“Şımartmak kaç hata doğurmuştur
Yakınlık kaç uzaklık doğurmuştur”
Ebu’t Tayyib'in bu beyti, genel görünümüyle, el-Mutenebbi'nin benzersizliğinin ve diğer şairlerden farklılığının önemli bir yönünü gösteriyor. Onun bu yönü, insanların ruhunda yankılanan duygu ve düşünceleri ifade etme yeteneği ile ortaya çıkıyor.
Mutenebbi'nin kelimelerle günlük yaşamın nabzını tutma ve insani duyguların diliyle konuşma konusunda inanılmaz bir yeteneği var ve bu da onun şiirini gönüllere yakın kılıyor.
Mutenebbi ilk satırda insan ilişkilerinin bir yönü üzerinde gizli etkisi olan psikolojik ve felsefi bir konuyu ele alıyor. Zira her şey her zaman göründüğü gibi değildir; şımartmak genellikle şımartan kişinin şımartılan kişiye duyduğu histen kaynaklanan sevginin kanıtıdır. Bu durum, görünürde sevgi ve duyguyla çevrelenmiş bir ilişkinin, dışı ve içi eşit, mantıklı bir durum ile sonuçlanacağını gösteriyor. Ancak şair, bu şımartmanın sahibini sınırları zorlamaya, sınırlara saygı duymadan dışında yürümeye ittiğini söylüyor. Sınırı aşan kişinin hata çukuruna düşeceğini ve şımartmanın hatalar doğurmasına şaşmamak gerektiğini belirtiyor.
Beytin ilk mısrasında bu anlatılmaktadır. İkinci mısrasında ise Mutenebbi, yakınlığın, yakınlık gösterilen kişide nasıl bir etki bırakabileceğinden bahsediyor. Şaire göre bu yakınlık ona o kadar çok güven aşılar ki, yakınlık durumunun sürekli olduğu, bu statüyü garanti altına aldığı duygusuna kapılır. Bu yanıltıcı kesinlik karşısında gururu onu hatalara sürükler. Bu ilk mısrada bahsi geçen hatadan farklı türdedir. Yine yakınlık gösterilen kişi sınırın keskin olduğunu bilerek ya da bilmeyerek sınırı aşar. Oysa sınır, keskin bir kılıç gibidir ve kim kendisini aşarsa onu keser. Bu keskinliğinin biçimlerinden biri de yakını uzak birine dönüştürmektir. Bu nedenle ikinci mısrada “yakınlık kaç uzaklık doğurmuştur” denilmiştir.
Ömer bin Hattab, Abdullah bin Abbas ile ilgilenir ve onu ilmi sebebiyle kendisine yakın tutardı. Bunun üzerine babası Abbas, oğluna şu nasihatte bulundu: “Ey oğul, bu adamın seni kendisine yaklaştırdığını görüyorum ve bu yüzden sana şunu tavsiye ediyorum; onun sırrını ifşa etme, onun güvenini boşa çıkarma, onun yanında kimsenin gıybetini yapma ve ondan öğüdünü ve ilmini esirgeme.”
Abbas, oğluna yakınlıktan uzaklık doğmaması için sınırı aşmadan yakınlıkla baş etmenin kurallarını böyle öğretmiş.