Nahda Hareketi ve Libya'ya müdahale meselesi

Tunus’taki siyasi partiler, Libya’nın içişlerine herhangi bir şekilde müdahale edilmemesi ve Tunus topraklarının Libya'daki savaş için lojistik üsse dönüştürülmemesi yönünde seslerini yükselttiler.
Siyasi partiler, Nahda Hareketi lideri ve Tunus Parlamentosu Başkanı Raşid Gannuşiye yönelik ‘ulusal egemenliğin ihlal ettiği ve harici güçlere bağlı olduğu’ suçlamalarının ardından Gannuşi’nin parlamentoda hesap vermesini istediler.
Diğer taraftan Özgür Anayasa Partisi Başkanı Abir Musa, “Raşid Gannuşi, Meclis’i İhvan-ı Müslimin’in ajandasını Kuzey Afrika’da uygulayan bir araca dönüştürdü” ifadesini kullandı. Ayrıca “Temsilciler Meclisi, İhvan-ı Müslimin lideri için özel ve şahsi bir çiftlik haline geldi” dedi.
Özgür Anayasa Partisi Gannuşi’yi, Libya'ya askeri müdahalede bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kapalı ve gizli toplantılar düzenlemekle yasaları ve diplomatik normları ihlal ederek belirsiz adımlar atmakla suçladı.
Tunus Temsilciler Meclisi Başkanı Raşid Gannuşi’nin İhvan-ı Müslimin’in siyasi bir kolu olan Nahda Hareketi’nin lideri olduğu ve Libya’daki silahlı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin İhvan-ı Müslimin ile bağlantılı olduğu bilinmesine rağmen Nahda Hareketi bu suçlamaları reddetti.
Tunus Parlamentosu'ndaki Özgür Anayasa Partisi Bloğu, Libya'ya yönelik müdahalenin reddedilmesini ve Türkiye-Katar ittifakı için Tunus topraklarında lojistik bir üs oluşturulmasına karşı çıkılmasını içeren bir taslak tasarı sundu. Bu, Libya’ya giden malzeme yüklü Türk uçaklarının Tunus’un güneyine iniş yaptıkları yönündeki bir iddianın ardından geldi. Nitekim Libya havaalanları, özellikle de Misrata ve Trablus havaalanları uçakların iniş yapabilmesi için açık tutuluyor.
Tunus parlamentosundaki altı siyasi parti, Gannuşi’nin politikalarını reddettiklerini açıkladılar. Bununla birlikte onu ulusal irade ve egemenliği ihlal etmekle suçladılar. Tunus partileri, Türkiye ve Katar ile ekonomik anlaşmalar yapma girişimleri aracılığıyla Tunus toprağının kiralanmasını ulusal egemenliğe saldırı olarak değerlendirdiler.
Gannuşi daha önce paralel diplomasi olarak tanımladığı ve bununla cumhurbaşkanının dış ilişkilerdeki yetkilerini ele geçirmeye çalıştığı girişim dolayısıyla da sert bir eleştiri dalgasıyla karşı karşıya kalmıştı. Gannuşi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldiği Türkiye ziyareti hakkında Meclis’e bilgi vermemişti. Her ne kadar bunun kişisel bir ziyaret olduğunu söyleyerek krizi hafifletmeye çalışsa da gerçek şu ki ziyaret Erdoğan'ın şahsi evinde değil Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleşti.
Demokratik Akım Partisi Genel Sekreteri Gazi Şavaşi, Gannuşi’nin resmi kanallara müracaat etmeden Meclis Başkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyareti etmesinin ulusal egemenliğe bir darbe olduğunu ifade etti.
Gannuşi ile Erdoğan ilişkisi, Osmanlı dönemi övgüleri, Osmanlı döneminin yüceltilmesi, özellikle Sinan Paşa’nın Tunus’un kurtarıcısı olarak nitelendirilmesi ve lider Habib Burgiba’nın rolünün görmezden gelinmesi Gannuşi’yi bir krizin içerisinde sürükledi.
Tunus’taki Gannuşi, Mısır’daki Muhammed Mursi el-Eyyat'ın kaderiyle mi yüzleşecek. Nitekim Mursi, yabancı güçlerle bağ kurma ve Sina topraklarını kiralamakla itham edilmişti. Gannuşi de halihazırda cumhurbaşkanlığının yetkisi dahilinde olan dış politikaya müdahale etmek ve kapalı toplantılar yapmak suçlamalarıyla karşı karşıya bulunuyor. Meclis Başkanı’nın ziyaretlerini ve toplantılarını parlamentoya bildirmesi, aynı zamanda ziyaretinde kendisine tüm blokları temsil eden bir heyetin eşlik etmesi gerekir. Gannuşi’nin Erdoğan ile gizli bir şekilde görüşmesi ve buna tek başına karar vermesi parlamenterler ve partiler arasında rahatsızlık ve öfkeye yol açtı.
Tunus'un kurtarıcıları ve Burgiba’nın okulunda yetişmiş vatansever kuvvetler, Tunus'un tarafsızlığını ve komşu ülkelerin dış ilişkilerine müdahale etmekten uzak durma politikasını koruyacaklar. Türkiye’nin Libya hamlesi için Tunus'un rampa olarak kullanılmasına izin vermeyecekler. Libya kendini tüm meşru yollarla nasıl savunacağını bilir. Libya ordusu da düşmanı bozguna uğratma ve ülkeyi savunma gücüne sahiptir.