Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Hazineler vadisi

Mısır'da “Büyük Mısır Müzesi” adlı bir festival düzenleniyor. Yüz bin esere ev sahipliği yapan, kapladığı alan bakımından dünyanın en büyük müzesi. Sadece büyük bir müze değil, muhteşem bir başyapıt. Mısırlı yazarlar, her biri kendi bakış açısıyla bu festivale katılıyor. Bu nefes kesici gösteri karşısında bazıları şu acı verici soruyu yeniden gündeme getiriyor: Arap mıyız, yoksa Mısırlı mıyız?

Büyük Mısır Müzesi kendi içinde cevabı barındırıyor. Mısır, Nil Nehri'nin bir armağanı ve çağların bir tablosu: Firavunlar, Araplar, Memlükler, Osmanlılar, Batlamyuslar, Yunanlar, Nefertiti, Kleopatra, Amr bin As, Muhammed Ali ve diğerleri. Firavunlar, Arnavutlar, Araplar ve Osmanlılar gibi onu yöneten herkes, onun gibi Mısırlı oldu, aksi değil. Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart, tıpkı Hindistan'ın İngiliz tacının mücevheri olması gibi, Mısır’ın da Fransız tacındaki mücevher olacağını hayal ederek Müslüman olduğunu açıklamıştı.

Kızıl ve mavi denizin kıyısında, Afrika ve Akdeniz'de yer alan bu Mısır'ın üzerinden asırlar geçti. Tüm dinlerde onun adı geçer. Abdunnasır'ın Mısır'ın ilk Mısırlı yöneticisi olduğu söylenir. Bu, geniş bir konunun dar bir yorumu. Bu, modern Mısır'ın kurucusu Muhammed Ali'nin Mısırlı olmadığı veya İmparatoriçe İkinci Katerina'nın Almanya'da doğduğu için Rus olmadığı anlamına geliyor. Kaldı ki Napolyon'un kendisi Korsikalıydı ve Fransa imparatoru oldu.

Büyük Mısır Müzesi’ne dönüştürülmeden önce Mısır, en büyük müzenin mücevheriydi. Piramitleri, Sfenksi ve Krallar Vadisi'ni kapsayan alandı. Bu krallar arasında, el-Mütenebbi'nin ten rengiyle alay ettiği Kafur da vardır. Hasaneyn Heykel daha sonra aynı nedenle cumhurbaşkanı Enver Sedat ile alay edecek ve annesi Sit el-Berreyn’in köle bir aileden geldiğini iddia edecekti. Sonra ölümünü “Sedat öldüğünde öldü” diye duyurmuştu. Ancak bu yargı yanlıştı. Sedat’ın birçok muhalifi, daha sonra ona karşı tutumlarını gözden geçirdiler.

Büyük Mısır Müzesi’ne duyulan bu coşku, Mısır'ın doğal hakkı. El-Ferezdak'ın dediği gibi, “Onlar benim atalarım; senin ataların kim!” Kim bilir, müze sayesinde Allah, Mısır'a daha fazla turisti ve hazinelerine tutkun kişileri çekme kapılarını açabilir. Zira turizm, bugün dünyanın en büyük gelir kaynaklarından biri. Önde gelen turizm merkezi, yılda yüz milyon turistin ziyaret ettiği, ancak Mısır'dan çok daha az antik esere sahip olan Fransa.

Uluslar arasındaki alışverişten daha saf bir şey yoktur. Bazı Mısırlıların, tarihi eserlerin sapkınlık olmadığını ve tarihin belgelerle kayıt altına alındığını anlamaları gerekir. Analizler devam edecek, yedi bin yıllık medeniyetin bu şekilde taçlandırılmasını tebrik ediyoruz.