Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

En önemli denge

İsrail'e karşı mücadelenin ve Devlet Başkanı Hafız Esed'in yıllar önce sözünü ettiği “stratejik dengeyi” sağlamanın en iyi yolları hakkında birçok teori ortaya atıldı. Bazıları mücadelenin ancak bilim ve kalkınma yoluyla kazanılabileceğini söylüyordu. Bazıları tek çözümün askeri olduğunu söylüyordu. Diğerleri ise bunun siyasi ve diplomatik olduğunu savunuyordu.

1948'den günümüze kadar tüm bu yöntemleri denedik. Sonuç, bildiğiniz gibi, Gazze kıyılarında yüz binlerce ya da milyonlarca insanın bir yerden diğerine sürüklenmesi oldu. Bu çile, sıkıntı, kül, toz duman ve kefen selinden sonra çözümün şu olduğuna inanıyorum; öncelikle, bir Arap ile düşmanı eşit olmalıdır.

Her iki tarafın da canlısı ve ölüsü eşit olmalıdır. Takas zamanı geldiğinde, bir İsrail askerinin kolu 100 Arap tutukluya bedel olmamalıdır ve Hamas sürpriz bir savaş başlattığında, sonuç 1.500 İsrailliye karşılık 70 bin Gazzeli olmamalıdır. Rehine takası zamanı geldiğinde, 40 İsraillinin karşılığı binlerce Filistinli tutuklu olmamalıdır.

İsrail, Amerika ve dünya, halkımızın hiçbir insani değeri olmadığı fikrine bizi alıştırdı. Ne vatanlarında, ne barışta, ne savaşta, ne de hayatlarının hiçbir döneminde. İsrail yıllarca bir kol ya da bacak isterken, biz çocukları kefenleriyle kaldırımlarda bırakıyoruz. Gözlerinin önünden geçen ölüm yığınlarını ve hayatın enkazını gören kapalı gözlerini kucaklayacak mezar kalmadı.

Dengenin ilk koşulu ölüm değil, yaşam savaşını kazanma yeterliliğine sahip olmaktır. Dilenci, evsiz veya şehit olarak sokağa atacağımız çocuklara sahip olmak için değil, gelecek için çalışabilen bir bugünün mücadelesini verecek yeterliliğe sahip olmaktır. En korkunç baskı, istibdat ve nefret biçimlerine karşı savaşı kazanma yeterliliğine sahip olmaktır.

Savaşların sayılarına pek inanmıyorum. Ama her halükarda her zaman aşağılayıcıdırlar. Netanyahu tüm bu katliamları soykırım ve savaş suçu olarak görmeyi reddediyor. O halde bunlar sadece Arap dünyasında yapılmış bir piknikti. Gazzelileri Katar'a kadar kovaladı ve müzakereleri, müzakerecileri öldürmeye çalıştı. Ve şimdi de Lübnan'da tüm yeniden inşa araçlarını yok ediyor. Arabuluculuğun en önemli dayanağını, Meclis Başkanı Nebih Berri'yi hedef alıyor!