeli ve zor bir görevi yerine getiren gerçek profesyonellerden oluşan bir gruptu. Birçok hayatın risk altında olduğunun hepimiz farkındaydık. İşlem gerçekleşti ve ekranda bir ışık parıltısı göründü. Ne tezahürat ne de alkış olmadı.”

Şöyle devam etti: “Ben bir gözlemci değil, bir katılımcıydım ve bu bana siyasi ve askeri düzeyde işlerin nasıl yürüdüğünü, bu bağın, sivil-asker ilişkilerinin kalbi olan o çok karmaşık ilişkiye nasıl katıldığını görmemi sağladı.”

McKenzie şunu da belirtti "Ülkemizin askeri operasyonlarında izleyeceği yönü etkileyen önemli kararların siviller tarafından alınması önemli. Halk tarafından seçilen ve Anayasamız tarafından görevlendirilen bu kişiler, komutanlardan ve diğer kurumlardan tavsiye almaları gerekmesine rağmen, bu kararların nihai sorumluluğunu taşıyorlar.”

Kitapta bahsettiği şeylerden biri de ABD Merkez Komutanlığına ilk katıldığında gerçekten dikkatini çeken bir İranlı komutan.

Sempozyumda McKenzie bunun kendisi için kişisel düzeyde ne anlama geldiğini ve neden neredeyse tamamen Kasım Süleymani'ye odaklandığını da açıkladı ve şöyle dedi: “2019 baharında Merkez Komutanlığa katıldım. İlk 90 günde yaptığım şeylerden biri de İran'ın dünya sahnesinde büyük bir düşman olarak önemini vurgulamaktı. Bölgede meydana gelen kötü niyetli faaliyetlerin çoğunun arkasında onlar vardı. Karargâhın nasıl yönlendirildiğini görmeye ve ana düşmanımız olarak İran'ın önemine yeniden odaklanmaya biraz zaman ayırdım."

Bu arada İran, 2019 yılının bahar ve yaz aylarında bölgedeki komşularına yönelik bir dizi saldırı planlamaya ve gerçekleştirmeye başladı. Bu eylemlerin arkasındaki beyin, ellerine Amerikan kanı bulaşmış ve yıllarca birçok Amerikalıyı öldüren General Kasım Süleymani idi. İran'ın ilk hedefi her zaman rejimi korumak olmuştur. İkinci ve üçüncü hedef ise İsrail Devleti'ni yok etmek ve ABD'yi bölgeden çıkarmaktır. Süleymani, özellikle ikinci ve üçüncü hedefleri takip etti ve bunu yaparken de çok gayretliydi.”

General McKenzie sözlerini şöyle sürdürdü: “Aralık 2019'da Irak ve Suriye'de güçlerimize yönelik saldırılar artıyordu. Süleymani bu saldırıları koordine ediyordu. Ocak 2020'nin başlarında, büyükelçiliklerimize yönelik büyük saldırılar ile ilgili koordinasyonun son aşamalarını tamamlamak için Bağdat'a geleceğini düşündük. Bu saldırıları koordine etmeye devam etmesine izin verme riskinin, onu savaş alanından tasfiye etme riskinden daha büyük olduğunu açıkça anlamıştım. Şimdi harekete geçmezsek Amerikalıların öleceği gerçeğine odaklanmıştık. Bu karar alındığında Başkan ile aynı odada değildim. Ona çeşitli seçenekler sunduk. Ona bu seçenekleri sunanlar geri dönüp bizden, benim de desteklediğim bir eylem olan Süleymani'yi öldürmemizi istediler.” McKenzie şöyle bir açıklama da yaptı: "Orada oturup Başkan’ın ve Savunma Bakanı'nın ihtiyaç duyduğu bilgileri aldıklarından emin olmaya çalıştım. Bu dönemde General Mark Milley ile video ekranları ve güvenli telefonlar aracılığıyla yakın çalıştım."

McKenzie, Süleymani suikastını detaylandırmaya devam edip şunları da aktardı: “Aynı zamanda geniş video ekranları tüm uçakların yerini gösteriyordu. Süleymani Bağdat'a uçuyordu ve insansız hava araçlarımızdan gelen diğer görüntüler de aynı havaalanını gösteriyordu. Bu nedenle gerçek uygulama aşamasına geçmeye başladım. Bu aşamada işler çok hızlı ilerlemeye başlar. Plan yaparken çok zamanınız vardır, zaman sizin dostunuzdur. Uygulamaya geçtiğinizde ise zaman düşmanınızdır, çünkü uygulamada zaman dışında dünyadaki tüm kaynaklara sahipsinizdir." Süleymani’nin uçağı indiğinde özel kuvvet komutanım, “Efendim, eğer iptal etmek istiyorsak bunu şimdi yapmalıyız. Olaylar çok hızlı gerçekleşecek” dedi. Ben de ona: “Fırsat yakaladığında değerlendir, planda hiçbir değişiklik yok” dedim.

O anda hiçbir tatmin duygusu yoktu, “Artık İran'ın kaçınılmaz tepkisine hazırlanmam gerekiyor” dışında hiçbir düşüncem yoktu diyen McKenzie şunu da ekledi: “İranlılar gücümüzü biliyorlar. Neler yapabileceğimize dair çok net bir algıları var. Ama her zaman şüphe ettikleri şey bizim irademizdi ve Süleymani bu şüphede çok önemliydi.”

McKenzie sözlerini şöyle bitirdi: "İranlılar hâlâ Amerikalıları öldürmeye çalışıyorlardı. Ancak onlar kendi açılarından bize ya da bölgedeki üslere yüzlerce füze atmayı düşünmüyorlardı.”