Cibril Ubeydi
Libyalı araştırmacı yazar
TT

​Cezayir ve acılı yılların korkusu

Cezayir, talihsiz Arap Baharı’nı kopyalama girişimleri ile ateş ve acı yıllarına doğru sürükleniyor.
Kötü hatıralar barındıran o yara dolu yılların şifacılarından biri Cumhurbaşkanı Buteflika olmuştu.
Bugün beşinci kez göreve gelmesi istenmeyen Buteflika, erdemli bir insandı ve 90’lı yıllarda İslamcı terör örgütleri tarafından başlatılan ateşli ve kanlı yılların ardından Cezayir için güvenlik ve istikrarın sembolü olmuştu.
Bugün beşinci görev dönemine doğru ilerleyen ancak bu ilerleyişi neredeyse tüm Cezayir’de istenmeyen Buteflika şöyle dedi: “Şimdi sizin karşınızda kendime verdiğim bu sözler, bizi kendisiyle barışık bir Cezayir’de nesiller arasında kesintisizliğe götürecek”.
Buteflika yeni bir anayasa, yeni bir Cezayir rejimi ve milli servetlerin adil bir şekilde dağıtılması için acil politikalar belirleme sözü vermiş; ötekileştirmenin, rüşvet ve yolsuzluğun sona ereceğinin altını çizmişti.
Tüm bunlardan bir televizyon konuşmasında bahsedildi. Buteflika bu konuşmayı kendisi yapamadı ve kampanyasının başkanı olan kişiden onun yerine okumasını istedi.
Başkentte Anayasa Meclisi önünde adaylık evrakını da kendisi bizzat sunamamıştı.
Hâlbuki uygulamalar, bu evrakı kendi elleriyle teslim etmesini, adaylık talebini kendi diliyle yapmasını şart koşuyor; vekili aracılığıyla değil.
İsviçreli Tribune de Genève gazetesi Buteflika’nın konuşması üzerine, “Buteflika’nın beşinci dönem için seçildikten sonra kendisinin katılmayacağı erken seçimler yapacağı vaadi, ülkeyi krizden çıkarmayacak” yorumunda bulundu.
Buteflika’nın beşinci dönemine itiraz için çıkan gösteriler devam ederken ordu, Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Kaid Salih’in konuşması ile sessizliğini bozdu. Salih, ordu tarafından verilen ve Cezayir’i kaos bataklığına doğru sürüklemeyi kabul etmeyen net bir mesajda, “Ordu, güvenlik dizginlerine sıkı sıkıya tutunmaya devam edecek. Cezayir’i acı ve kor yıllarına döndürmek isteyenler var” ifadelerini dile getirdi.
Kriz ve Cezayirlilerin gösterilerinin sebebi Buteflika’nın felç olduğu için kullandığı tekerlekli sandalye değil. Bazıları onu eski ABD Başkanı Franklin Delano Roosevelt’e benzetiyor; o da Amerika’yı tekerlekli sandalyeden yönetiyordu. Ancak işin aslı Roosevelt, Cumhurbaşkanı Buteflika’nın sağlık durumunda olduğu gibi yaşı ilerlediği için değil çocuk felci olduğu için sandalyede idi. Hastalığı ve yaşı dolayısıyla Buteflika’nın akıl sağlığından da şüphelenenler var. Durumu onu adaylık konuşmasını bile yapmaktan alıkoyuyor.
Cezayir’deki kriz, Buteflika’nın tekerlekli sandalyesi üzerine ateşlenmiş bir çatışma değil.
Mesele Cezayir anayasasına muhalefet ederek beşinci kez adaylığını koyan Buteflika gibi bir ismin büyük bir halk muhalefeti ile karşılaştığı bir ortamda Cumhurbaşkanlığı koltuğu uğruna verilen yarış. Buteflika’nın aday olması, bazı adaylar için hayal kırıklığına sebep olarak adaylıklarını geri çekmelerine yol açtı. Çünkü o adayken girilen bir seçimin sonuçlarını öngördüler.
Cezayir, gösteriler ve açıklamalar ile hareketlenip ortalıkta onun ciddi sağlık sorunları ile boğuştuğuna dair kehanetler ve hatta neredeyse güvenceler dolaşırken Buteflika’nın halen yurtdışında olması herkesi endişelendiriyor.
Fransız Le Monde gazetesi, Buteflika’nın meydanda görünmemesi ile alay ederek duruma ‘404 Error’ ibaresi ile işaret etti. Buteflika’nın yaşamı tıpkı beşinci kez aday olması gibi Cezayirlileri kaygılandırıyor. Hele de Cumhurbaşkanı’nın etrafında karar mekanizmasına hükmeden bir lobinin varlığına dair söylentiler dillendirilirken. Zira böyle bir lobinin varlığı, başkan kararını meydanda görünmeyen tarafların lehine çıkarılmış bir şey haline getiriyor.
Doğrusu Cezayir, şahıslardan büyük bir devlettir. Kor yıllarından korkmak veya onunla korkutmak, Buteflika’nın olumsuz sağlık durumu ile devam etmesi için bir gerekçe olamaz. Ki böyle bir şey, Cezayir için Buteflika’nın söndürülmesindeki rolünü inkâr etmediğimiz ateş ve acı yıllarından pek de farklı olmayan bir felâket olarak görülüyor.