Hamas'ın Uluslararası ve Hukuki İlişkiler Başkanı Musa Ebu Merzuk, birkaç gün önce bir televizyon röportajında, kendisine yöneltilen bir soru üzerine protesto amacıyla yayından ayrılınca sosyal medya çalkalandı.
Bilmeyenler için olay şöyle gelişti: Sunucu, konuğu Musa Ebu Merzuk'a, Hamas'ın 7 Ekim 2023 operasyonunu düzenlediğinde Filistin'in kurtuluşuyla sonuçlanmasını bekleyip beklemediğini sordu. Ebu Marzuk bu soruyu beğenmedi ve öfkeyle patladı.
Bu soruya yanıt olarak Musa Ebu Merzuk, “ bin 500 savaşçının katıldığı 7 Ekim operasyonunun Filistin'i kurtarabileceğine aklı başında hiç kimse inanmaz. Rica ederim, en azından dikkatli sorular sorun” dedi.
Ebu Merzuk, geçen yılın Kasım ayında da New York Times'a verdiği demeçte, Gazze'de yaratacağı yıkımı bilseydi 7 Ekim'de İsrail’e yönelik saldırıyı desteklemeyeceğini ve Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki silahının geleceğini müzakere etmeye hazır olduğunu söylemişti.
O zaman Hamas hemen Ebu Merzuk'un sözlerini yalanlayan bir açıklama yayınlamıştı ama işte bu açıklamalar artık gerçek oldu. Hamas, silahını teslim etmeyi kabul etti ve Gazze'de ateşkes ilan edildiğinden beri yaptığı her açıklamada Başkan Trump'a teşekkür eder oldu.
Öyleyse şimdi soru şu: Ebu Merzuk, “ bin 500 savaşçının katıldığı 7 Ekim operasyonunun Filistin'i kurtarabileceğine aklı başında hiç kimse inanmaz” dediğinde bu öfke, sitem veya şaşkınlık neden?
Eğer öfke, sunucuya söylediği “Umarım en azından dikkatli sorular sorarsınız” ifadesinden kaynaklanıyorsa, bu ne öfke ne de şaşkınlık sebebi olmalı. Hamas, Hizbullah ve onları destekleyenler ne zamandan beri medyaya saygı duyuyorlar?
Onlar sadece propaganda yoluyla, sosyal medyada takma adlar kullanarak, medyaya ve yetkilileri aracılığıyla çelişkili açıklamalar yaparak faaliyet gösterirler. Her zaman konuşan ve ardından inkâr eden Ebu Merzuk'un kendisi de bunlardan biri. New York Times'a verdiği röportaj bunun en iyi örneği; bir mesaj Batı'ya, diğeri de takipçilere.
Bu nedenle, Ebu Merzuk'un öfkesinin soruya değil, “7 Ekim”in önemli bir faydası olduğu yalanına olduğuna inanıyorum. Ebu Merzuk'un, Hamas'ın Başkan Trump'ın önerisini kabul etmesinin ardından kafası karışan ve şu anda açıkça kafa karışıklığı içinde olan “takipçileri” azarladığını düşünüyorum.
Ebu Merzuk, Gazze'nin yerle bir edildiği ve halkının ölüm, korku ve yoksulluk içinde acı çektiği, Sinvar ve kardeşi, Muhammed Dayf ve hatta Tahran'da İsmail Heniyye gibi Hamas liderlerinin tasfiye edildiği, hayatta kalanların ise tasfiye edilmemeleri için garantiler istediği bir ortamda, propaganda makinelerinin gerçekleri örtbas edemeyeceğinin farkında.
Ebu Merzuk ve diğerleri, Hasan Nasrallah'ın Hizbullah'ın birinci kademe komutası ile birlikte nasıl tasfiye edildiğini görüyor. Ebu Merzuk, Beşşar Esed'in kaçışını ve İran'ın 12 gün boyunca İsrail tarafından nasıl vurulduğunu ve saldırılarının ancak Hamas'ın sabah akşam teşekkür ettiği Trump tarafından durdurulduğunu kendi gözleriyle gördü.
Ebu Merzuk'un soruya değil, sosyal medyadaki, medyadaki ve “7 Ekim”in çılgınlığı ve beyhudeliği yüzünden yaşanan felaketler karşısında dillerini yutan diğer “takipçilerin” saflığına öfkelendiğine inanıyorum. Bu yüzden rahat olun.
