Parti hâlâ devam ediyor ve daha uzun süre devam edecek. Meslektaşlarımızdan biri yarım asırdan daha eski bir konunun tartışılmaya devam edilmesinden rahatsız olmuş ve “Abdunnasır ne zaman ölecek?” diye yazmış. Ben de yıllar önce savaşın yıldönümü olan 5 Haziran’da bu yönde bir şeyler yazmıştım. Ancak bunun bir hata olduğuna inanıyorum. Tarih tartışmaları bitmez. Tarihçiler her zaman tarihsel araştırmalara ekler bulurlar. Tartışmalara nafile veya yersiz şeyler de karışabilir, ancak bu umursanmaz çünkü yerleri zaten bilinmektedir, onlar tartışmaya ne bir şey katar ne de eksiltirler.
Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır'ın Albay Muammer Kaddafi ile yaptığı görüşmede söyledikleriyle ilgili son tartışma, başlangıçta iki adam arasındaki bir telefon görüşmesine dair “sızıntılar” olarak tanımlandı. Ancak, kayıt dinlendiğinde, konuşmanın açık bir toplantı ve oturumda yapıldığına, hiç kimsenin telefonda bu kadar uzun bir konuşma yapacak zamanı olmadığına dair hiçbir şüphe kalmıyor. Ayrıca, Abdunnasır konuşma sırasında bazen üçüncü bir tarafa bir soru da soruyor. Genel olarak atmosfer sakin, yumuşak ve doğal. Daha da önemlisi, Mısır cumhurbaşkanı, özellikle askeri bir araçtan, bir uçaktan veya teknik bir şeyden bahsettiğinde, sanki yazılı bir metinden okuyormuş gibi hızlı konuşuyor.
Abdunnasır destekçilerinden bazıları, kaydın sahte olduğunu iddia ederek gerçekliğine inanmayı reddettiler. Meslekte yeni bir gazeteci de kaydın yapay düşünür Profesör AI'nın işi olduğunu iddia etti. Kaydın İskenderiye Kütüphanesi belgelerinden olduğunu ve Hüda ve Abdulhakim Abdunnasır tarafından yayınlandığını fark edemedi.
Kaynaklar güvenilirse çağdaş tarihimize dalmalıyız. Liderler de insandır, çocuk değil. Nitekim Abdunnasır, ölümünden birkaç gün önce Mısır'a ilericilerin değil, gerici devletlerin yardım ettiğini söylerken psikolojik acının doruğundaydı.