Mehmet Atalay
Gençlik ve Spor eski Genel Müdürü ve Basın İlan Kurumu eski Genel Müdürü
TT

​Trabzonspor “tarih yazıcı”sını arıyor

Kurban Bayramı dolayısıyla memleketimiz Trabzon’dayız.
Bölgenin sürekli birinci gündemi hep Trabzonspor’dur; bu hiç değişmedi, hiçbir zaman da önceliğini kaybetmeyecek.
Ancak bu yıl her şey bambaşka... Geçtiğimiz sezon gencecik futbolcularla elde edilen başarı, dünyanın her tarafında yaşayan Trabzonsporluları olduğu gibi, Trabzon şehrini de fazlasıyla havaya soktu...
Beklentiler öyle bir arttı ki, herkes Trabzonspor’un ipi göğüslemesini bekliyor... Yeter ki, hakemler artık sonuca tesir etmesin, bordo-mavili kulübün hakkını yemesin...
7’den 77’ye bütün Karadeniz, bu temenniyle yoğruluyor. Geçtiğimiz sezon, mütevazı kadronun şampiyonluğu hak ettiğini söylüyor, pek çok maçta, özellikle de Galatasaray ve Başakşehir maçlarında tam bir operasyonla Trabzonspor’un devre dışı bırakıldığını haykırıyor...
Ağaoğlu yönetimine güven tam
Yıllarca süren israf politikalarıyla adeta iflasın eşiğine getirilen ve ekonomik olarak yerle bir olan kulübün Ahmet Ağaoğlu döneminde toparlanmaya başladığı, öze dönüş projeleriyle, eski ruhun yakalandığına inanılıyor...
Özellikle de gençlerin verilen şansı iyi kullanarak gösterdiği büyük performansla hem takımı başarıya taşıdığı, hem de transfer piyasasındaki cazibeleriyle kulübe ciddi gelirler getirmesi takdirle karşılanıyor...
Ünal Karaman: Müthiş bir başarı hikayesi
Trabzonspor camiasının en çok sevindiği taraf da eski kaptanları, “Boğa” lakaplı Ünal Karaman’ın hocalık kariyerindeki başarısı.
Karaman’ın tecrübeli oyunculardan azami verim alırken, gençleri çok iyi motive ederek, yüreklendirip sahaya sürmesi ve yeni yıldızlar olarak vizyona koyması takdire değer...
Gerçek bir eğitmen olarak saha içinin ötesinde, saha dışında, özellikle de toplum önünde tam bir karakter figürü olmalarında başrol oynuyor...
Cesur futbol oynatıyor, oyuncuya güven veriyor, oyunun her anında pozisyon buluyor, hiç pes etmiyor, oyundan kopmuyor, geriye düştüğünde de, inanılmaz bir hırs ve kazanma azmiyle de, geri dönüşlere imza atıyor...
Geçen sezon böyleydi, bu sezona da özellikle Sparta Prag maçlarıyla, bu özelliğini perçinledi Bordo-Mavililer...
Bu da taraftara büyük keyif veriyor ve 40 bin kişilik stadın tıklım tıklım dolmasını, biletlerin satışa çıkar çıkmaz tükenmesini sağlıyor.
Buradaki artılar da Ünal Karaman’ı bir başarı hikayesi olarak vitrine çıkarıyor...
Trabzonspor tarih yazacak mı?
Trabzonspor, Milli Takım’a tam 4 futbolcu vermeyi başardı. Bunların başında, vizyondaki en önemli isim Yusuf Yazıcı olmuştu. “Yerli Messi” diye anılan Abdülkadir Ömür, bugün dünyanın pek çok büyük kulübünün izlemeye aldığı bir yıldız adayı...
Kaleci Uğurcan’ın da, milli kaleciliği erken başarması, gittikçe yükselen performansı, onu da transferin cazip isimleri arasına sokuyor...
Defanstaki Hüseyin Türkmen’in ortaya koyduğu form, onu da önemli bir şöhrete kavuşturabilir...
Abdülkadir Parmak müthiş bir çıkış yaparak taraftarın gönlüne girerken, yeni transferler de yıldız adayı olarak bu sezonda formayı zorlayacaklar...
Genç yaşta taraflı tarafsız herkesin gönlünü fetheden Yusuf Yazıcı’nın Lille’e transferi, Bordo-Mavili seyirciyi oldukça üzdü...
Ancak 20 milyon euroluk getirisiyle kulüp tarihinin en çok para getiren oyuncusu olması, yönetimi sevindirdi...
Trabzonspor, efendiliği ve olgunluğu ile Yusuf’u aratmayacak, diğer gençlere lider olacak, şampiyonluk yaşatacak, bir “tarih yazıcı” arıyor...
Eldekilerden ve transferden gelen oyunculardan böyle bir figürü, sahneye çıkarmak ve Yusuf Yazıcı’yı unutturacak bir başarı üretecek bir tarih yazıcısı...
İnşallah da bunu başarır...