Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Sadece senin utancın

Nicolas Sarkozy Paris’te kötü şöhretli bir cezaevine girerken, Prens Andrew Londra'daki kraliyet sarayından kovuldu. Biri büyük bir gücün eski başkanı, diğeri bir imparatorluk ailesinin varisi. Her iki durumda da suçlama ahlaki.

İlki, para karşısında eğilme alçaklığı, ikincisi ise ahlaksızlık alçaklığı.

Her iki durumda da hukuk, devletin itibarını kurtarıp koruyor. Devletin itibarı her şeyden önce gelir.

Her iki olayda da “derin devlet” müdahale etti. Kara leke sonsuza kadar taşınamaz ve liderlerinin küçüklük ve ahlaksızlıkla anılmasına tahammül edemez. Böylece Sarkozy cumhurbaşkanlığından küçük bir suçluya, Andrew ise kralın kardeşinden günah biçen Jerry Epstein'ın arkadaşına dönüştü. Bu şekilde her şey yerli yerine oturdu; utanç yalnızca suçlunundur, annesinin veya halkının değil.

İkisi için de hafifletici sebepler yok mu? Hayır. Makam ve unvan bir emanettir. Bunları kötüye kullanmak söze ihanettir. Muz cumhuriyetleri ile köklü ülkeler arasındaki fark budur. Ceza çok ağırdır; en azılı suçluların yanında, tüm soylu miraslarından mahrum bırakılmış olarak bir hücrede kalmak.

La Santé'deki mahkûmlar, yeni mahkûma karşı kendi dillerinde sloganlar attılar. Sanki Sarkozy'nin rüşvet ve yolsuzluktan hüküm giyen ilk cumhurbaşkanı olarak tarihe geçmesi yetmezmiş gibi, onun cezaevindeki varlığını, kendilerine ve aldıkları cezaların seviyesine bir hakaret olarak gördüler. O, Fransa'yı, Kaddafi'nin hem misafirlerini hem de ev sahiplerini aşağıladığı çadıra götüren cumhurbaşkanıydı. Bunlar arasında Tony Blair, ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve kendisine bir istek veya dilekçeyle gelen herkes vardı.

Prens Andrew, gençliğinden beri annesi Kraliçe'nin dünyaya en güzel görüntüler sunduğu Windsor Kalesi ile ilgili çarpık bir görüntü verdi. Ceza, suçun kendisinden daha ağır değil. İşin ahlaki boyutu, maddi bedelinden çok daha ağır ve çetin. İktidardaki bazı kişiler, kanunu çiğnediklerinin ortaya çıkmayacağını sanıyorlar. Bu bir veya birkaç kere gerçekleşebilir, ancak her zaman olmaz. Sarkozy hakkındaki karar, devletin çıkarları doğrultusunda yargı tarafından verildi. Andrew, unvanlarından Kral Üçüncü Charles tarafından değil, kendisine bu konuda tavsiyede bulunan kurumlar tarafından, Kraliyet çıkarları doğrultusunda mahrum bırakıldı.

Bu düzeydeki hapis ve dışlama kararları, anlık bir olaya değil, belgelenmiş uzun bir suç geçmişine dayanır.

Eğer günahlarda boğulmak sizin için önemli değilse, o zaman tek başınıza boğulun.