Abdullah Raddadi
Suudi araştırmacı ve ekonomi uzmanı
TT

Trump'ın kumarı

ABD ekonomisi, birkaç ay önce kaydedilen ‘yüzde 3,5’lik tarihi işsizlik oranı’ öncesinde çok iyi bir durumda görünüyordu. ABD Başkanı Trump, kendisini başkanlıktan azletmeye yönelik bütün baskılara rağmen bu tarihi orandan gurur duyar ve konuşmalarının çoğunda bundan bahsederdi. Başkan Trump'ın dilediği gibi seyreden durumlar sadece bundan da ibaret değil. Nitekim Çin ile girdiği ekonomik savaşta ateşkes ilan etti. Kanada ve Meksika ile anlaşmalar imzaladı. Trump’ın ekonomik başarıları, yaklaşmakta olan başkanlık seçimlerine adaylığında ilk destekçisi gibi görünüyordu. Ancak işler Trump'ın istediği haliyle devam etmedi. Korona salgını dünya genelinde sağlık, ekonomik ve sosyal krizlere yol açtı. Trump'ın üç yıl içinde başardığı şey sadece iki ay içerisinde heba oldu. 
İstatistikler, sadece Nisan ayında 20,5 milyondan fazla ABD’linin işsiz kaldığını gösteriyor. Bu, işsizlik oranının sadece bir ayda yüzde 10'dan fazla artarak yüzde 14,7’ye ulaştığı anlamına geliyor. ABD, 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı’ndan bu yana ilk kez bu kadar kötü bir krizle karşı karşıya kaldı. İşsizlikteki bu ani artış ABD ekonomisinin üstesinden rahatlıkla gelebileceği bir şey olmayacak. ABD ekonomisi, tek seferde 20 milyon vatandaşının vergisini kaybetti ve hükümet şu anda onlara işsizlik maaşı ödemek zorunda. Bu, korona kriziyle yüzleşmesi için özel sektöre iki trilyon dolardan fazla destek verildiğinin açıklandığı bir zamanda oldu.
Bu nedenle ABD hükümeti, bu mali yıl için yaklaşık 4,5 trilyon dolar (2019 yılındaki borcun üç katından fazla) borçlanma planını açıkladı. Korona öncesi göstergeler, ABD kamu borçlarının GSYİH'nın yüzde 100'üne ulaşabileceği yönündeydi. Fakat oran yüzde 128'e yükseldi. Beklentiler, açığın büyüklüğünün 3,7 trilyon dolara ulaşabileceğini gösteriyor. Bundan daha kötü olan ise ülkedeki vaka ve ölüm sayıları sürekli artıyor. Şu ana dek durumda herhangi bir iyileşme olmadı. Trump ölümlerin 90 bini aşabileceğini söyledi.
Bununla birlikte ABD’de şaşırtıcı olan şey, bu yıl genel olarak fazla değer kaybetmeyen para piyasalarının durumudur. ABD finans piyasası üzerine düşünen biri, onun kamu borcunun tarihsel bir seviyeye ulaştığını umursamadığını düşünür. Tepkinin çeşitli nedenlerden kaynaklandığı görülmektedir. Bunlardan biri ABD’nin borçlanmaya aşina olmamasıdır. Oysa dünyadaki birçok ülke, borç maliyetinin azaldığı bir zamanda bu adımı atıyor. Aynı zamanda bu borç oranı, mevcut krizden kaynaklanan geçici bir durumdur ve yakın zamanda eski haline dönecektir.  Dolayısıyla ABD para piyasası bu noktaya kadar olumlu bir seyir izlemektedir.
ABD Başkanı, bir sonraki seçim öncesinde bahislerini ülkesindeki ekonomik durumun iyileştirilmesine yatırıyor. Geçtiğimiz iki ay boyunca salgını hafife alarak kazanımlarını korumaya çalıştı. Daha sonra koronavirüsün küresel bir salgın haline gelmesinden Çin'i sorumlu tuttu. Tüm bunlar ekonomiyi olumsuz etkilenmekten korudu. Ancak ABD’nin ölüm ve vaka sayısında listenin en başında yer almasının ardından bunların hepsi etkisini kaybetti.
Trump ekonomiyi kısmen de olsa yeniden canlandırmaya çalışıyor. Bir araştırmaya göre böyle bir adım, günlük ölüm sayısının 3 bini aşmasına sebep olabilir. Bu adım başarısız olursa, sonuçları çok daha ciddi olabilir. Bu Trump için kazanımlarını koruması adına atılacağı bir macera gibi duruyor. Başarılı olmazsa seçimlerde bir krizle karşı karşıya kalır. Görünüşe göre ABD Başkanı’nın elinde tek kart para piyasası.