Gassan Şerbil
Şarku'l Avsat Genel Yayın Yönetmeni
TT

Savaşı bitirmek ne kadar zor!

Savaştan geri dönmek, savaşa gitmekten daha zordur. Geri dönen kişi ikna edici bir anlatı sunmalıdır. Açıklamalı ve gerekçe sunmalıdır. Kayıpları ve kazançları kıyaslamalıdır. Açıklanan hedefler ile gerçekleştirilenleri karşılaştırmalıdır. Ateşkesten sonra kendini daha güvende hissedip hissetmediğini söylemelidir. Savaşın sonunun yalnızca diğer savaşlara hazırlık amaçlı bir ateşkes olup olmadığını belirtmelidir. Daha önce savaşlar daha kolay sona ererdi çünkü hükümetlerinin emirlerine uyan ordular arasında yapılırdı. Günümüzün bazı savaşlarıysa farklı, özellikle de bir ordu bölgesel uzantılara sahip örgütlere karşı savaştığında. En tehlikelisi, savaşın taraflarının bunun geri dönüşü olmayan bir varoluş savaşı olduğuna inanmalarıdır. Çıkar denklemini yeniden tesis edebilecek ve yara bandları dağıtabilecek tarafsız ve dürüst bir arabulucuya başvurmak zor olduğunda, savaşı bitirmek ne kadar zordur!

Ortadoğu'nun geçen yıl 7 Ekim’den bu yana yaşadığı mobil savaşın en tehlikeli yanı, son derece tehlikeli bir uluslararası koşulda gerçekleşmesidir. Bugün dünya emniyet subapları olmadan yaşıyor. Güvenlik Konseyi, dünyanın doktorlarının yeteneklerine ve ilaçlarının etkinliğine olan güvenini kaybettiği bir tıp kliniği gibi. Büyükler kulübü içindeki ilişkiler son yılların en kötüsü. Bir Rus askerinin Amerikan, Alman ya da İngiliz füzesi tarafından öldürüldüğüne işaret etmek bunu görmek için yeterli. Batı silahları, Ukrayna'nın savaşın üçüncü yılında, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana benzeri görülmemiş bir şekilde Rus topraklarına girmesini sağladı. Bu sahne Volodimir Zelenski'yi sarhoş etti ve Kremlin’in efendisini “Kızıl Meydan'dan herkesi kırmızı düğmeyle sürekli tehdit eden ve bize hiçbir kırmızı çizgi dikte etmeyen, hasta, yaşlı bir adam” olarak tanımladı. Aslında Ukrayna ordusu, Rus topraklarını işgal etmeye cesaret ettiğinde kırmızı çizgileri aştı. Putin’in kendisi de 2022'de Ukrayna ile olan uluslararası sınırları geçerek Avrupa'yı haritalarla oynama çağına geri döndürdüğünde kırmızı çizgileri aşmıştı.

Zelenski'nin sözleri korkan bir adamın sözleridir. Savaşı durdurmak zorunda kalmaktan ve Rus kuvvetlerinin Ukrayna topraklarının pek de mütevazı olmayan bir bölümünü ele geçirmesinden korkuyor. Korkan bir adam, bir yaralının intikam alma isteği ile geriye kalanlarla kumar oynamakta çok ileri giderse korkutucu hale gelebilir. Korkanların korkutuculara dönüşmesi hikayesi Putin için de geçerli. NATO piyonlarının Rusya sınırlarına yaklaştığını görmekten korktu. Kuşatmayı kırmaya karar verdi ve Atlantik hayallerini yıkmak, Batı'nın imajını ve imkanlarını tüketmeyi amaçlayan bir operasyon başlatmak için Ukrayna'yı seçti. Korkan bir adam, kendisini korkutucu hale getirecek bir cephaneliğe sahip olduğunda tehlike daha da artar. Moskova'nın Ukrayna işgalinin başlangıcından bu yana oynadığı nükleer cephaneliği hatırlatma oyunu, bölge ülkelerinin nükleer “sigorta poliçesi” edinme iştahını artırıyor.

Rakibiniz büyük kayıplara rağmen teslim olmayı reddettiğinde ve damarlarına yardım pompalayacak birini bulduğunda savaş ne kadar tehlikelidir. Savaşı sona erdirecek ölümcül bir darbe vurma gücünün eksikliği, savaşta kalmayı tünelde kalmaya benzer hale getiriyor.

Ortadoğu'daki patlama işte bu tehlikeli uluslararası bağlamda meydana geldi. Yahya el-Sinvar, kısa sürede ana sahnesinden daha büyük hale gelen bir operasyonun düğmesine bastı. Hizbullah'ın Gazze savaşının dışında kalması zordu. Ertesi gün oyalama veya destek savaşı başlattı. Büyük ihtimalle kimse Gazze ateşinin ve onunla birlikte destek savaşı ateşinin on ay boyunca durdurulabileceğine dair ciddi işaretler olmadan devam etmesini beklemiyordu. Bu dönemde ABD topyekûn ve ucu açık bir çatışmanın patlak vermesini engellemeyi başardı. Kahire'deki ateşkes müzakerelerinin başlamasından saatler önce Lübnan-İsrail sınırında dün gerçekleşen karşılıklı saldırılar, birden fazla haritaya yayılan yangınlar arasındaki karşılıklı bağlantının boyutunu teyit ediyordu.

İran, topyekûn bir savaş istemediğini ve İsmail Heniyye suikastına yanıtını bu savaşa kaymaya yol açmayacak şekilde programlayacağını açıkça ifade etti. Hizbullah, lideri Fuad Şükür suikastına yanıtında, topyekûn bir savaşa girmek istemediğini söyledi ve dünkü saldırıları için tamamen askeri hedeflerin seçilmesi de bu isteğini yansıtıyordu. Ancak Heniyye ve Şükür suikastları Beyrut ve Tahran'da gerçekleşti. İki yerin seçimi tesadüf değil. Büyük olasılıkla Netanyahu, İran ve Hizbullah'ın topyekûn bir çatışma istemediğini anladı ve savaşı davet etmek, Amerikan savaş gemilerini bu savaşa çekmek amacıyla tansiyonu yükseltti. Ne Hizbullah Şükür suikastını karşılıksız bırakabilir, ne de İran Heniyye suikastına yanıt vermekten kaçabilir. Mesele İran'ın imajıyla, Hizbullah’ın imajıyla, caydırıcılık kartının olup olmamasıyla ya da bu kartı kaybedip kaybetmemesiyle alakalı.

7 Ekim'de İsrail kaybolmuş ve korkmuş görünüyordu. On ay sonraysa korkutucu görünüyor. Gazze'de açık bir katliam gerçekleştirdi, yüzlerce Hizbullah savaşçısını öldürdü, Suriye ve Yemen'e hava saldırıları düzenledi, İran mevzilerini hedef aldı, İran'ı imaj ve caydırıcılık sınavından geçirdi.

Savaşı bitirmek ne kadar zor! Herhangi bir ateşkeste Hamas, Gazze halkının yaşadığı ve yaşamakta olduğu kayıplara eşdeğer bir şey elde edemeyecek. Hizbullah'ın 1701 sayılı kararın uygulanmasını kabul etmesi konusunda büyük baskı altında olduğu açık. Netanyahu aracılığıyla Hamas'ı bitirme sözü veren İsrail bu amacına ulaşamadı ve kuzey İsrail sakinleri mülteci merkezlerinde yaşıyor. İran'ın kendisi de direniş ekseninin Filistin ayağının devre dışı kaldığını kabullenmekte zorlanacak. Biden yönetiminin Ortadoğu'yu uçurumun eşiğinden döndürecek bir çözümü var mı?