Ali Tarakçı
Gazeteci
TT

Türkiye’nin virüsle mücadelesi başarılı mı?

Bu sorunun yanıtını, dünyanın felaket yaşayan; Çin, İtalya, ABD ve İngiltere gibi ülkeler de virüsün ortaya çıktığı tarihlere ve vaka sayılarına bakarak, ancak “evet” ya da “hayır” yanıtını verebiliriz.
Dünya da ilk 9 sırada bulunan ülkelerde koronavirüs (Kovid-19) ne zaman ilk resmi olarak ortaya çıktı, bugünkü tarih itibariyle kaçıncı gün? Türkiye’de ne zaman ortaya çıktı ve bugün kaçıncı gün?
Türkiye’de Kovid-19 vakasının resmi olarak açıklandığı günden bugüne kadar; ne kadar test yaptı, ne kadar insan öldü ve vaka sayısı nedir?
Bu sorulara vereceğimiz yanıtlar Türkiye’nin virüsle mücadele de başarılı olup olmadığını ortaya koyacaktır.
Ayrıca 42’nci günde Türkiye’deki vaka sayısı ve ölüm sayısı, diğer ülkelerin 42’nci gününden çok daha fazla olduğunu hatırlatmam gerekir.

20 Nisan… Dünyada genel durum
Dünyada toplam 2 milyon 467 bin 724 vaka var. İyileşen hasta sayısı 645 bin 161. Ölü sayısı 170 bin 224. Şuanda pozitif vaka sayısı ise 1 milyon 662 bin 223. Dünyada vakaların iyileşme oranı yüzde 25, Türkiye’de ise yüzde 15.

Kaynak: Worldometers

Tabloda dikkat çeken şudur: Türkiye vaka artışında dünyada 3’ncü, ölüm oranlarında ise 8’nci sıradadır. Yine yoğun bakım hasta sayısı açısından tabloya bakınca ülkelerdeki yoğun bakım ünitelerinde sorun yaşanmadığı gözükmektedir.
Türkiye, virüsten dolayı kendine bakamayan, bakmayarak önlem aldığı her hastayı hastaneye yatırmamakta, evlerinde karantina altına almakta ve durum ağırlaşırsa hastaneye yatırmaktadır.
Türkiye’de hiç hasta olmasa, 26 bin civarında bulunan yatak sayısının sadece koronavirüs vakalarını karşılaması mümkün değildir. Şu anda bulunan vakaları hastaneye yatırmaya çalışılsa sistem kökünden çöker. Kaynak: Worldometers

Korona virüs vakaları ve ilk 9’da ki ülkelerde durum

Çin: 116. gün
İlk vakanın görüldüğü tarih: 27 Aralık 2019
Test sayısı               : Belli değil…
Vaka sayısı              : 82 bin 747
Ölü sayısı                 : 4 bin 632
Yoğun bakım           : 3 bin 389
İyileşen hasta sayısı: 77 bin 084
Çin’de bu verilerin gerçek olup olmadığı ise bir muammadır.

Fransa: 88. gün
İlk vakanın görüldüğü tarih: 24 Ocak 2020
Test sayısı              : 463 bin 662
Vaka sayısı             : 155 bin 383
Ölü sayısı                : 20 bin 265
Yoğun bakım          : 5 bin 683
İyileşen hasta sayısı: 37 bin 409

Almanya: 84. gün
İlk vakanın görüldüğü tarih: 28 Ocak 2020
Test sayısı               : 1 milyon 728 bin 357
Vaka sayısı              : 146 bin 777
Ölü sayısı                 : 4 bin 802
Yoğun bakım           : 2 bin 889
İyileşen hasta sayısı: 91 bin 500
Dünyada ilk dokuz ülke arasında Almanya’da iyileşen hasta sayısının yüksek oluşu ve test sayısında ABD’den sonra ikinci sıra da olması ise dikkat çekiyor. İran’da da yüksek ancak sorunlu bir durum olduğunu düşünüyorum.

ABD : 82. gün
İlk vakanın görüldüğü tarih: 30 Ocak 2020
Test sayısı                : 4 milyon 017 bin 261
Vaka sayısı               : 721 bin 625
Ölü sayısı                 : 42 bin 458
Yoğun bakım           : 13 bin 909
İyileşen hasta sayısı: 71 bin 895

İspanya: 81. gün
İlk vakanın görüldüğü tarih: 31 Ocak 2020
Test sayısı                : 930 bin 230
Vaka sayısı               : 200 bin 210
Ölü sayısı                  : 20 bin 852
Yoğun bakım           : 7 bin 371
İyileşen hasta sayısı: 80 bin 587

İtalya: 81. gün
İlk vakanın görüldüğü tarih: 31 Ocak 2020
Test sayısı                : 1 milyon 398 bin 024
Vaka sayısı               : 181 bin 228
Ölü sayısı                  : 24 bin 114
Yoğun bakım           : 2 bin 573
İyileşen hasta sayısı: 48 bin 877

İngiltere: 81. gün
İlk vakanın görüldüğü tarih: 31 Ocak 2020
Test sayısı                : 501 bin 379
Vaka sayısı.              : 124 bin 743
Ölü sayısı                  : 16 bin 509
Yoğun bakım            : 1 bin 559
İyileşen hasta sayısı: Veri yok

İran: 62. gün
İlk vakanın görüldüğü tarih: 19 Şubat 2020
Test sayısı                : 353 bin 012
Vaka sayısı.              : 83 bin 505
Ölü sayısı                  : 5 bin 209
Yoğun bakım            : 3 bin 389
İyileşen hasta sayısı: 59 bin 273
 
İran’ında duyurduğu rakamların gerçek olduğu tartışmalıdır. İran, dünyada vakaların iyileşme oranı yüzde 71 ile en yüksek ülke olarak 1. sıradadır. Bunun içeriye yönelik bir hamaset politikası olduğunu düşünüyorum. Yoksa yeni bir ilaç bulduklarından dolayı değil. Geçen gün hastanelerde, Humeyni’nin pijamalarının gezdirilerek, sağlık çalışanlarına öptürülmesi buna en somut örneklerinden biridir.

Türkiye :  42. gün
İlk vakanın görüldüğü tarih: 10 Mart 2020
Test sayısı     : 673 bin 980
Vaka sayısı    : 90 bin 980
Ölü sayısı       : 2 bin 140
Yoğun bakım: 1 bin 909
İyileşen.        : 13 bin 430

Türkiye için riskli tarih 10-15 Mayıs’tır
Pazar ve pazartesi günü ilk 10’da bulunan ülkeler; ABD, İspanya, İtalya, Fransa, Almanya, İngiltere, Türkiye, İran, Çin ve Rusya’dır. Pazartesi günü ortaya çıkan vaka sayılarında; ABD 26 bin 989 ilk, İngiltere 4 bin 676 ikinci, Türkiye ise 4 bin 674 vaka ile üçüncü sırada bulunmaktadır. Ki İngiltere virüs salgınında 81’nci gününde.

Türkiye, dünyada virüsün en yaygın olduğu ülkeler arasında cumartesi günü 10. sırada iken aradan geçen iki günde 7’nci sıraya çıktı.

Ve Türkiye daha virüsün de 42’nci gününde. Ve bu rakamlar iç kamuoyu ve iktidar açısından olumlu olarak gözükmektedir. 20 gün sonra bu gidişle vaka sayılarında İtalya’yı, ölüm oranlarında ise Çin’i yakalayacağız gibi görülmektedir.
Örnek olarak İtalya’da virüsün 40’ncı gününde durum şöyleydi: Test yapılan sayı 53 bin 826. Vaka sayısı 9 bin 172 idi. 40. Günde 97 ölüm gerçekleşmiş ve toplam ölüm sayısı 463’e ulaşmıştı. Türkiye’de 40’ncı günde ise hasta sayısı 82 bin 329, ölüm oranı ise 1 bin 890’dı. Toplam test yapılan sayı ise 598 bin 933’dü.
Hiç tartışmasız İtalya’nın 40’ncı gününde ki test sayısından 10 kat daha fazla test yapılmış, Türkiye’de. Ancak hasta sayısı ve ölüm oranı İtalya’da, Türkiye’nin 40’ncı gününden çok az. Türkiye 40’ncı gündeki toplam ölüm oranı ise İtalya’nın 4 katı.
Ölüm oranlarının yüksek olduğu ülkelerde, vaka ve ölüm oranı 60 ile 65. gün arasında zirve yapmış. Türkiye en tehlikeli günlerini 10 Mayıs ile 15 Mayıs tarihleri arasında yaşayacak. Dünyada 14 günlük virüsün kuluçka döneminin 5’nci evresinde en çok vaka ve ölüm oranını yaşıyor. Biz ise kuluçkanın 3’ncü evresini yeni bitirdik. Ve önümüzde daha iki evre, 28 gün var.

****

Türkiye geçen hafta yaşanan sokağa çıkma yasağında ki beceriksizliğin sonucunu ise en geç 25 Nisan tarihinde yaşayacak gibi. Sadece “inşallah felaket senaryosu yaşanmayacak” diye dua edebiliriz. Virüsün bulaşma durumuna bakınca, sokağa çıkma yasağında yaşanan rezaletin bir bedeli olacağı da açıkça görülmektedir.

Bir kez daha yenilemek gerekiyor. Koronavirüsün dünyada ilk görüldüğü tarih ve en çok görüldüğü ilk 9 ülkenin rakamlarına bakmak gerekir. Virüs dünyada ilk olarak 117 gün önce görüldü. Avrupa’da ise 89 gün önce. Türkiye ise daha 43’ncü günde… Dünyada yaşanan örneklere bakınca, virüsün Türkiye’de 60’ncı ve 65’inci gün en yüksek düzeyde göreceğiz. Şayet o günlerde beklenen olmazsa mücadeleye başarılı deme şansımız olacaktır.
Bir de kamuoyunda ölen insanlara ölüm nedeni olarak koronavirüs değil de salgın hastalık ya da başka bir neden yazıldığı iddialarını da hatırlatırsak, bugünden Türkiye’de yapılan mücadelenin başarılı olup olmadığını söylemek için çok erkendir.
Ayrıca Türkiye’de açıklanan vaka sayılarının düşük açıklanmasına şüpheyle yaklaşan ciddi bir kamuoyu var. Türkiye vaka ile mücadele de 65’nci günden itibaren kontrolden çıkar ise, bunun faturası iki hafta önce yaşanan sokağa çıkma yasağında yaşanan rezaletin sorumlularına kesilecektir. Bugün kamuoyu tarafından takdirle karşılanan Bakan Faruk Koca’da o gün aslanlarına önüne atılabilir.

Soylu, tartışmaları gündemden düşmeyecektir
Tam burada şunu hatırlatmak isterim. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, sokağa çıkma kararı ile ilgili yaşanan rezalet ile ilgili sorumluluğu üstlenip istifa etmesi ve istifasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmemesini kamuoyu her boyutuyla tartıştı. Ancak 10-15 Mayıs’tan sonra virüs ve ölüm vakalarında patlama yaşandığında, Soylu yeniden Türkiye kamuoyunun gündemine gelecektir.
18 Nisan’da ki iki günlük sokağa çıkma yasağından önceden duyurulduktan sonra hiçbir sorun yaşanmaması, Süleyman Soylu ile ilgili yapılan eleştirilerin ne kadar haklı ve doğru olduğunu tüm çıplaklığı ile ortaya koymaktadır. Önceden duyurunun yapılarak sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi ve olumsuzluk yaşanmaması, 10 Nisan akşamı yaşanan rezilliğin sorumluluğunu, Soylu’nun omuzlarına daha çok yük yüklemektedir.
Not: İkinci kez bir istifa yaşanırsa da şaşırmayacağımı ifade etmek isterim.