'Galiye' Suud okullarında

Prenses Galiye el-Gımiyye’nin ya da yabancı kaynaklarda geçtiği gibi Galiye el-Vehhabiye’nin hikâyesinin Suudi Arabistan’da ilkokul 6’ıncı sınıf tarih müfredatına eklenmesi, güzel bir gelişmedir.
Az sonra bu değerli hanımefendinin hikâyesinden bahsedeceğiz. Fakat Galiye el-Vehhabiye’nin hikâyesini anlatmadan önce el-Kaide ve diğer örgüt tutuklularına karşı rehberlik projesinden sorumlu bazı kişilerle aramda geçen eski bir tartışmadan bahsedeyim.
Söz konusu tartışmada rehberlik programları hakkındaki görüşüm sorulunca muhatabıma bu düşüncenin önemli ve medeni bir fikir olduğunu söyledim. Ancak karşılaştırmalı din dersinin fazlalığıyla ilgili bir sorun olduğunu fark ettim. Hükümdara itaat, daru’l harb, daru’l İslam, savaş, savaşa izin veren kimse, hükümdara karşı gelme ve zayıfları gayrimüslimlerden koruma konularında fıkıh araştırmaları ya da yarı fıkıh araştırmaları mevcut.
Fakat bana göre bu, faydalı değil. Şurada veya burada faydalı olabilir. Ancak bütün Arap ve Müslüman hükümetlerini tekfir eden, hükümdara itaati kabul etmeyen, tekfir ve hâkimiyet söylemini benimseyen düşmana ne yapabilirsiniz?
Bu, el-Kaide ve DEAŞ tutukluları, hatta hapishane dışındakiler için çözüm ya da yarı çözüm biler değildir. Çözüm, vatanseverlik ruhunu pekiştirmek, gurur veren ve saygı uyandıran tarih dersini artırmak, yeni nesle geçmiş kahramanları tanıtmak, bu vatanın nasıl inşa edildiğini ve düşmanlarının kim olduğunu öğretmektir. Çünkü insan, geçmişine ve tarihine yönelik önemli bir duyguya sahip olursa vatanına ve ülkesinin tarihine karşı nefret etmekten kendisini alıkoyabilir.
Kahramanımız Galiye’nin hikâyesine dönecek olursak... Galiye, Şeyh Hamad bin Muhyi’l Gımi’nin dul eşidir. Galiye, Osmanlı ordusuna karşı direnişi organize ederek Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa’nın oğlu Ahmed Tosun Paşa’nın komutanlarından birisi olan Mustafa Bey’i hezimete uğrattı. Yerel tarih, Galiye’yi ölümsüzleştirdi. Osmanlı ordusunun askerleri dehşete kapıldı. Hatta askerler arasında Galiye’nin büyücü olduğu söylentisi yayıldı. Bazıları Galiye’yi Fransız Jeanne d’Arc’a benzetti. O dönemde bölgeyi ziyaret eden İsviçreli gezgin Burckhardt, liderlik rolüne işaret ederek Galiye’den bahsetti.
Paşa’nın Necd operasyonuna katılan ve Türbe şehrinde 6 ay kalan İtalyan asker Giovanni Finati de Galiye’den bahsetti ve Galiye’yle ilgili ilginç şeyleri yazdı. Suudi Tarihçi Dr. Muhammed Al Zülfe, İtalyan askerin yazısının Burckhardt’ın ve Galiye hakkında yazan tüm Batılıların ana kaynağını oluşturduğunu düşünüyor.
Asir, Cizan, Necran’dan Ula ve Tebük’e, Lahsa’nın hurma ağaçlarından Uqayr’in dağlarına, Mekke’nin vadilerinden Cidde’nin sahillerine, Necid’in kum tepelerine, dağlarına ve vahalarına kadar Suudi Arabistan’ın her tarafında bunun gibi ilham verici birçok hikâyeye sahibiz.
Bu hikâyeleri küçüklere öğretmek, ulusal çözümdür. Suudi Arabistan’ın köklerinden nefret edenler,  bu çözümü istemiyor.