Ali Tarakçı
Gazeteci
TT

Türkiye'nin Suriye politikası çıkmaz bir yoldur...

Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenmiş ise diğerleri de yanlış iliklenmiş demektir. Türkiye'nin Suriye politikası ile ilgili verdiği ilk karar sonrasında her şey yanlış gidiyor. Verilen operasyon kararı da malumun ilanıdır.
Türkiye'nin Suriye politikası çıkmaz bir yoldur...
5 Ekim...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'nin kuzeyinde Fırat'ın doğusundaki bölgeye yönelik şöyle konuştu: “Hazırlıklarımızı yaptık, harekat planlarımızı tamamladık... Hem karadan hem havadan bu harekatı yürüteceğiz. Gereken talimatları verdik. Kararı verilen ve süreci başlamış olan barış pınarlarının önünü açma vakti belki bugün, belki yarın denebilecek kadar yakındır.”
7 Ekim...
Beyaz Saray, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde kısa süre içerisinde operasyona başlayacağını, ABD'nin operasyonu desteklemeyeceği ve dahil olmayacağını açıkladı.
Bu açıklamayla Türkiye'nin Suriye'de güvenli bölge oluşturmak için başlatacağı askeri operasyonun önünde hiçbir engel kalmıyordu.
7 Ekim...
Trump, “Daha önce de açık bir şekilde söylediğim gibi, tekrar ediyorum, eğer Türkiye benim müstesna ve eşsiz bilgeliğimle belirlediğim sınırların dışına çıkarsa (daha önce yaptığım gibi) Türkiye ekonomisini mahvederim. Türkiye, Avrupa ve diğerleri ile birlikte DEAŞ savaşçıları ve ailelerine nezaret etmek zorundalar. ABD, DEAŞ halifeliğini tamamen ele geçirme dahil kendisinden beklenebileceklerin çok daha fazlasını yerine getirdi. Bazıları çok zengin olan bölge ülkelerinin kendi topraklarını koruma vakti geldi. ABD muhteşemdir” dedi.
7 Ekim...
Trump, “Türkiye'ye, ABD'nin Suriye'de insancıl olmayan bir uygulama görmesi durumunda ekonomilerinin büyük zarar göreceğini söyledim. Erdoğan'a DEAŞ'lılar sizin sorumluluğunuz dedim” diye konuştu.
8 Ekim...
“Birçok insan, Türkiye'nin ABD'nin büyük bir ticaret ortağı olduğunu, hatta F-35 savaş uçaklarımızın çelik gövdesini ürettiğini kolaylıkla unutuyor. İlişkiler açısından da iyi bir muhatabımız oldu, İdlib'de çok sayıda kişinin can güvenliğini sağlamada ve uzun yıllar hapis cezası alan Pastor Brunson'ın benim isteğim doğrultusunda ülkesine dönmesinde yardımcı oldular. Ayrıca unutulmamalı ki, Türkiye NATO'nun önemli bir üyesidir. Erdoğan benim konuğum olarak 13 Kasım'da ABD'ye gelecek.”
8 Ekim...
Gazeteci: Kürtlerin güvenliğini sağlayabilecek misiniz?
Trump: “Deneyeceğiz. Kürtlere baktığınızda onlar Türkiye'nin doğal düşmanı, söylediğim gibi doğal düşmanları var. Bugün birisi yüz yıllardır savaştıklarını söyledi. Bir tarihçi onların yüzyıllardır savaştıklarını söyledi. Ama Türkiye'ye dedim ki, eğer bizim insancıl olarak değerlendirdiklerimizin dışına çıkarsanız, Hong Kong içinde kullanmıştık bu kelimeyi ‘aşırı zarar görmüş bir ekonominin gazabına uğrarlar.’ Bunu daha önce de rahip Brunson ile yapmıştım. Rahip Brunson'ı hatırlıyor musunuz? Rahip Brunson'ı geri vermiyorlardı. Sonuç olarak rahip Brunson'ı hızlıca geri verdiler. Para birimleri rekor seviyede düştü ve başka şeyler oldu.”
8 Ekim...
Trump, “Suriye'den çekilme aşamasında olabiliriz ancak hiçbir koşulda, özel ve fevkalade savaşçı olan Kürtleri yüzüstü bırakmadık. Aynı şekilde, ticaret ortağımız ve NATO üyesi olan Türkiye ile ilişkilerimiz iyi. Türkiye'de büyük oranda Kürt nüfusu bulunuyor. Türkiye tarafından gereksiz güç kullanımı onların ekonomisini ve kırılgan para birimini yıkıma uğratacaktır. Hem silah hem finansal açıdan Kürtlere yardım ediyoruz.”
Trump'ın son üç günlük açıklamalarına bakınca bir kararlılık gözükse de aynı zamanda, kararından dönebileceğine yönelik kapı aralığı bıraktığını görebiliyoruz.
Operasyon yapıldı, ya sonrası...
ABD Başkanı Donald Trump'ın Senato'daki en büyük destekçilerinden olan ve Türkiye'nin çok önemsediği Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine operasyon gerçekleştirmesi durumunda “Türkiye Suriye'nin kuzeyine girerse, bu adımı Kongre'nin cehennemden gelme yaptırımları takip edecektir. Kapsamlı, derin ve yıkıcı yaptırımlar" olacağını söyledi. 
ABD iç siyasetinde yaşanan tartışmalara bakınca operasyonla ilgili her an ABD'de bir değişiklik olabilir. Yine Trump iç siyasette sıkışmış durumda. Ve Suriye ile ilgili kararları, Türkiye'ye operasyon konusunda yeşil ışık yakması ise etrafındaki çemberi daraldığını gösteriyor.
Trump tehlikenin arttığını gördüğünde yeşil ışık yaktığı operasyonla ilgili şu açıklamayı yaparsa hiç şaşırmayacağım;
“Türkiye'ye söylediğim, bizim insancıl olarak değerlendirdiklerimizin dışına çıkarsanız uyarıma rağmen, yeni değerlendirmelerim sonrasında çıkabileceklerini gördüm ve Kürtleri yüzüstü bırakmamız söz konusu değildir.”
****

Ve yine Trump'ın azli gerçekleşirse ise bölgede Türkiye'nin düşündüklerinin tam tersinin olacağını da görmek için kahin olmak gerekmiyor.
Ve en önemlisi Türkiye, sınır ötesi operasyonu sonrasında eninde sonunda Suriye'nin toprak bütünlüğü çerçevesinde oradan çekilmek zorunda kalacak. Ve yine en önemlisi Kürtler, Suriye'nin vatandaşları... Ve orada kalmaya devam edecekler. Suriye devleti toprak bütünlüğünü sağladığında ise birileri yapılanları asla unutmayacaklar...
Önce sopa, sonra havuç, en sonunda ikna...
Son üç gündür Washington'da yaşanan iç siyaset çekişmelerinin savrulan yaprağı Türkiye. İç siyasette iktidar mücadelesinde herkes birbirine karşı iken, Trump'ın azli gündemdeyken,  Türkiye iç siyasetteki tüm aktörlerin birleştiği bir argümana dönüşüyordu. Siyasi gelişmelerde bunlar yaşanırken, ekonomik anlamda iki ülke arasında neler yapılıyordu.

Türkiye 2019 verilerine göre ABD ile ticaret hacmi; 2015'te 17.5, 2016'da 17.4, 2017'de 20.6, 2018'de 20.7 milyar dolar gerçekleşmiş. İki ülkenin ticaretten sorumlu bakanları bir araya geliyor ve ticaret hacmini 75 milyar dolar olacağını söylüyorlardı. Düşünün son beş yılda 75 milyar dolar gerçekleşmişti. 2018 yılında gerçekleşen ticaret hacminde ise ABD 12.4 milyarlık ürün bize satmış bizde 8.3 milyarlık ürün satmıştık. ABD bize 4.1 milyar dolar daha fazla ürün satmıştı.
İki bakan 75 milyar dolar ticaret hacmi belirlerken bu oran birden 100 milyar dolara çıkıyordu.
Hem de ekonomi küçülürken, Erdoğan ve Trump ticaret hacmini 100 milyon dolar açıklıyorlardı. Halbuki son 10 yılda ticaret hacmi oranı 100 milyar doları zor buluyordu.
Bu açıklamalar bilinen bir politikanın uygulamaya konulduğunu gösteriyor. Sopa, havuç ve ikna... Sonucun hüsran olacağını görmek için çok uzun bir zamana değil kısa bir zamana ihtiyacımız olacak.
Türkiye, yeni bir Suriye politikası belirlemeli
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemişseniz diğerleri de yanlış iliklenmiş olur. Türkiye'nin Suriye politikası ile ilgili verdiği ilk karar sonrasında her şey yanlış gidiyor. Verilen operasyon kararı da yanlışın devam edeceğinin ilanıdır.
Halbuki yapılması gereken ise çok basit. İlk düğmeye kadar geri dönecek ve ilk baştan doğru iliklemeye başlayacaksınız. Suriye Devleti'nin toprak bütünlüğüne saygılı olacak ve barışın tesis edilmesi için her şeyi yapacak, sahada vekalet savaşlarına son vereceksiniz.
Bölgede Kürtlerle büyük bir barış planını uygulamaya koyacak, ülkeyi demokratikleştirecek uygulamaları hayata geçireceksiniz. Kürtleri düşman görmek politikasından vazgeçeceksiniz.
Avrupa Birliği'nde Almanya'nın oynadığı rolün aynısını Türkiye bulunduğumuz coğrafyada oynayabilirdi. Bu tren bugün için kaçırılmıştır. Ancak yeniden ortaya konulamaz değildir. Böylesine bir politika bölgemizde hem istikrarı hem de kalıcı bir barışı ortaya çıkaracaktır. Ki, böylesine bir politikanın hayata geçmesi Türkiye'yi hem bölgede hem de dünyada önemli bir oyun kurucu durumuna getirecektir.

****
Türkiye tarafından yapılması gereken, yeni oluşturulacak olan Suriye Anayasası'nın daha demokratik ve özgür olabilmesi ve Suriye muhaliflerinin yeni anayasada kendilerini bulabilmeleri için elinizden geleni yapmaktır. Suriye'de yaşayan etnik ve inançsal kimlikler arasında ayrım yapmamak, yeni bir söylem oluşturmak ve de geçmişle ilgili bütünsel bir özeleştiri yapmaktır.
Erdoğan ve Trump arasında harekatın boyutları ile ilgili neler konuşuldu?
Trump'ın “Türkiye'ye dedim ki, eğer bizim insancıl olarak değerlendirdiklerimizin dışına çıkarsanız, Hong Kong içinde kullanmıştık bu kelimeyi; aşırı zarar görmüş bir ekonominin gazabına uğrarlar” sözleri ne anlama geliyor?
Hangi “insancıl değerlendirmelerin dışına çıkılırsa” gazap politikasını uygular?
Görülen o ki, harekatla ilgili konuşulmuş sınırlar var ve bilmiyoruz.
Yine BM'de, Türkiye'yi kınama girişimi Rusya ve ABD'nin oylarıyla veto edildi. Bu veto da, ABD ve Rusya'nın anlaştığını, Türkiye'nin operasyonuna Trump ve Putin tarafından izin verildiği ve mutlak sınırlarının çizildiğini gösteriyor. Ve en önemlisi bu sınırları da bilmiyoruz.
Son söz: Türkiye yeni bir Suriye politikasını belirleme zamanı gelmiştir. Bunu yapamaz ise, devam ettirmek istediği dış politikanın hangi yıkıcı sonuçlara yol açabileceğini son 5 yıla bakınca görmek de mümkündür. 
Not 1: Bugün için Türkiye'nin Suriye politikasından da vazgeçmesi de mümkün gözükmemektedir. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem içeride hem dışarıda tüm geleceğini dış politika üzerine inşa ettiği gözükmektedir.
Not 2: Yeni bir çözüm sürecinin, askeri olarak PKK'nın Suriye'de beli, gücü kırıldıktan sonra başlatılabileceği öngörüsünü hala sürdürdüğümü de ifade etmek isterim.