Başkan Donald Trump'ın yeni dönem ziyaret turunu, önceki döneminde olduğu gibi Riyad'dan başlatması şaşırtıcı değil. Suudi Arabistan'ın 2017'deki ziyaretinden bu ziyaretine kadar geçen yıllarda tanık olduğu yenilenme ve kalkınmanın, Riyad'ın büyük buluşmalara ev sahipliği yapma kabiliyetine olan inancı güçlendirdiğini söylemek abartı olmaz. Bunlar geleceğe ve istikrar, yatırım, güvenlik ve refah gereksinimlerine açık, haritaları parçalayan, zenginlikleri ve kapasiteleri tüketen geçmişin çatışmalarını kapatma kaygısıyla ilgili buluşmalar.
Riyad'ın büyük buluşmaları sadece onu ilgilendirmiyor. Suudi Arabistan'ın siyasi ve ekonomik nüfuzu ve 2030 Vizyonu bağlamında Suudi Arabistan reform ve kalkınma deneyiminin sunduğu modelin çekiciliği göz önüne alındığında, bunlar Arap ve İslam dünyasını da ilgilendiren buluşmalar.
Suudi Arabistan ile ABD arasında eski bir ilişki ve uzun bir hikâye var. Bazı duraklardaki görüş ayrılıklarını aşabilecek, bazen bulutlarla kaplansa da yeniden başlatılabilecek bir çıkar ve ortaklık ilişkisi var. Çok kutuplu bir dünyadan giderek daha fazla söz edilmesine rağmen, Riyad'ın tek süper güçle ortaklığın öneminin kendisine hatırlatılmasına ihtiyacı yok. Aynı şey Washington'un Riyad ile ilişkilerinin önemine ilişkin algısı için de söylenebilir.
Suudi Arabistan liderliğinin ABD ile geniş çaplı ortaklığının öneminin farkında olması, onu ilişkilerini yalnızca ABD ile sınırlamaya veya yalnızca ABD'ye dayandırmaya sevk etmedi. Son yıllarda Riyad ile Moskova, Riyad ile Pekin, Riyad ile Yeni Delhi ve diğer etkili başkentler arasında güçlü ilişkiler kuruldu. Suudi Arabistan'ın doğal çevresindeki ağırlığı gibi, G20'deki ağırlığı da iki katına çıktı. Prens Muhammed bin Selman'ın Devlet Başkanları Vladimir Putin ve Şi Cinping ile olan güçlü bağları, ABD ile ilişkileri tehdit etmedi, aksine güçlenmesine katkıda bulundu. Birçok olay, Riyad'ın uluslararası ilişkiler alanındaki cephaneliğini, büyük güçlerin karşı karşıya geldiği krizlerin çözümünü teşvik etmek için kullandığını ortaya koydu; Ukrayna bunun en iyi örneği.
Riyad'ın önemli buluşmaları sadece onu ilgilendirmiyor. Bu aynı zamanda, yeni bir Nekbe uyarısı taşıyan İsrail saldırılarının durdurulmasını isteyen Filistinlileri de ilgilendiriyor. Trump'ın, Binyamin Netanyahu'nun iki devletli çözümü imkânsız veya ulaşılamaz kılmayı amaçlayan saldırgan politikasını dizginleyebilecek tek taraf olduğu açık ve net.
Buluşmalar, Suriye'de istikrarlı ve normal bir yönetimin kurulmasının büyük ölçüde ABD yaptırımlarının kaldırılmasına ve Şam ile Washington arasında diyaloğun başlatılmasına bağlı olduğunun farkında olan Ahmed Şara Suriyesi’ni de ilgilendiriyor. Kaldı ki Suriye'deki yeni yönetim, direniş ekseninden çekilmesinin ve eksenin dağılmasının ardından barış seçeneğine açık olduğunu teyit eden mesajlar gönderdi.
Buluşmalar, İsrail'in çekilmesini sağlamak ve 1701 sayılı kararın uygulanmasını kolaylaştırmak için Amerikan rolüne ihtiyaç duyan Lübnan'ı da ilgilendiriyor.
Riyad buluşmaları, Trump yönetimiyle müzakereler yürüten İran'ı da ilgilendiriyor ve etkileri mutlaka nükleer meselenin ötesine, İran'ın bölgedeki yeni pozisyonuna ve ülkelerine karşı kullanacağı dile kadar uzanacak.
Buluşmalar aynı zamanda İsrail, Türkiye ve Irak'ın rolleri de dahil olmak üzere önemli bölgesel roller için doğal sınırları tanımlayan iklimlerin oluşturulması anlamına geliyor.
Riyad buluşmaları, son yıllarda Suudi Arabistan diplomatik pratiklerine yerleşen ilkelere dayanıyor. Bunlar; bölge ülkelerinin, kendi geleceklerinin inşasında belirleyici bir rol oynama, uluslararası hukuka saygı temelinde, yeni bölgesel düzenlemelerin şekillendirilmesinde büyük güçlere ortak olma hakkı, çatışmaların diyalog yoluyla çözülmesi, etnik ve mezhepsel çatışmalardan kaçınılması ve milisler aracılığıyla hükümetlerin otoritesinin zayıflatılmamasıdır. Ekonomileri canlandıracak, iş imkânı yaratacak, umut iklimi yaratacak bir yatırım ortamının sağlanması için reforma öncelik vermektir. Bölge ülkelerinin, ilerleme trenine zamanında binmelerini engelleyen çatışmalarla kaybedilen yılların telafisi için teknolojik ilerlemeden yararlanma hakkıdır.
Bu buluşmalar aynı zamanda bölge ülkelerinin sorumluluklarını üstlenme ve yakın çevrelerini aşan zor kararlar veya inisiyatifler alma isteklerine de dayanıyor; tıpkı Suudi Arabistan'ın Hindistan-Pakistan savaşının durdurulmasını teşvik etmede oynadığı aktif rol gibi.
Trump'ın Suudi Arabistan, BAE ve Katar turu, şüphesiz bu bölgenin küresel ekonomi ve bölgesel istikrar açısından ne kadar önemli olduğunun yeni bir itirafı. Bu ülkelerin, benimsedikleri ilerici politikalarla, bölgenin daimî şekilde sıcak bir zemin üzerinde ikamet etmekten, imkânlarını iyi değerlendirerek kalkınma mücadelesi verdiği bir konuma taşınmasında lokomotif görevi görebileceklerini söylemek abartı olmaz. Böylece ilerleme mevcut sahnelerinden kaybedilen on yılların telafisine ihtiyaç duyan çevrelere de uzanabilir.
Riyad'daki büyük buluşmalar, başarısız olduğu kanıtlanmış politikaların değiştirilmesi çağrısında bulunan açık bir mesajdır. Rejim için korkma veya eski âdetler bahanesiyle kalkınma rüzgarları karşısında pencereleri kapatma politikasında vazgeçme çağrısıdır. Dünyayla çarpışmaya ve çökmüş ekonomiler, elektriği kesik başkentler ve işsiz mezunlar veren üniversiteler ile onun kıyısında kalmaya iten panik politikasını terk etme mesajıdır.
Trump'ın tarzı inisiyatifler, dönüşler ve sürprizler üzerine kurulu ama her zaman çıkar hesaplarına dayanıyor. Karşılıklı çıkarlar, istikrarlı ve uzun vadeli ilişkilerin en iyi temeli. Yarın Riyad'a vardığında, hareketlerini ve açıklamalarını takip etmekten büyük keyif alan spotlar ona eşlik edecek.
Uzman bir diplomattan bana Donald Trump'ın kişiliğini özetlemesini istedim. Bir an durakladıktan sonra, “O, herkesin bildiği ve dünyanın konuştuğu bir isim” diye cevap verdi. Kendisine, zamanın ve değişimlerin ağırlığı altında yok olmayan tek Arap partisi olan Mutenebbi partisinin öfkesini uyandırmasından korktuğumu söyledim. Bu şairin dizeleri, sosyal medyaya ve propaganda makinelerine bel bağlamadan, balistik füzeler gibi çağlar aşarak bin yıldır yolculuk ediyor. Diplomat, Trump'ın tweetlerinin de her gün farklı yönlere seyahat ettiğine, piyasalarda, politikalarda, hükümetlerde ve krizlerde izlerini bıraktığına dikkat çekti.