Zahi Havas
Eski Mısır Arkeolojik İşlerden Sorumlu Devlet Bakanı ve Eski Gize Arkeoloji Müdürü
TT

Piramitleri Ad kavmi mi inşa etti?

Halktan birçok kimse, piramitlerin Ad kavmiyle bağlantılı olduğunu, Ad kavminin boyunun 15 metreye kadar uzandığını ve büyük taşları taş ocaklarından piramitlerin inşa edildiği yere sadece onların taşıyabildiğini düşünüyor.
Keops Piramidi’ni uzaylıların inşa ettiğine dair hurafeler var. Hatta History TV kanalında bu konudan bahseden meşhur bir TV programı mevcut.
Birçok yabancı, bana piramitleri kayıp kıta Atlantis’ten gelen bir kavmin inşa ettiğine dair tüm delilleri sakladığımı söyleyen mesajlar gönderiyor.
Size 20 ve 21’inci yüzyılda yapılan iki büyük keşfi takdim ediyorum. Bu iki keşif, piramitlerle ilgili tüm söylentileri çürütüyor. Hatta bu konuyla ilgili tüm tartışmalara son noktayı koyuyor. Bu konuda yazılanları ve klasik delilleri tekrar etmeyeceğim. Size ilk delili sunuyorum. Giza Sfenksi’nin güneyindeki piramitleri inşa eden işçilerin mezarlıklarını keşfettik. Burada taşları taşıyan işçilerin defnedildiği alt mezarlık ile sanatçılara özel üst mezarlık bulduk. Piramidi, sanatçıları, heykeltıraşları ve limanın önünde duranları denetleyene yönelik birçok lakap mevcut. Ayrıca mezarlığın yanında sayıları 10 bine ulaşan işçilerin yaşadığı bir bölge bulduk. Yerleşim merkezinin yanında fırın ve balık kurutma alanları keşfettik.
Piramit inşa etmek, tüm Mısır için milli bir projeydi. Bunun için Yukarı Mısır ve Mısır deltasında yaşayan aileler, Giza Platosu’na işçi ve yiyecek gönderiyordu. Her gün 10 sığır ile 13 koyun gönderildiğine dair elimizde kanıt var. Buna karşılık onlar, devlete vergi ödemiyordu. Bunun için bu keşif, piramitleri Mısırlıların inşa ettiğini ve piramitlerin zorla inşa ettirilmediğini tüm dünyaya kanıtlıyor.
İkinci keşfi ise 21’inci yüzyıldaki en önemli keşif olarak kabul ediyorum.
Tutankamon’un keşfinden daha önemli sayılan ikinci keşif, “Wadi el-Jarf”  olarak bilinen papirüstür. Bu papirüs, Kızıldeniz kıyısında Süveyş yakınında Firavun Khufu limanında bulundu. Papirüs, 40 kişilik bir işçi grubunun başkanı olan “Merer” adlı bir kişinin günlük notlarından ibaret. Merer, işçilerle birlikte piramidi kaplamak için kullanılan taşların kesildiği Tura’ya gitti. Merer, günlük olarak kesilen taşların ahşap kızaklarla Nil nehrindeki teknelere, buradan da liman ve kanallar aracılığıyla piramidin inşa edildiği yere taşındığına dikkat çekti. Yine Merer, bu papirüste “Ra-Şa” yani “Göl Ağzı” olarak isimlendirilen bölgeye gittiğine işaret ediyor. Tura’dan Keops Piramidi’nin inşa edildiği yere ulaşmak için tam bir gün sürüyordu. Bu bölgeden “Ankhhaf” adlı bir kişi sorumluydu.
Bu çalışma, Firavun Khufu yönetiminin 27’inci yılında gerçekleşti. Firavun, piramit bölgesindeki sarayında yaşıyordu. Sarayın yer aldığı bölge, “Khufu yaşıyor” olarak adlandırıldı. Piramidin ismi, “Aht Khufu”  yani Khufu diyarıydı. İlk defa Keops Piramidi’nin inşasından bahseden yazılı bir kanıt bulundu. Hatnub taş ocağında çalışan Fransız arkeologlar, Firavun Khufu döneminde taşları taş ocaklarından taşıma sistemini keşfetti. Taşları taşımak için ahşapların kullanıldığı makara sistemleri bulundu. 
Keops Piramidi’yle ilgili tüm hurafeleri bir kenara bırakmak için bu yazılı kanıtların tamamen yeterli olacağını düşünüyorum. Buna rağmen insanların bu konuyu kapatacağına inanmıyorum. Hurafeler halen devam ediyor. Piramidin Atlantis kıtasıyla ilgili olduğuna dair bir delil bulduğum zaman onlar, benim bu delili hala sakladığımı düşünüyor. Piramit, tüm Mısırlıların milli bir projesiydi. Mısır’ı inşa edenler, piramidi yapanlardır. Ad kavminin piramitlerle bir bağlantısı yoktur.