Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Sıradan insanı yozlaştırmayın

Sıradan insanın siyaset koridorlarına ve küresel siyasi güçlerin çatışmalarına sokulması önceden kötüyse ve çirkin sonuçlar doğurduysa, küresel dedikodu “sirkinde” herkesin ifşa olduğu bir patlama ve bolluk zamanının yaşandığı günümüzde de öyle ve hatta daha da kötüdür.

Sosyal medyadan önce “halkın çoğu” siyasetin ayrıntıları, dini gruplar ve mezhepler arası anlaşmazlıklar, tarihçilerin kendi aralarındaki tartışmalarla ilgili polemiklerle ilgilenmiyordu. Sıradan insanları ilgilendiren hususlar, geçimlerini sağlamak, günlük işlerle ve teorik olmayan maddi meselelerle meşgul olmaktı.

Halkın siyasi veya dini bir tartışmaya dahil olması kötü bir alamet ve bazı “seçkin” tarafların savaşta bu “canavar”ı kullandığının kanıtıydı. Sıradan insanların oluşturduğu kalabalıklara “canavar” tanımı, ünlü Fransız düşünür Gustave Le Bon'un “Kitleler Psikolojisi” adlı kitabında verilen bir tanımlamadır.

Le Bon kitabında şöyle der: “Halk çok duygusaldır, bireyin genellikle olduğu gibi yeterince rasyonel değildir.”

İbn Ebu'l-Hadid'in “Nehcu'l-Belağa” şerhinde Ali bin Ebi Talib'in kalabalıkların karakterine dair şu muhteşem teşhisi şöyle aktarılır: “Onlar bir araya geldiklerinde zarar verirler, dağıldıklarında ise faydalı olurlar. Kendisine bir araya geldiklerinde zararlı olduklarını biliyoruz, dağıldıklarında niye faydalı olurlar diye sorulduğunda şu cevabı verir; o zaman her meslek sahibi kendi mesleğine döner ve insanlar da bundan faydalanır.”

Evet, sıradan insanları, hatta bazı parlak akademik veya mesleki unvanlara sahip olanları bile siyaset ve düşünce meselelerine dahil etmenin zararları, söylemlerde cehalet, bilgisizlik ve demagojinin yerleşmesine açık bir yoldur. Bu da kişilikte yaygın eğitimsel “kusurların kök salmasına yol açar.

Bırakın insanlar kendi doğal ilgi alanları ile meşgul olsunlar, çünkü bilge Halife Ali bin Ebi Talib'in dediği gibi, her insanın iyi olduğu işle meşgul olması hem kendisi hem de tüm insanlar için hayırlıdır.

Bu gürültülü, gösterişli tiyatroda sıradan insanların doğallığı kendiliğindenliği, ve “doğuştan gelen” bilgeliği de dahil olmak üzere, her şey sosyal medya tarafından ya da sosyal medya yüzünden çarpıklaştı.