Lahsan Haddad
Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu Parlamento Ağı'nın yönetim kurulu üyesi ve eski Fas Turizm Bakanı.
TT

Siyasete karşı korku ve algoritmaların ittifakı

İtalyan yazar Giuliano De Ampoli, “Les ingénieurs du chaos” (Kaosun Mimarları) adlı kitabında, ABD gibi devasa bir popülist dalganın ağırlığı altında inleyen ülkelerde yaşananların, tüm siyasi değerleri ve kuralları alt üst etmeye yönelik bir “öfke ve algoritma birliği” olduğunu söylüyor. Bir yanda “toplumsal gerilemeden, ötekinden, değişen dünyadan ve gelecekten duyulan bu korku” (Gregory Le Menage), “Amerikalıların en büyük korkusudur” (L'Obs). Öte yandan teknolojiyi, yapay zekayı ve kitlesel bilgi analizini kullanarak siyasi rakipler ve ülkedeki durum hakkında sahte haberlerin yayılması, Sam Amca'nın ülkesinde bir tür kitlesel histeri yarattı. Bu da Amerikalıların, Amerikan demokratik kültüründe olağandışı sayılsa ve muhaliflerinin kışkırtıcı ve kabul edilemez olduğunu düşündüğü değerleri temsil etse bile, onları kurtaracak lider olarak gördükleri kişiyi seçebilmelerini sağladı.

İşin ironik yanı, bunun (Le Menage'in işaret ettiği gibi) Amerikan ekonomisinin benzeri görülmemiş bir refah yaşadığı bir zamanda gerçekleşmesidir. Korona salgını ve Ukrayna savaşı sonrasında dünyanın tanık olduğu enflasyon dalgasının olumsuz etkilerine rağmen ABD’de işsizlik azaldı. Sorun, sahte olanın kontrolünün, ne kadar yanlış olursa olsun herhangi bir şeye inanmak (popülizm) ile ne kadar tuhaf ve şok edici olursa olsun herhangi bir şey yapmak (siyasi despotluk) arasındaki mesafeyi sadece kısaltmakla kalmamasıdır (Le Menage). Aynı şekilde bize, modern tarihin sonsuza dek gittiğini düşündüğümüz üzücü ve talihsiz bölümlerini hatırlatmaktadır.

Amerikan toplumu gibi bölünmüş ve tehlikeli ideolojik, kültürel ve politik bölünmeye tanık olan bir toplumda korkunun belirtileri çoktur. Ancak bunların en güçlüsü, ötekinden (göçmenden, etnik ve kültürel olarak farklı olandan) duyulan korku, (özellikle azınlık gruplarının yükselişi nedeniyle yasal otoritelerinin kötüleştiğini düşünen beyazlar) arasında sosyal statünün bozulması korkusu, gelecekten ve hızla hareket eden, gelişen bir dünyadan korku olarak sınırlanabilir.

Buradaki gelecek korkusuyla ilgili ironi, ABD'nin 2023 Dijital Hazırlık Endeksi'nde ve 2024 Küresel Bilgi Endeksi'nde birinci sırada yer almasına, 2024 yılı bilim, teknoloji ve mühendislik alanlarındaki küresel yarışmalar endeksinde ve ekonomik alanda küresel şehirler sıralaması düzeyinde ilk sıralarda olmasına rağmen, bu korkuyu yaşamasıdır. ABD’nin diğer göstergelerin çoğunda da ilk on sırada yer aldığından bahsetmiyoruz bile.

Bu durum, ABD'nin gelecek nesil çocuklarına parlak bir geleceği nasıl garanti edeceğini bildiği anlamına geliyor ve bu düzeyde korkuya yer yok.

Buna rağmen korku, Amerikan toplumunun geniş kesimlerini etkisi altına alıyor. Bu korku nereden geliyor? Çok sayıda sosyolojik ve kültürel teori var ama benim için en önemlisi (Macar-Amerikalı sosyolog) George Gerbner'in dijital içeriğin özellikle de şiddet ve kaos videolarının aşırı tüketimi hakkında söyledikleridir. Tüm bunlar birçokları için dünyayı gerçekte olduğundan daha kötü hale getiriyor.  Alman sosyolog Ulrich Beck aynı zamanda toplumlarda zenginlik birikimine dayalı toplumlardan, riskleri yönetmekle ilgilenen toplumlara doğru yaşanan dönüşümün, riskleri azaltma takıntılı bir kültür yarattığını söylüyor. Bu ise birçok ferdi arasında korku uyandırıyor. Üçüncü ve daha az önemli olmayan bir faktör ise bireylerin kurumlara olan güveninin azalmasıdır.

 Son korku, başkalarından, özellikle de göçmenlerden duyulan korku ve buna eşlik eden, ABD'nin çöküşüne dair karşı konulmaz korkudur.

Peki korku mühendisleri seçmenlerin içine korku aşılamak ve onları kendilerini kurtaracak kişileri seçmeye teşvik etmek için algoritmadan nasıl yararlanıyor? Bunun birçok yolu var. Bu kişiler, yapay zeka ve “botlar” kullanarak, alıntı yapan, referans gösteren ve gerçek gibi görünen “otomatik yazı” oluşturma veya “derin sahtekarlık” yoluyla içerik oluşturabilirler. Yani, yalanı gerçekle karıştırmak için gerçek insanları taklit eden videolar ve ses içerikleri oluşturabilirler. Sahte haberleri desteklemek için sahte görseller oluşturabilir veya mevcut görselleri düzenleyebilirler.

Bazıları içeriğin yayılmasını desteklemek için sahte hesaplar aracılığıyla yayma yöntemine başvurabilirler. Bu botlar, gerçek ortaya çıkmadan önce bir emsal oluşturmak için koordineli olarak bir olay yaratıyor, büyütüyor, hızlı ve otomatik olarak yayılmasını destekliyorlar. Bunlar zamanlama, yanıtlar ve tartışmalara katılım açısından sıradan insanların davranışlarını taklit edebilir ki bu da onların tespit edilmesini zorlaştırabiliyor.

Algoritmalar aynı zamanda takipçi sayısını artırmak, trendler oluşturmak, aynı anda birden fazla platformda yayın yapmak ve en fazla görüntüleameyi elde etmek için başkalarından önce yayınlamak için de kullanılabiliyor. Kitleler ile ilgili büyük verileri analiz etmek, yapay zekanın mümkün kıldığı odaklanmış hedefleme yoluyla davranışlarını tanımlamaya ve etkilemeye yardımcı oluyor.

İnsanların yalnızca kendilerine çekici gelen ve kanaatlerini pekiştiren içerikleri paylaştıkları “yankı odaları” oluşturulabiliyor. Kampanyanın etkisini artırmak için ayrıca belirli gruplar belirlenerek onlara özel mesajlar yönlendiriliyor. Yapay zeka teknikleri, etkileşimin izlenmesine, ona uyum sağlanmasına, yanıtların türüne ve yaygın olarak yayılan içeriğe göre mesaj ve içeriğin değiştirilmesine olanak sağlıyor.

Böylece korku ve algoritmalar bir araya gelerek bireyleri kolay çözümlere ve kurtarıcı liderlere sığınmaya, elitleri reddetmeye ve korumacılığı benimsemeye iten yeni bir gerçeklik yaratıyor. Popülizmin altüst olmuş alanına hepimiz hoş geldik!