Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Hac Ebu Salih'in hikayesinde katı ve sıvı

Yemen'de Husi milisleriyle savaşın tam ortasında, Mart 2015'te Kararlılık Fırtınası Operasyonu'nun başlamasından neredeyse bir yıl sonra, askeri üniforma giyen ve yumuşatarak da olsa Lübnan aksanıyla konuşan bir kişinin Yemen'de bir yerde bir grup Husi unsuruyla birlikte bir çadırda çekilmiş videosu medyada yayınlandı.
Lübnanlı adam, Yemenli Husilere Suudi Arabistan'ı hedef almak için en iyi yaklaşım konusunda ders veriyordu. Bu video, Hizbullah'ın Husileri Suudi şehirlerine ve sivil hedeflere füze ve insansız hava araçları (İHA) fırlatmaları için eğiterek Suudi Arabistan'ın hedef alınmasına doğrudan müdahil olduğuna dair kamuoyuna açık ilk kanıttı.
O dönemde kimse Lübnanlı eğitmenin kim olduğunu tam olarak bilmiyordu ama herkes onun önemli bir Hizbullah yetkilisi olduğundan emindi.
Bugün, Eylül 2024'ün sonunda, bu adamın kim olduğunu biliyoruz: Muhammed Hüseyin Surur, nam-ı diğer Ebu Salih ya da Hac Ebu Salih. Bu arada, Hac kelimesi Hizbullah'ta liderlik pozisyonunun öneminin bir işareti haline gelmiş gibi görünüyor.
İsrail'in Dahiye'nin kalbine düzenlediği son saldırıda öldürülen bu adam, Hizbullah'ın hava birimi komutanıydı ve Yemen'deki hava biriminin eğitmeniydi. Oradan Yemen'in içine ve dışına roket ve İHA’ları fırlatmaktan sorumluydu.
Bu bilgide ilginç olan, Ebu Salih’in suikasttan sadece üç gün önce Yemen'den Lübnan'a dönmüş olmasıdır!
Bu, İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin değil Arap basınının haberidir. Her ne kadar İsrail tarafının verdiği bilgilerin son zamanlarda gerçeğe yakın olduğu kanıtlanmış olsa da, daha sonra Hizbullah'ın başka bir dilde de olsa bu bilgileri sık sık doğrulaması bunun kanıtıdır.
Bu haber iki tehlike arasındaki örtüşmenin derinliğini ortaya koyuyor: Husiler ve Hizbullah.
Tehlikeyi Arap, Körfez, Suudi Arabistan ve Mısır perspektifinden konuşuyoruz. Çünkü bu gruplar İranlı üstadın planına göre birbirlerini besliyor ve rolleri değiş tokuş ediyor.
Belki de ‘Husi Yemen’ bir sonraki tehlikedir ve İran'ın vizyonuna göre ateşlenmesinde sakınca olmayan bir arenadır. Belki İran'ın arkasında Rusya vardır, belki de... Kim bilir?
Geçtiğimiz günlerde medyada şu haber yer aldı:
Reuters'ın haberine göre üç Batılı ve bölgesel kaynak, İran'ın Rusya ile Husiler arasında, silahlı örgüte gemi savar füzeleri transfer etmek için gizli görüşmelere aracılık ettiğini söyledi.
Reuters'e göre yedi kaynak, Rusya'nın P-800 Oniks olarak da bilinen ve uzmanların silahlı gruba Kızıldeniz'deki ticari gemileri daha isabetli bir şekilde vurma imkânı vereceğini söylediği Yakhont füzelerini transfer etmeye henüz karar vermediğini bildirdi.
İflas etmiş ve karmaşık Levant bölgesinin hassasiyet ve gerilimlerinden uzak Yemen sahası kullanılıyor mu?
Gözünüz Yemen'de olsun. Zira Hac Ebu Salih arkasına İran ritüelleri ve Rus kutsamalarıyla başka hacılar da takmış olabilir!