Memun Fendi
TT

Görsel İslam

Okumaya ve dilin anahtarlarını bilmeye dayanan metinsel İslam; birçok Arabın bildiği ama birçoğunun da bilmediği, Kur’an ve sünnetin dili olan Arapçayı çok iyi bilenleri ilgilendiren özel bir durumdur. Görsel İslam ise, Müslümanların İslam’a daha yakın olduklarını düşündükleri ya da İslam’ın doğduğu yerde doğanların eylemlerinde tanık oldukları İslam’dır.
Buradan yola çıkarak Suudi Arabistan halkının davranışları ve giyim kuşamları ile İslami olan her şeyin modeli haline geldiğini söyleyebiliriz.
Geçen yüzyılın yetmişli yılları ile sonrasında, Suudi Arabistan halkının özellikle de kadınlarının kıyafetleri dünyanın bir ucundan diğerine Müslümanlar arasında etkili oldu.
Arapçayı bilmeyen ve metinsel İslam’ı ya da İslami metinleri anlama ve yorumlamanın anahtarlarına sahip olmayan kişilerin zihinlerinde görsel İslam ile metinsel İslam birbirine karıştı. Bu nedenle bazıları, Suudi Arabistan halkının adetlerini değiştirdiğinde bunu, tamamen İslami bir çerçeve içinde gerçekleştirdiğini zanettiler.
Kral Selman bin Abdulaziz döneminde büyük sosyal dönüşüm gerçekleşip Suudi Arabistan, özellikle kadınların araba sürme yasağının kaldırılması, kadınların seyahat hakları ile ilgili yeni yasaların ardından tek başlarına seyahat edebilmeleri gibi kadınlar ile ilgili büyük değişimlere yöneldiğinde, dünyanın her yerinde Müslümanlar yeni görseller ya da Suudi Arabistan halkının giyim kuşamı ve davranışları ile ilgili yeni görüntülere tanık olmaya başladılar. Bu da akıllarının karışmasına, metinsel İslam ile İslam zannetikleri ama aslında adetlerden ibaret olan (görsel İslam) arasındaki ilişki ile ilgili akıllarında yeni soru işaretlerinin doğmasına yol açtı.
Dolayısıyla Suudi Arabistan içerisinde ve halkında görülen değişim büyük bir öneme sahip olmasına rağmen, Müslümanların kültürünün aşırılıktan ılımlılığa taşınmasındaki büyük stratejik değişimi temsil etmemektedir. Bilakis dünyanın asıl önem vermesi gereken değişim, Suudi Arabistan’da yaşananların dünyanın diğer bölgelerindeki 1 milyardan fazla Müslümana yansımasıdır.
Haremeyn-i Şerifeyn (Mekke ve Medine) ve İslam davetinin kaynağı olan ülkenin ihraç ettiği görsel İslam’ın etkilerinin, Müslümanların davranışları, özellikle de kadınların giyim kuşamları ve görünüşleri üzerinde büyük sonuçları olacaktır.
Kadınlara giyim kuşam ve ne yapıp yapamayacakları konusunda baskı yapmak isteyenlerin tek bir gerekçeleri vardı o da Suudi Arabistanlı kadınların böyle giyindikleri ya da yaptıklarıydı.
Peki, bugün Suudi Arabistanlı kadınların, giyim kuşam ve yapabilecekleri konusunda yaşadıkları büyük değişimin ardından hangi gerekçeyi ileri sürecekler?
Endonezya’dan Malezya’ya, Hindistan’dan Pakistan’a hatta bazı Arap ülkelerindeki Müslümanların akıllarında yaşanacak bu sarsıntı, takip edilmeye ve gözlemlenmeye değerdir. Çünkü uluslararası etkileri uzun vadeli olacaktır.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ılımlı İslam’dan bahsettiğinde, geçen günlerin de kanıtladığı gibi bir halkla ilişkiler vizyonu sunmuyordu. Kral Selman ve Veliaht Prensi, Suudi Arabistan’ın yüzünü ve imajını değiştiren politikaları hayata geçirdiler. Bu politikalar; Suudi Arabistan’ı sosyal olarak modernite öncesi bir dünyadan, G20  içerisinde yer alan bir ülkenin ekonomik modernliği ile uyumlu bir  dünyaya taşıdı.
Bu nitelikli ve özgün sıçrama, Suudi Arabistanlılar için ne kadar önemli olsa da asıl önemi büyük stratejik gücü yani İslam aleminin tamamını değiştirme gücüdür.
Suudi Arabistan’a yöneltilen bazı eleştirilerin gölgesinde bazıları, Suudi Arabistan içerisinde yaşananları ve dünya nüfusunun beşte birini oluşturan Müslümanlar üzerindeki etkilerini nesnel bir şekilde okumayı ve büyük stratejik tabloyu görmeyi unutuyorlar.
Değişim yolunda Suudi Arabistan’ın önünde uzun mesafeler olduğu konusunda şüphem yok ama Kral Selman döneminin büyük göstergeleri değişimin, Suudi Arabistan hakkında en bilgili uzmanların bile tahmin edemeyeceği kadar hızlı bir şekilde ilerlediğini göstermektedir. Suudi Arabistanlı kadınların araba sürdüklerini ve dünya havalimanlarında tek başlarına seyahat ettiklerini görmek, büyük şehirlerdeki kültürel ve sportif faaliyetlere ve bunların yanı sıra yalnızca birkaç yıl içerisinde yaşanan önemli ekonomik ve siyasi değişimlere tanık olmak birkaç yıl öncesine kadar hayal bile edemeyeceğimiz şeylerdi.
Suudi Arabistan’ın bu yeni görüntüsü ya da benim “Görsel İslam” adını verdiğim şey eski görsellerden tamamen farklıdır.
Metinsel İslam karşısında görsel İslam ve diğer Müslümanların kendileri ile dünyaya bakışları üzerindeki etkileri daha geniş bir şekilde tartışılması gereken bir konudur. Bu kavram dikkatlice okunmayı ve tartışılmayı hak etmektedir. Aynı şekilde Suudi Arabistan’daki iç değişimlerin İslam aleminin geri kalanı üzerindeki etki ve sonuçları, Suudi Arabistan’da yaşananlara dair herhangi bir stratejik anlayışın temel taşını oluşturmaktadır. Ayrıntılarda boğulmak ise bazen Suudi Arabistan’da yaşanan ve son 50 yılda stratejik olarak en önemlisi olduğunu düşündüğüm kültürel ve sosyal dönüşümlerin büyük boyutlarından ve derin anlayışından kaçma çabasından ibarettir.
Görsellerin egemen olduğu bir dünyada görsel İslam’ı anlamak bir gerekliliktir. Bunu yaparken de metinsel İslam ile çelişmiş olmayız. Görsel İslam, sosyal bir olgu ya da sosyal bir metin iken metinsel fıkhi ve dinidir. Görsel İslam, daha etkili ve kolay anlaşılır olandır. Mesafeleri daha kolay aşarak herkese ulaşabilir. Metinsel İslam ise medreselerde ve ilim okullarında hapsolmuştur.
Kısacası; Suudi Arabistan’ın ihraç ettiği ılımlı İslam görüntüsü, petrol ihracatı ile aynı hatta belki de daha büyük bir stratejik öneme sahiptir.