ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'u görevden almasının ardından, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun hem bu karardan hem de Başkan Trump'ın İran ve Suriye konusundaki tutumundan memnun olmadığı ifade edildi.
İran nükleer dosyası ile benim şimdi Suriye dosyası olarak adlandırdığım dosya arasında Netanyahu'nun çılgın zihniyeti dışında kesinlikle büyük bir fark var. Bu durumda soru şu; Trump ile Netanyahu arasındaki fark nedir? Nasıl düşünüyorlar?
Netanyahu mümkün olduğu kadar uzun süre siyasi olarak hayatta kalmak ve kaçınılmaz son olan hapisten kurtulmak istiyor. Kendisinin İsrail'e hizmet ettiğini iddia etmesine ve Ortadoğu'nun çehresini değiştirdiğini söyleyip övünmesine rağmen, bu temelde hareket ediyor.
Başkan Trump’a gelince, tabiri caizse akımını, yani Trumpizmi devam ettirmek için kendisine meşruiyet kazandıracak sonuçlara ulaşmak istiyor. Bu nedenle yardımcısı J.D. Vance'in kendisinden sonra göreve gelmeye layık olduğundan bahsediyor. Bu davranışı sadece kendisinden bahseden, adamlarından veya partisinden hiç bahsetmeyen Netanyahu'nun aksi olduğunu gösteriyor.
Trump, Ukrayna'dan Ortadoğu'ya kadar tüm savaşların, dünyanın Biden ABD'sine saygı duymaması nedeniyle çıktığını, eğer kendisi başkan olsaydı, bu savaşların yaşanmayacağını söylüyor. Daha önce de İran nükleer meselesi ve diğer meselelerden Obama'yı sorumlu tutuyordu.
Netanyahu ise kimseyi suçlamıyor, bunun sebebi profesyonel veya saygın bir politikacı olması değil, yaşanan her şeyin bir parçası ve ortağı olması. Hamas'ın Filistin Ulusal Otoritesi aleyhine güçlenmesine izin veren oydu. Gazze'yi boğarak, sadece Hamas'a nefes alacak alan bıraktı.
Netanyahu, Lübnan'ı bölünmüş halde tutmak için Hizbullah ile “yarım darbe” diye adlandırdığım oyunu oynadı. Beşşar Esed'in devrilmesini kırmızı çizgi olarak gören Netanyahu’ydu ve 14 yıl boyunca Washington'u buna ikna etti. Şimdi yeni Suriye'yi yıkmaya, toplumsal dokusunu parçalamaya çalışan da odur.
Peki, bilhassa Washington'un çelişkili açıklamaları göz önüne alındığında, Trump'ın stratejisi nedir? Bölge hakkında bilgili biri bana, Trump'ın Gazze Rivierası'ndan İran ile savaş ve barış paradoksuna kadar açıklamalarında en son noktaya kadar gittiğini, böylece başkalarını daha önce beklenmedik veya kabul edilemez buldukları çözümler sunmaya zorladığını söyledi. Ona göre Trump'ın amacı, ABD'nin çıkarlarına hizmet etmek. Netanyahu ise çete lideri gibi davranıyor ve kendi kişisel çıkarlarından ötesini görmüyor. İki adam arasında çok büyük fark var ve hedeflerine hizmet yolunda bazı noktalarda örtüşseler de Trump'ın hedefleri Netanyahu'nun kişisel hedeflerinden çok daha uzak.
Netanyahu akıllı görünüp bölgedeki çözümlerden, özellikle de barış sürecinden kaçmak istiyor, Trump ise İran nükleer sorununu bitirip İbrahim Anlaşmalarını ya da benzer bir şeyi hayata geçirmek istiyor. ABD'ye hizmet etmiş ve barışı sağlamış bir adam olarak adını ölümsüzleştirmek istiyor. Trumpizmin yayılmasını istiyor.
Buna karşılık Netanyahu hapisten kaçmak istiyor ve Hamas'tan Hizbullah'a kadar daha önce bölgede oynadığı ve aleyhine dönen kartlardan intikam almak istiyor. İran'ın nükleer projesini engellemek istiyor, ama Amerikan desteğiyle.
İki adamın bazı ortak hedefleri olabilir, ancak aralarındaki fark şüphesiz ki büyük. Başkan Trump adını ölümsüzleştirmek istiyor ve Nobel Ödülü'nü kazanmayı hedefliyor. Netanyahu ise hapisten kaçınmak ve mümkün olduğu kadar uzun süre iktidarda kalmak istiyor. Özetle Trump sonuç, Netanyahu ise iktidarda kalmak istiyor.