Silikon Vadisi ile Donald Trump arasındaki ilişki uzun zamandır kompleksli ve gerilimliydi. Trump 2016'da başkanlık seçimini kazandığında Silikon Vadisi'nin tepkileri olumsuzdu, reddetme ve suçlamalarla doluydu. O dönemde önde gelen teknoloji liderlerinden bazıları memnuniyetsizliklerini alenen dillendirmişlerdi. OpenAI'nin kurucu ortağı Sam Altman, X platformunda şöyle yazmıştı: "Bu, hayatımda başıma gelen en kötü şey gibi görünüyor." Uber yatırımcısı Shervin Pishevar ise Trump'ın zaferini "dehşet, dehşet" olarak nitelendirmiş ve Kaliforniya'nın ABD'den ayrılması çağrısında bulunmuştu.
Başkanlığı döneminde Trump ile Silikon Vadisi arasındaki gerilim, özellikle göç, ticaret ve teknoloji düzenlemeleriyle ilgili politikaları sebebiyle daha da yükseldi. Büyük teknoloji şirketleri, kendilerini muhafazakarlara karşı taraflılık ile suçlayan Trump'ın sert eleştirilerine maruz kaldı. Sonuç olarak, iki taraf arasındaki ilişki gergin ve çoğunlukla düşmancaydı ancak son birkaç haftadır bu ilişkide bir değişime tanık olduk. Peki teknoloji liderlerini Trump'ı desteklemeye iten şey neydi? Bu desteğin nedenleri ticari mi yoksa ideolojik mi?
Bu radikal değişim ve dönüşüm, Trump'a yönelik başarısız suikast girişiminden bu yana açık bir şekilde gözlemlendi. Artan sayıda önde gelen teknoloji lideri, yaklaşan başkanlık seçimlerinde Donald Trump'a desteğini açıkladı. 13 Temmuz'da Trump'a düzenlenen suikast girişimi, bir dönüm noktası oldu. Olaydan sadece 30 dakika sonra Elon Musk "X" platformundaki hesabından: "Başkan Trump'ı tamamen destekliyorum ve ona acil şifalar diliyorum" mesajını paylaştı. Onu, internet alanının öncüleri arasında Trump'a desteklerini alenen ilk açıklayanlardan olan Marc Andreessen ve Ben Horowitz izledi.
İş ve ticaret açısından Silikon Vadisi'ndeki pek çok Trump destekçisi, özellikle Biden'ın gerçekleşmemiş sermaye kazançlarını vergilendirme, teknoloji endüstrisine ilişkin düzenleyici gözetimin artırılması planlarından duydukları endişeyle, Trump liderliğindeki bir Cumhuriyetçi yönetimin ticari çıkarları açısından daha uygun olacağına inanıyor. Teknoloji yatırımcıları, bu politikaların inovasyonu ve startupların büyümesini engelleyebileceğini iddia ediyor. Ayrıca Biden yönetiminin teknoloji şirketlerine özellikle birleşme ve satın almalar konusunda uyguladığı sıkı düzenleyici ortam, şirketleri kârlı anlaşmalar yapma konusunda büyük zorluklarla karşı karşıya bıraktı. Buna karşılık, Trump'ın yeni girişimlere ve yapay zekaya verdiği destek, bu konudaki düzenlemelere yönelik hoşgörülü tutumu, Silikon Vadisi'nde inovasyonu ve büyümeyi teşvik etmek için bir fırsat.
Trump'ı destekleme yöneliminin arkasında ticari saiklerin yanı sıra ideolojik sebepler de var. Silikon Vadisi'ne hakim olan kültür her zaman ilerici ve liberal oldu, ancak son yıllarda özellikle çeşitlilik ve sürdürülebilirlik konularında aşırı sol politikalarına yönelik bir eleştiri dalgası ortaya çıktı. Musk, "Woke" hareketini sert bir şekilde eleştirdi ve geçtiğimiz günlerde Netflix'in bu harekete bariz desteğiyle ve fikirlerini ürettiği veya yayınladığı film ve diziler aracılığıyla pazarlamasıyla alay etti. Bu eleştiri bazı teknoloji çevrelerinde de yankı buldu. Dahası, ABD-Meksika sınırında devam eden göç krizi, bazı teknoloji liderlerinin görüşlerini değiştirerek onları Trump'ın bu konudaki daha katı politikalarını benimsemeye yöneltti.
Trump'a doğru belirgin kaymaya rağmen Silikon Vadisi Demokratların kalesi olmaya devam ediyor. Veriler, internet şirketlerinden yapılan bağışların yaklaşık yüzde 80'inin Demokratlara gittiğini gösteriyor. Ancak bazı teknoloji elitleri arasında Trump'a verilen desteğin artması, sektördeki siyasi ortamda dinamik bir değişime ve Silikon Vadisi'nde Demokratların popülaritesinin gerilediğine işaret ediyor.
Dolayısıyla Silikon Vadisi'ndeki Trump'a yöneliş, her ne kadar ticari ve ideolojik faktörlerin birleşimiyle açıklansa da, temel motivasyonu, Biden yönetiminin düzenleyici politikalarına ilişkin hayal kırıklığı, teknoloji endüstrisinde inovasyon ve büyümeyi destekleme arzusunun yanı sıra Silikon Vadisi'ndeki kültürel ve politik değişimlerdir. Bunların hepsi bu dönüşüme katkıda bulunan faktörlerdir. 2024 başkanlık seçimleri yaklaşırken, bu eğilimin Silikon Vadisi'ndeki ve genel olarak ABD'deki siyasi sahneyi etkilemeye devam etmesi muhtemel, dahası Demokratlar bu konuda önlem almazsa etkisi daha da büyüyebilir.